| Konu: | Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 29.11.2016 |
DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına vermiş olduğumuz önergemizle ilgili olarak söz almış bulunmaktayım, aziz Türk milletini ve sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, AKP döneminde, Türk millî eğitim sistemi, sorunlarından kurtularak atılım yapamamış, çağdaş ülkeler seviyesinde bir insan yetiştirme düzeni oluşturulamamıştır. Niceliksel ve özellikle niteliksel olarak dikkate değer bir gelişme kaydedilememiştir. Eğitimin bütün kademeleri itibarıyla yeterli okullaşma sağlanamamış, fiziki altyapı ve insan kaynağı ihtiyacı giderilememiş, finansman kaynakları artırılamamıştır. Sorun çözmek şöyle dursun, sorun çözme iddiasıyla atılan her adım yeni sorunların oluşmasına sebep olmuştur.
Başta bölücülüğe hizmet eden çevrelerin önerisiyle Andımız ilköğretim okullarından kaldırılmıştır. "Çözüm" denilen yıkım sürecinde kaleme alınan 18'inci Millî Eğitim Şûrası'nda Andımız'ın kaldırılması yönündeki tavsiye karar metninde yer alan hususlara AKP milletvekilleri acaba bugün de iştirak etmekte midir, merak ediyorum.
12 Eylül 2012 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği ve de Talim ve Terbiye Kurulu Yönetmeliği'ni değiştirdiniz. Bu değişiklikle ders kitaplarının hangi usullere göre hazırlanacağına ilişkin hükmünde "Ders kitapları Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasa'da ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin millî, ahlaki, insani ve manevi, kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasa'nın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek hükmüne ve Türk Millî Eğitiminin temel ilkelerine uygun olarak hazırlanır." ifadesini çıkardınız. Seçim zamanı milliyetçilik ruhunuz olduğunu kanıtlamak için okumak üzere seçtiğiniz Arif Nihat Asya'nın "Bayrak" şiirini müfredattan çıkardınız. Millî Eğitimi millî olmaktan uzaklaştırdınız. Çıkardıklarınızın yerine ne yaptınız? FETÖ'nün kendi hedeflerini içeren mesajları yerleştirmesine maalesef izin verdiniz. Bugün FETÖ'nün kitaplara ektiği bilinçaltı tohumlarını temizleyeceğiz diye uğraşıyorsunuz. "Ders kitaplarını biz vereceğiz." dediniz, cemaatin kitapevlerine ihale ettiğiniz bu ihaleler sebebiyle çocuklarımız bu yıl iki aydan fazla kitapsız kaldı.
Değerli milletvekilleri, Hükûmet eğitim alanını âdeta deneme tahtasına çevirmiş, bakan değiştikçe eğitim müfredatı değişmiş, bakan değiştikçe sınav sistemi değişmiş, bakan değiştikçe Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği daha zalim hâle getirilmiş, kayırmacılık zirve yapmıştır. Kendi sendikalarından istifa edip AKP'ye yandaş olan sendikalara kayıt yaptırmayan okul idarecileri görevden alınıp farklı okullarda üçer beşer saat dersler verilerek zora sokulmuş, hakları yenilmiştir. Bugün öğretmen adayları sözlü mülakatlara alınarak yandaşlık dereceleri test ediliyor, liyakat yine hiçe sayılıyor, KPSS'de yüksek notlar alan adayların hakkı yeniliyor. Herhangi bir kuruma görev yapmak talebiyle başvuran kişilerin, mülakata girmeden önce, AKP il ve ilçe başkanlarıyla görüşerek icazet alması gerekiyor.
Sayın Bakan, sizlerden aldığımız bilgilere göre, FETÖ/PDY soruşturmaları sebebiyle 53.854 öğretmen açığa alınmış ve bunun ancak 7 bini görevine iade edilmiştir. Bunun yanı sıra, emekli olan öğretmenler de mevcuttur. 2017 Şubat ayında 30 bin öğretmen alacağınızı ifade ettiniz. Ancak, çocuklarımızın, hak ettikleri evrensel kriterlere uygun, iyi bir eğitim alabilmeleri için, yine, yeterli öğretmen sayısıyla, iyi yetişmiş öğretmenler tarafından eğitilmeleri gerekmektedir. Atama bekleyen çok sayıda öğretmen mevcuttur. Bu adayların; bilimsel bilgilerinin, eğitim becerilerinin, yansız, objektif bir şekilde ölçüldüğü bir yöntemle işe alınmaları gerekmektedir.
Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması bizce doğru değildir. Mülakat sistemi kalkmalı, kaldırılamıyorsa, mülakatlar kamerayla kayıt altına alınmalıdır. Unutmayınız ki, hakkı yenilen her aday öğretmenle birlikte çocuklarımızın da hakkı yenmektedir.
Bunu size hatırlatıyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)