GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:25.11.2016

ERKAN HABERAL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Türk dünyasının bilge lideri merhum Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş'in doğumunun 99'uncu yıl dönümüdür. Başbuğ devlet ve siyaset hayatımızın zirve isimlerindendir ve bizlere diyordu ki: "Birleşiniz. En asil fikirler bizim fikirlerimizdir, en meşru hak, en haklı dava bizim davamızdır. Biz dünyanın asil, şerefli, aynı zamanda mazlum bir milletin davasını, onun haklarını çiğnetmeme davasının sahibiyiz. Bu kadar asil, bu kadar yüksek hedefleri olan başka bir dava düşünülemez." ve aziz Başbuğ'umuz diyordu ki: "Türk milleti kendi millî tarihini, örf, âdet ve ananelerini, kendi millî hasletlerini dikkate alan, modern ilmi ve tekniği önder alan, yüzde 100 yerli ve millî bir idare sistemi kurmalıdır. Çünkü her milletin idare sistemi kendi şartlarına, tercihine ve millî özelliklerine göredir. Herhangi bir milletin sistemini olduğu gibi almak gerçeklere uymaz. Aydınlar, kapitalist ve komünist sistemleri aynen tatbike çalışıyorlar, bunların hepsi taklitçiliktir. Her milletin durumunun başka olduğunu nazarıdikkate alarak biz diyoruz ki: Yeni millî bir doktrin, bir sistem lazım. Bu doktrin 'Dokuz Işık'tır. Bu millî doktrin her şeyini Türklüğün tarihinden almış olan, modern ilmi, tekniği önder kabul etmiş olan bir görüştür. Bunun kuvvetini almış olduğu temel kaynak Müslümanlık ve Türklüktür, Türk insanına karşı sonsuz sevgi, insan haysiyetine karşı sonsuz saygıdır. Niye temel kaynak Müslümanlık ve Türklüktür? Çünkü bu millet Müslüman Türk milletidir. Türk olarak binlerce yıllık şanı, şerefi var, bin yıldır Müslümanlığı benimsemiştir. Son elli, altmış yıl içindeki aydınlar dine cephe almışlar, Müslümanlığı tanımamışlar, onu zararlı göstermişlerdir. Onlar diyor ki: 'Avrupa, Hristiyan olduğu için ileri gitti; biz, Müslüman olduğumuz için geri kaldık.' Bu böyle değildir. Ana meseleleri kavrayamayan taklitçi aydınlar yetiştirdiğimiz için geri kaldık."

Sayın milletvekilleri, işte bugünkü eğitim sistemi, mukallit aydınların, köksüz ve kimliksiz mihrakların maalesef kaynağıdır. Bu sorunu konuşmamız gerekirken, soruna çözüm bulmamız şartken biz, Millî Eğitimin teşkilat yapısını konuşuyoruz, maarif müfettişlerinin kariyer sistemiyle oynuyoruz. Yeni makam ve ballı mevkiler ihdas ediyoruz. Bu yanlıştır, vicdan ve millî ahlaka mugayirdir. Millî Eğitimin ikili ve çelişkili yapısı en temel sorunumuzdur. Bir yanda kahraman, vatansever, milliyetçi yetiştiren tedrisatımız; diğer yanda, nasıl olur da hain ve satılmışları yetiştirmiştir. Cevabını bulmamız gereken asıl ve başlıca soru budur.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.