GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:28
Tarih:29.11.2016

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, 405 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 37'nci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu Meclis kendisine kıyak yapan bir Meclis olarak tarihe geçecek. Bu Meclis iki bakımdan öğretim üyelerinin kendisine ayrıcalık yaptığı bir Meclis olacak. Neymiş? Öğretim üyesi bir dönem milletvekilliği yaptıktan sonra üniversitesine dönerse çift maaş alacak. Bir diğeri, kendi bulunduğu kadroya zaten kadro şartı aranmaksızın dönebiliyordu, şimdi istediği üniversiteye gitme imkânı veriyoruz. Bunu sorduğumuzda şöyle açıklıyorlar değerli arkadaşlar: "Üniversitelerde yeteri kadar öğretim üyesi yok, üniversiteler kan kaybediyor, öğretim elemanı kolay yetişmiyor." diyorlar.

Değerli arkadaşlar, size bir fotoğraf göstermek istiyorum. Bu bir öğretim elemanı, on beş günde 13 kez tutuklanmış, Nuriye Gülmen. Ne istiyor peki? KHK'yla işine son verilmiş. Öğretim üyelerini bu ülkede eğitim hakkını savundukları için, bu ülkede "Çocuklar ölmesin." dedikleri için aşından ekmeğinden edeceksiniz her gün, her gün ekmeğe muhtaç hâle getireceksiniz, ondan sonra kalkıp üstüne bir de "Efendim, üniversiteler kan kaybediyor, milletvekili olan öğretim üyeleri milletvekilliğinden sonra üniversiteye dönsün ve çift maaş alsın..."

Değerli arkadaşlar, burada, asgari ücret alan bir insanın, "1.300 lira asgari ücret alsın mı almasın mı?" diye söylediğimizde saatlerce neden almaması gerektiğini ifade ediyorsunuz ama milletvekiline gelince ama öğretim üyesi milletvekiline gelince ona çift maaş istiyorsunuz. Bunu asla hukukla, vicdanla, eşitlikle açıklayamazsınız. Bakın bugün kaç tane öğretim üyesini açığa almışsınız? Niye almışsınız, bunun hesabını bir defa önce verin, ondan sonra bu yasayı getirin. Bunun daha hesabını vermeden, öğretim üyelerini bu kadar perişan duruma getireceksiniz, üniversiteleri eğitim yapılamaz hâle getireceksiniz -disiplin yönetmelikleriyle- suç ve ceza kapsamı içerisinde disiplin yönetmeliğini başlarına Demokles'in kılıcı olarak koyacaksınız, ondan sonra "Üniversiteler neden gelişmiyor?" diyeceksiniz.

Değerli arkadaşlar, bunun kabul edilebilir hiçbir tarafı yok. Bunun ne eşitlikle ne ahlakla ne insaniyetle bağdaşır bir tarafı yok.

Bugün insanlarımız işini kaybediyor, aşını kaybediyor ama biz bugün burada neyi konuşuyoruz?

Ekonomi dip yapmış, biz burada: Öğretim üyesine çift maaş verelim mi, vermeyelim mi...

Milletvekili olmuşsunuz, daha ne istiyorsunuz bu ülkede? Milletvekilliği bitince, umudunuzu mu kestiniz değerli milletvekilleri, bir daha milletvekili olamayacağınızı mı düşünüyorsunuz?

MUSTAFA ILICALI (Erzurum) - Üniversitesine dönüyor. Üniversite kan kaybediyor.

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Üniversite kan kaybediyorsa bunun biricik nedeni, sizin öğretim üyesini alıp sokağa bırakmanızdır, sizin yıllardır öğretim üyeleri üzerinde estirdiğiniz zorbalıktır. Siz, yıllardır öğretim üyelerinin üzerinde, otuz yıl öncesinin, 12 Eylül darbesinin ürünü olan disiplin yönetmeliğini koydunuz. Anayasa Mahkemesi disiplin yönetmeliğini iptal etti, siz kalktınız, bugün getirdiğiniz bu disiplin yönetmeliğiyle, üniversitelerde ne demokratik özerklik ne bilimsel özerklik ne mali özerklik, hiçbir şey bırakmıyorsunuz.

Öğretim üyeleri, dediğim gibi, her gün perişan hâlde. Bakın, on beş günde 13 kez bir öğretim elemanını gözaltına alıyorsunuz.

ÖYP'nin durumunu biliyorsunuz.

Üniversitelerin geldiği hâl...

Araştırma görevlilerinin durumunu biliyorsunuz. Bugün hâlâ araştırma görevlileri iki ayrı maddeyle araştırma görevliliğine alınıyor. Alırken de kendi özel şartlarınızı koyuyorsunuz. Açın, bakın bakalım, hangi şartlarla siz araştırma görevlisi ilanları verdiniz, hangi şartlarla öğretim üyesi ilanları verdiniz, biraz da bunları düşünün.

Kendine ayrıcalık yapan bir Meclisin üyesi olmaktan hicap duyduğumu belirtiyorum, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)