GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:29
Tarih:30.11.2016

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çoğunuz yoksunuz ama saygıyla selamlıyorum sizleri.

Adolf Hitler'in bir propaganda Bakanı vardı, Goebbels. 1933'ten 1945'e kadar propaganda Bakanlığını yaptı. İşi yalan makinesi olmaktı, Adolf Hitler'in ve onun ideolojisinin öteki gördüğü, yok saydığı kesimleri itibarsızlaştırmaktı; Yahudileri bir nefret objesi hâline getirmekti, solcuları sosyalistlerle ilgili itibarsızlaştırma operasyonları yapmaktı, yalanlar üretmekti ve olacak provokasyonların ön hazırlığını yapmaktı. Toplumda şöyle bir algı yaratmak istedi hep: "Hak etmişlerdi; her ne yapıyorsak Yahudiler hak etmişti, solcular hak etmişti, sosyalistler hak etmişti." Bu sayede çoğunluğu kutuplaştırdı ve çoğunluğu da o yalanlara inandırdı çünkü bir topluma 40 kez yalan söylenirse ve bu yalanları düzeltebilecek bağımsız bir medya olmazsa, bunu görebilecek bağımsız bir parlamento olmazsa, bunları yargılayabilecek bağımsız bir yargı olmazsa bu yargılar tutar. Bizim de yüz yıldır hep Goebbelslerimiz oldu, o propaganda bakanı gibi Goebbelslerimiz oldu ve hep siyaseti manipüle ettiler. Kimi Goebbelsler siyasetin emrindeydi ama başka Goebbelsler de içeride manipülasyonlar yapıyordu. Son dönemde, Sayın Cumhurbaşkanı, cemaatin kendini kandırdığını söyledi çünkü cemaatin de bir Goebbels mekanizması vardı ama daha öncekilerin de vardı aynı mekanizmaları ve bu mekanizmalar hep toplumu kutuplaştırdı, kamplaştırdı ve nihayetinde darbeler yaşadık.

Şimdi, son dönemde... Bakın, az önce Osman Baydemir bir konuşma yaptı. Sayın grup başkan vekili çıktı, dedi ki: "Siz, sizin kendi çalışanlarınız tarafından yargılandınız." Açık bir yalan ve iftira etti, açık bir yalan ve iftira; elinde de hiçbir belge yok grup başkan vekilinin. Ama, bu iftirayı bütün milletvekilleri her yerde söylerse, akşam televizyonlarda aynı yalanlar 40 kere tekrarlanırlarsa, o "FETÖ" dediğiniz cemaatin yalanlarını hâlâ sürdürürseniz bu yalan ikna eder toplumu diye düşündü. Nitekim, maalesef oluyor sayın grup başkan vekili, bu yalanlar 40 kez söylenince -ben geziyorum esnafları- "Siz de şunu yaptınız, siz de bunu yaptınız." diye bu yalanlar oraya işliyor çünkü bunu düzeltebilecek bağımsız bir basın yok.

Aynı şekilde bakalım, Sayın Faysal Sarıyıldız'ın dağa silah taşıdığına dair bir yalan var ortada, her akşam bu yalan söyleniyor televizyonlarda, her gün sizler de her yerde "Milletvekilleri dağa silah taşıdı." diyorsunuz. Ya, biriniz -el insaf- savcının iddianamesini okuyun bari, "Böyle bir bulgu yok." diyor savcı iddianamesinde, "Silah taşıdığına dair bir bulgu yok." diyor iddianamede ama siz bu yalanı kiminiz bilerek kiminiz bilmeyerek kullanıyorsunuz maalesef. Yalanlar silsilesinde 6-7 Ekim olayları var, 52 insanımız hayatını kaybetti, 47'si HDP taraftarıydı; hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Ve burada önerge verdik, "Gelin, bunu araştıralım." dedik, sizler "Hayır." dediniz. HDP MYK'sı demokratik bir şekilde tepkiyi vermek üzere insanlarımızı meydanlara çağırdı; çağrı açık, MYK çağrısı. Selahattin Demirtaş'ın böyle bir çağrısı yok, Merkez Yürütme Kurulumuz çağrıyı yaptı. Ama, o suçu ortaya çıkarmak üzere siz sorumlusunuz ve hesap vereceğinize hesap soruyorsunuz ve bu yalanı tekrarlıyorsunuz. AB Bakanı, az önce televizyonda izledim, diyor ki: "Biz sözleri yerine getirdik, AB yerine getirmiyor, vize anlaşmasını yerine getirmedi." 72 kriterin 65'ini yerine getirdiniz. 7'si nerede, en zülfüyâre dokunur 7 tanesi nerede? Yok.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya)- Teröristlere kapıları mı açacaktık, bağrımıza mı basacaktık onları?

GARO PAYLAN (Devamla) - "Para gelmedi." diyorsunuz, 700 milyon dolar geldi, 1,5 milyar doları da sözleşmeye bağlandı. Israrla bakın, aynı Goebbels taktikleriyle aynı yalanları, büyük çoğunuz bilmeden bu yalanları söylüyorsunuz ama bazılarınız bilerek bu yalanları söylüyor.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Kimse yalan söylemiyor. Siz kendinize bakın, aynaya bakın, aynaya aynaya.

GARO PAYLAN (Devamla) - Maalesef, toplumu kutuplaştırmaya ve barışı dinamitlemeye devam ediyorsunuz. Bu açıdan çok üzgünüm hepiniz için.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Siz kendiniz için üzülün, bizim için değil.

GARO PAYLAN (Devamla) - Ama bir gün bunun hepsinin hesabını vereceksiniz. Maalesef, o gün biz yine sizi savunacağız. (HDP sıralarından alkışlar)

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Sen kendini savun yeter, kendini.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Paylan.