Konu: | Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 29 |
Tarih: | 30.11.2016 |
MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, ben de Adana'da yaşanan olayı vahametle karşıladığımı belirtiyor, tüm ailelerin ve tüm Türkiye halklarının başı sağ olsun diyorum.
Bu noktada Millî Eğitim Bakanına bir önerim olacak. Her ne ad altında olursa olsun, bundan sonra açık olan veya açılması planlanan bu minvaldeki tüm yurtların kapatılmasını öneriyoruz çünkü daha önce Karaman dosyasında, bizzat izlediğim Ensar Vakfıyla alakalı dosyada ve Türkiye'nin çeşitli illerinde yaşanan olaylarda ve son Adana olayında görülmüştür ki bu yurtlar denetlenememekte ve buralarda her gün ama her gün bir ihlalle, bir suçla, bir hak kaybıyla karşılaşıyoruz ve en son gençlerimizin hayatına mal olacak bir durumla karşılaştık. Dolayısıyla da bu yurtların derhâl kapatılması gerektiğini düşünüyorum.
Millî eğitime ilişkin bu düzenleme, aslında millî eğitimin düzenlenmesi bir bütün olarak düşünüldüğünde, ideolojik bir alandan ibaret olduğunu söyleyebiliriz. Evet, bilimin, özgür düşüncenin, belki de tarafsız, objektif kişiliklerin geliştiği üniversiteler, hatta ilkokul, ortaokul ve lise yıllarından başlayan bilimsel, özgün eğitim maalesef ki Türkiye'de yıllarca sancılı bir şekilde işletilmekte, ideolojik bir alan hâline getirilmektedir. Son düzenlemenin ise hakeza, tekrar bu yaklaşımla, daha farklı bir şekilde ve AKP Hükûmetinin kendi çıkarları ve ideolojisi doğrultusunda yaptığı bir düzenleme olduğu çok açıkça anlaşılmaktadır. YÖK'e baktığımızda, yargıç, savcı hâline gelen bir düzenlemeyi görüyoruz ve aynı zamanda, zaman aşımına getirilen düzenlemeyle soruşturma baskısı altında tutulan akademisyenleri görüyoruz. Hakeza üniversitelerde yapılan tüm çalışmalara baktığımızda, âdeta Hükûmete bağlı, sistemin dediklerini öğrencilere ileten bir kurumdan bahsediyoruz.
Şu an tartışmakta olduğumuz 59'uncu maddede ise ideolojik alanın yanında, millî eğitimdeki sermayedarlara, sermaye gruplarına peşkeş çekilen bir düzenlemeyi görmekteyiz. Yani, bu düzenlemede FATİH Projesi kapsamında mal ve hizmet alımının kamu ihale standartlarının ve yasasının dışına çıkarılması öngörülmekte. Yani, burada yapılmak istenen şey, proje kapsamında belli çevrelere peşkeş çekmektir. Bugüne kadar pratikte uygulanan şey burada yasal hâle getirilmeye çalışılıyor. Kamu İhale Kanunu'nun dışına çıkarılması demek, belli gruplara, belli çıkarları olan çevrelere bu hizmetlerin, bu mal alımlarının peşkeş çekilmesi demektir, rant demektir. AKP çevresinin "millî eğitim" adı altında ekonomi alanındaki, sermaye alanındaki bir müdahalesini ve bir rant alanını açıkça kamuoyuna sunduğunu görebiliriz.
Sözlerimi bitirmeden önce, burada Grup Başkan Vekilimiz Sayın İdris Baluken'in boş olan sandalyesine bakarken buna olan itirazın sadece Halkların Demokratik Partisi milletvekillerinin değil, burada kendisiyle mesai yapan kendi mevkidaşları yani diğer grup başkan vekilleri ve diğer milletvekillerinin de itiraz etmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. 15 Temmuzda bu Meclise yapılan darbenin aynısı 4 Kasımda partimiz nezdinde aslında bu Meclise yapılmıştır. Bu Meclisin 10 üyesinin şu anda burada değil cezaevlerinde tutuklu olması darbe değil de nedir? Anayasa, AİHS ve yüzlerce karar bir milletvekilinin, seçilmişin yani oylarını alarak bu yetkiyi devralan milletvekilinin kendi yerinde yani yasama organında, Millet Meclisinde faaliyetlerini hiçbir şekilde engellenmeksizin yapmasına işaret eder. Ama, maalesef, bugün, bu sıralarda görevini layıkıyla, belki de hepinizin takdirini toplayarak yerine getiren Sayın İdris Baluken...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MİZGİN IRGAT (Devamla) - ...burada değil ve diğer 10 milletvekilimiz burada değil.
Bu temelde yapılan yasa tasarısının çıkarılmasını öneriyorum ve özgürlüklerin bu Meclis eliyle, alelacele bu Meclise getirilmesini ve milletvekillerimizin tahliye edilmesini talep ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Irgat.