| Konu: | Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 25.11.2016 |
METİN LÜTFİ BAYDAR (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; önergemiz, görüşülen kanun tasarısının 12'nci maddesinin tasarı metninden çıkartılmasıdır. Neden? Çünkü maddede adı geçen düzenlemeler, ÖSYM'ye verilen bazı yetkilerin Millî Eğitim Bakanlığı müsteşarına devrini öngörmektedir. Bu durum, ÖSYM tarafından yapılan sınavları, Bakanın ve müsteşarın doğrudan kontrolüne alarak siyasi etkilere açık hâle getirecektir. O yüzden sakıncalı buluyoruz. Özellikle son dönemdeki, ÖSYM'yle ilgili iddialar delilleriyle ortadayken ÖSYM'deki siyasallaşma Türkiye'de ÖSYM aracılığıyla yapılan sınavlardaki şaibeyi ortadan kaldıramayacaktır.
ÖSYM ve FETÖ ilişkisinin karmaşıklığı ortadadır. Şimdi, önce ÖSYM, sonra da bazı üniversitelerdeki FETÖ bağlantılarından söz etmek istiyorum. Eski Spor Bakanı Suat Kılıç döneminde yapılan Dünya Güreş Şampiyonası'yla ilgili yolsuzluk iddiaları dile getirilmiştir. İlgili savcılığa yapılan şikâyetle alakalı dosyaya bakan Ankara Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan bu organizasyondan hemen sonra Çin'de yapılan olimpiyatlara götürülmüştür. Bu savcı güreşle alakalı bu dosyayı yıllarca sümen altı etmiş, bu savcının 15 Temmuz FETÖ olaylarından sonra KPSS'de çalınan soruları imha etmekten dolayı açığa alınıp tutuklanmasından sonra güreş organizasyonlarıyla ilgili şikâyet dosyaları raflardan indirilmiş, şimdi bu dosyalar FETÖ/PDY yapılanması kapsamında, soruşturma kapsamında gizli dosya olarak incelemeye alınmıştır. Yani ÖSYM ilişkisi çok derin ve karışıktır Sayın Bakanım, size anlatıyorum.
15 Temmuz kalkışması şunu gösterdi ki üniversiteler hedef olmuştur, üniversiteler kuşatılmıştır, üniversiteler ihanetin arkabahçesi hâline getirilmiştir. FETÖ, üniversiteler üzerinden Türkiye'nin geleceğine kastetmiştir. Bir yandan yandaş kişilerin üniversitelere yerleştirilmesi, öte yandan niteliksiz kişilerin kadroları doldurması ve en önemlisi, yetkin ve nitelikli akademik potansiyele sahip olanların dışarıda kalması ülkenin on yıllık birikimine kastetmek anlamına gelmektedir. Bunun içindir ki sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi, Özel Kuvvetler, sokaklar bombalanmamış, ülkenin geleceği de bombalanmış, yarınlarına kastedilmiş, özüne kurşun sıkılmıştır. Kendi varlığına, kendi insanına, kendi değerlerine böylesine bir o kadar yaban ve düşman bir unsurun üniversiteler ayağında yaptıkları tahribatı ortaya koymaktadır.
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle 2.346 akademisyen ihraç edilmiştir ancak ihraç edilenleri atayanlar ne yazık ki görevlerindedir ve bunlarla ilgili birkaç örnek vermek istiyorum: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi 2010 yılında kurulmuş ve Üniversite Rektörü olarak 10 Aralık 2010 tarihinde Galip Akhan atanmıştır. Rektör, üniversiteye yer tahsisi gerçekleşmemiş ve henüz oturacak ofisi bile yokken ilk resmî ziyaretini ABD'ye yapmıştır. Michigan-Ohio-Pittsburgh üzerinden Pensilvanya'ya yapılan ziyaret, dönemin Mevlana Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Bahattin Adam tarafından organize edilmiş ve onun da katılımıyla gerçekleşmiştir. Beraberinde İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi adına ziyarete katılan, FETÖ bağlantısı sabit olan Ege Üniversitesinden Profesör Doktor Bülent Miran 672'yle ihraç edildi, Dokuz Eylül Üniversitesinden katılan Profesör Doktor Vedat Pazarlıoğlu ise açığa alınmıştır. Yine, bu ziyarette kendisine verilen isimlerden olan, ABD'de Gülen hareketinde faaliyette bulunan Profesör Doktor Yetkin Yıldırım'ın Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümüne alımı sağlanmış ama ilgili kişi üç sene boyunca Türkiye'ye hiç uğramamıştır.
Sayın Bakanım, Rektör kendisine emanet edilen üniversiteye hemen hemen... Kendisi ve 1 kişi hariç FETÖ'den ihraç edilmiştir, yönetim kurulunun hemen hemen hepsi ihraç edilmiştir ama Rektör görevinde durmaktadır. Sayın Bakan, bu kişiyi kim korumaktadır? Lütfen, ilgilenmenizi rica ediyorum.
Kâtip Çelebi Üniversitesiyle ilgili bir dosyayı da size arz edeceğim. Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörüyle ilgili verdiğim dosyayla da ilgili olarak ne yapıldığını, lütfen, öğrenmek istiyorum çünkü Rektör olurken Afyon imamı Muhammet'ten icazet alan bu kişinin hâlâ Rektörlük yapmasını içime sindiremiyorum.
Çok teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.