| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 17.11.2016 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
438 sıra sayılı Kanun Tasarısı üzerinde görüşlerimi ifade etmek istiyorum ama biraz önce, ara vermeden önce, Özcan Bey kardeşimiz Kayseri'ye gitmiş -şeref misafirimiz olarak muhakkak ki orada ağırlamışlardır- Kayseri'de bazı bölgelerde olan hassasiyetleri, Kayseri'de kendi çerçevesinde gördüğü eksiklikleri değerlendirmeye çalıştı. Biz de onu burada dinleme imkânı bulamadık ama arkadaşlarımız uyarınca, "Nerede bu Kayseri milletvekilleri?" deyince biz de meseleyi tahlil edelim ve belediye başkanımızla görüşelim dedik. Biraz önce kendisinin de kürsüden ifade ettiği gibi, şu anda, şehrin merkezine 6 kilometre mesafede, hakikaten, yaşam şartlarına hiç uygun olmayan, gerçekten "İnsanların barınabilmesi mümkün değil." diye ifade edebileceğimiz, gecekondusu olmayan bir şehir Kayseri'deki o arsanın, boş arsanın eski hâlinin görüntülerini biraz önce Özcan Bey'le paylaştım. Belediye başkanımızdan istedim, belediye başkanı bu arsanın eski hâlini bize gönderdi. Şehrin merkezine 6 kilometre mesafede, ana caddenin, "Sivas Caddesi" diye bildiğimiz büyük bir caddenin bir blok arkasında olan bir mekân.
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Kümbet'in arka tarafında.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Kümbet'in arka tarafındaki -Çetin Bey de biliyor- bir yer. Ama, şimdi, resimlere bakıyorum, yedi sekiz sene önceki resimler; çatılar naylon brandayla kaplanmış, ev demek mümkün değil, penceresi yok, bahçesi yok. Hatta, sokaklar öyle bir şey ki imar planı yok, burada oturan kişiler de arsa sahibi, mülkiyet sahibi değil. Şahısların -herhangi bir şahsın- arsası üzerine konut yapılmış, o konutla ilgili büyük de bir sorun var. O sorunu çözmek üzere Melikgazi Belediye Başkanımız o bölge ahalisiyle bir anlaşma yaparak "Gelin, size konut yapayım." diyor ve o gün -kayıtlarda da var, videosu da var- bölgede yaşayan değerli kardeşlerimiz, hemşehrilerimiz davulla, zurnayla -kentsel dönüşüm üzerine- hatta, birbirlerine baklava ikram ederek, aşure dağıtarak ve orada yaşayan insanlar da kendi evlerini, gecekondu evlerini beraber, kendileri yıkarak 200 konutluk bir projeye imza atıyorlar. Yapılan projede, bölgede yaşayan tamamı 160-170 aile için 200 konut yaptırıyor belediye başkanı ve Kayseri bölgesindeki konutlar 10 ila 12 kat olmasına rağmen, bunlar diyorlar ki "Biz 12-15 katlık konutlar istemeyiz, bize 3 veya 4 katlı konut yapmanızı istiyoruz." ve o konutlar yapılıyor. Altı yıldır... "Roman vatandaşlar" diyor, ben ona katılmıyorum, Kayseri'nin nüfusu 1 milyon 350 bin. Kayseri'de Sivaslı yaşar, Yozgatlı yaşar, Maraşlı yaşar, Eskişehirli yaşar, onlar bizim için, kim olursa olsun, hepsi Kayserilidir. O 200 aileli Roman kardeşlerimiz de Kayserilidir -"Roman" diye tabir ettiğiniz- bizim için onların hepsi Kayserilidir çünkü Kayseri'de yaşıyorlar, Kayseri'nin ekmeğini yiyorlar, suyunu içiyorlar. Ben nasıl Kayseriliysem onlar da Kayserilidir diye ifade ediyorum.
Şimdi, burada "Hayaldi, gerçek oldu." diye pankart asıyor bölge insanı. Bazı eksiklikler olabilir. Yeni belediye başkanımızla görüştüğümde, belediye başkanımız diyor ki: "O yörenin ahalisiyle birlikte cami açılışını yaptık." Sağlık ocağı eksiği olabilir, onu görüşmedim, onu da görüşebiliriz.
ÖZCAN PURÇU (İzmir) - Servis yok, çocuklar okula gidemiyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Yani, o servis meselesi olabilir.
Mesela, Özcan Bey "Evlerin çatısı akıyor." diyor.
