GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:28
Tarih:29.11.2016

BERDAN ÖZTÜRK (Ağrı) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Söz konusu kanun tasarısının 50'nci maddesiyle ilgili grubum adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu selamlıyorum.

Bu yasa tasarısıyla çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına alarak öncelikli olarak eğitimde eşitlik ve kamusal eğitime büyük darbe vuruyorsunuz; aynı zamanda, çocuk işçiliğini meşru hâle getiriyorsunuz. İşletmelerde "tamamlayıcı eğitim" adı altında, çocukları temel kurumu olan okuldan kopararak iş yerine mahkûm ediyorsunuz. Bu, çocuk emeğinin sömürüsünün yasalaşmasıdır.

Türkiye'de durum tespiti yapılırken çocuk işçiliğiyle ilgili tablonun vahametini gizlemeye dönük bir çabanın olduğu gözlerden kaçmıyor. Çocuk istihdamında kayıt dışılık yüzde 83 seviyesinde olduğu için ölüm vakalarının önemli bir bölümü resmî verilere yansımıyor. Çocuk işçiliğinde kayıt dışı istihdamın bu derece yüksek olması nedeniyle, ölüm ve sakatlanmaya yol açan pek çok iş kazası resmî kayıtlara girmiyor. Bu nedenle, iş kazalarında ölen ve sakat kalan çocuk sayısı resmî verilere yansıyan rakamların çok üzerindedir. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 2003'ten bu yana iş kazalarında hayatını kaybeden çocuk sayısının 47 kişi olduğu iddia ediliyor. Bunların sadece 1'inin 15 yaşın altında olduğu kayıtlara geçirilmiş. Yine, aynı kaynağın verilerine göre, en çok ölümün yaşandığı 2010'da ise 17 çocuk işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. Aynı dönemde 86 çocuk da iş kazaları sonucu çalışamayacak derecede sakatlandı. Resmî bilgilerin aksine, İstanbul İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin yaptığı araştırma ve değerlendirmeler durumun vahametini açığa çıkarır nitelikte. Yapılan çalışmalarda elde edilen bilgiler ışığında, 2013 yılında yaşamını yitiren 1.235 işçinin 59'u çocuk işçidir; bunlardan 18'i 14 yaş ve altı, 41'i 15-17 yaş arasıdır. Bu çocuk işçilerin 25'i tarım, 8'i metal, 8'i ticaret, 6'sı inşaat, 4'ü tekstil, 2'si gıda, 1'i kimya, 1'i maden, 1'i çimento, 1'i iletişim ve 1'i genel işler iş kollarında çalışmaktadır. Yani 25 çocuk tarım sektöründe, 23 çocuk sanayi sektöründe ve 10 çocuk hizmet ticaret sektöründe çalışırken can vermiştir.

2014 yılının ilk dört ayında yaşamını yitiren 396 işçinin 17'si çocuk işçidir. Bunlardan 5'i 14 yaş ve altı, 12'si 15 yaş ila 17 yaş arasındadır. İlk dört ayda yaşamını yitiren 17 çocuk işçinin 7'si tarım, 3'ü inşaat, 2'si konaklama, 2'si genel işler, 1'i metal, 1'i ticaret ve 1'i taşımacılık sektöründe çalışmaktadır.

Soma'da meydana gelen maden faciasından sonra madenlerde çalışan çocuk işçiler yeniden gündem olmuştu. Bu konuda TEPAV'ın TÜİK verilerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre, sadece kömür ve linyit madenlerinde 2.076 çocuk çalışan var. Bu çocuklar 15 ve 19 yaş aralığında. Madende çalışan çocukların yüzde 85,5'lik bölümü kayıt dışı çalışıyor, ellerine geçen aylık gelir de sadece 226 lira. Çocuk emeğinin sömürülmesi ve çocuk işçiliği problemi çok faktörlü bir problemdir ve Türkiye'de güvencesizliğin kaynağı hâline gelmiştir.

Çocukların çalışma yaşamında yer almalarının en temel nedenlerinden biri yoksulluk ve yoksunluktur. Özellikle köyden kente göç eden ailelerin geçim sıkıntısı nedeniyle çocukların eve getireceği paraya ihtiyaç duymaları çocukları iş yaşamının içine iten en önemli faktörlerden biridir. Bu yapısal bir sorundur ve fakat burada asıl sorulması gereken soru şudur: Neden işverenler çalıştırmak üzere çocuk işçileri tercih ederler? Aslında, cevabı çok basit bir sorudur çünkü çocuk işçi her zaman ucuz iş gücüdür. Çoğunlukla kayıt dışı çalıştırıldıkları ve haklarını aramayı bilmedikleri için işverenler tarafından tercih edilmektedirler ve bu, kapitalist modernitenin kâr ve sömürüyü maksimize etmeyi amaçlayan kompleks yapısıyla yakından ilintilidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BERDAN ÖZTÜRK (Devamla) - 13 yaşındaki kimya işçisi Ahmet Yıldız'ın plastik enjeksiyon makinesine sıkışarak can vermesi, hastaneye "Trafik kazası geçirdi." diye getirilmesi ve işverenine açılan davada 30.040 TL ceza verilmesi, bu cezanın da 24 takside bölünmesi Türkiye'de çocuk işçiliğinin özetidir. (HDP sıralarından alkışlar)