Değerli arkadaşlar, bakın, konut verilmiş, belediye tarafından yapılmış, bedava teslim edilmiş, evin çatısı yapılıyor. Yani her evinin çatısı akan belediyeye veya Hükûmete müracaat edemez ki. Özcan Bey'in evinin çatısı aksa, benim evimin çatısı aksa ben Çankaya Belediyesine "Benim evimin çatısı akıyor, niye bunu yapmıyorsun?" diyebilir miyim?
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Yoksulluktan, yoksulluktan.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "Suyu yok, elektriği yok?" diyor. Elektrik parası -bilmiyorum onu da- elektrik borçları da olabilir belki. Yani, altı yıl önce yapılmış bir konutun elektriği, suyu bağlanmamış olabilir mi?
Ki, şimdi de resimler geldi. Bakın, şu son hâli.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Vay be! Böyle muhalefet mi olur?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - 200 konutluk kentsel dönüşüm projesi, şurası da ilk hâli. Bu maviler ne diye baktım; maviler, naylon branda çekilmiş ve üstleri de taşla örtülmüş, şuralar da hep kâğıt.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Biz de deniz zannediyorduk!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, şu hâl ile o zamanki hâl... O zamanki hâli; yanında 10 katlı, 15 katlı konutlar, önünde üzeri naylon branda -topraktan dahi değil- çekilmiş evler. Bu da oradaki Kayserili hemşehrilerimizin belediye başkanının bu hizmetine karşılık baklava ikramı. Bu da hemşehrilerimizin kendi evlerini yıktıkları... Baltayla, kazmayla kendi evlerini büyük bir keyifle yıkıyorlar. Niye? "Belediye bize modern bir ev verecek." diye. İşte, bu gerçekler çerçevesinde... Bakın, "Hayaldi, gerçek oldu." Bunu kim diyor? Bölgedeki kardeşlerimiz diyor ve hakikaten, o dönemde... Belediye başkanımıza teşekkür ediyoruz. 1946 yılından bu tarafa, nazım imar planı olan ilk il Kayseri'dir. Kayseri, belediye başkanları bakımından hakikaten şanslı bir ildir. Rahmetli Osman Kavuncu'dan bu tarafa gelen bütün belediye başkanlarımız Kayseri'ye hizmet edebilmek için, o 1946 yılındaki nazım imar planına uyabilmek için elinden gelen gayretleri gösteriyor.
İşte, evlerin o dönemde yakından çekilmiş hâli yani 2009 yılında, 2010 yılında evlerin, sokakların hâli. Şimdi, Özcan Bey kardeşim diyor ki: "Yani, bizim kardeşlerimizi sen bu evlerinden aldın, arsaları da başka yerde değerlendiriyorsun." Bu araziler, oradaki oturan kardeşlerimizin arazisi değil, bölgede yaşayan başka Kayserililerin arazisi, bir kısım insanlar gitmişler, o araziler üzerine konut yapmışlar. Şehrin içerisindeki bu çarpık yapılaşmayı önleyebilmek için yapılan çok güzel bir hamledir. Aslında, ben burada Melikgazi Belediye Başkanına ve o günkü Kayseri belediyelerini yöneten değerli belediye başkanlarımıza da teşekkürlerimi sunuyorum.
Elektrik parası: O elektrik şirketiyle şahıslar arasında bir konudur. Elektrik bağlanmamış diyemezsiniz, su da bağlanmamış diyemezsiniz. Ben nasıl ki elektrik parasını ödüyorsam, nasıl ki su parasını ödüyorsam, sizler elektrik parasını, su parasını ödüyorsanız, orada yaşayan insanlarımız da herhâlde elektrik, su parasını ödemek mecburiyetindelerdir. Belediye başkanımız, ifadesine göre "Muhtaç olan, yardıma ihtiyacı olan varsa Sosyal Yardımlaşma Fonu'ndan biz bunların ihtiyaçlarını karşılıyoruz." diyor. Onun için, bazı eksiklikler olabilir, o eksiklikleri de... İnşallah, Özcan Bey'le kararlaştırdık, en yakın zamanda Kayseri'ye gideceğiz, Cennet Mahallesi'ni gezeceğiz.
Bakın, cehennem gibi bir yerden cennet gibi bir yere Kayseri Melikgazi Belediyesi o değerli kardeşlerimizi taşımış, buradan bu konuyu açıklama fırsatı verdiğinden dolayı Sayın Özcan Purçu'ya çok çok teşekkür ediyorum. Bu ara, bu hizmetleri gerçekleştiren Kayseri belediyelerine buradan tebriklerimi iletiyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)