GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:17.11.2016

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi aleyhine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle bu kürsüden çok değerli bilgiler aktaran tüm konuşmacıları saygıyla selamlıyorum. Öncelikle şunu da ifade etmem lazım: İbni Haldun'un çok sevdiğim bir sözü var, der ki: "Coğrafya bir kaderdir." Ne yazık ki Suriyeli çocuklar için, sığınmacı çocuklar için bunun bir kader olmaması, acı ve gözyaşının olmaması adına hep birlikte hareket etmek, özel çabalar ve birlikte özel çözümler bulabilmek adına ciddi çalışmalar yapmak lazım. En son, Çocuk İstismarı Komisyonunun çocuk haklarıyla ilgili daimî bir yapı oluşturma, komisyon oluşturma şeklindeki önerisinde birlikte atılmış o gayret ve öneri de bu başlıklardan en değerli olanlarından biri. Ama şunu belirtmem lazım: Özellikle AK PARTİ hükûmetleri döneminde "çocuk" başlığı adı altında, "çocuk hizmetleri" adı altında yaptıklarımız, tıpkı evlatlarımızla olduğu gibi, o bölgeden ülkemize sığınmış kardeşlerimiz için de aynı ciddiyette, aynı hassasiyette çalışmalarımız var.

Bakınız, o bölgedeki kamplara ben henüz yeni gittim ve geldim. Reyhanlı'ya gittim, Reyhanlı'da o bölgedeki Yetim Yaşam Merkezi'yle ilgili çalışmaları yerinde görmeyi arzu ettik 16 milletvekilimizle birlikte. O Yetim Yaşam Merkezi, yine İHH'yla birlikte bir uluslararası kuruluş, devamında AFAD, devamında Hükûmetimizin verdiği destekler. Düşünebiliyor musunuz, 950 evlada, 950 yetim, anne babası olmayan çocuğa villa tarzı evlerde, tıpkı bizim o çocukevleri, sevgievleri, çocuk sitelerinde gösterdiğimiz hassasiyet gibi ne yapmaya çalışıyoruz? Onlar için de bu imkânları sunacak tüm imkânlarımızı buna harcamaya çalışıyoruz. Sadece Hatay Reyhanlı mı? O gittiğimiz programda, geçen hafta, -özellikle ifade ediyorum ki saygıdeğer vekillerimizle birlikte bölgedeydik- devamında Gaziantep, devamında yine Kilis, ki Kilis'in nüfusu mülteci ve oradaki sığınmacı sayısı, 90 bin nüfusu olan bir il 120 binleri aşmış sığınmacı sayısı. Dolayısıyla gerçekten bölgede ciddi bir yük var ve el birliğiyle çözüme gidecek yapıya ihtiyaç var. Evet, ifade edildiği gibi kayıp sığınmacı çocukların derdi hepimizin derdi, yine ifade edildiği gibi terör örgütü, o alçak ve hain PKK, DAEŞ, FETÖ, PYD, YPG, adı ne olursa olsun o bölgedeki projeye maşa olan tüm terör örgütleri, çocukları da elbette burada ifade edildiği şekliyle istismar edebiliyor. O yüzden bu anlamda sadece Hükûmetimiz değil, sadece devletimiz değil sivil toplum kuruluşlarıyla, uluslararası örgütlerle el birliğiyle kendimize düşeni yapmamız lazım, bu bir.

İkincisi: Rakamlara bakıyoruz, biz 3 milyonu aşkın bir mülteci, sığınmacının olduğu bir bölgede yüzde 54'ten fazla çocuk ve gencin olduğunu, bu varlığı kabul ettiğimiz zaman görev ve sorumluluk tanımlarımızın çok daha fazla olduğunu görebiliyoruz. O yüzden çok önemli diyorum.

Yine, çocuğun üstün menfaati bütün çalışmalarımızda birinci maddedir. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, bakın 2011 yılına kadar farklı birimlerde görülen bu yapı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yapılmakta. Ama sığınmacı ve mülteciler başlığında sadece Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla çalışma yeterli olmaz, aynı zamanda Millî Eğitim Bakanlığı, aynı zamanda Başbakanlığa bağlı AFAD, aynı zamanda dediğimiz gibi Göç İdaresi, tüm birimlerle el ele bu çalışmalar yapılıyor, daha titizlikle, daha özveriyle de yapılmaya devam edecek. Ben bir hissiyatımı belirtmek isterim. O kamplara gittiğim zaman, o yetimevlerindeki ilgi ve alakayı gördüğüm zaman, o çocukların Türkiye'ye bakışını, o ailelerin her birinin ama güvenle evlatlarını bizim devletimizin kurumlarına bırakışını ve o güveni hissedişini gördüğümüz zaman, "Evet" diyorsunuz, hem sayı itibarıyla hem bundan sonraki sorumluluklarımızın önemi çok daha fazla.

Rakamlara da baktığımızda, bu çalışmalar dikkat çekici. Bakın, 12 milyar dolar sadece geçici korumamız altındaki kardeşlerimiz için yaptığımız toplam yardım. Ama 12 milyar dolar bir tarafta, uluslararası örgütlerin bu konudaki üzerimizdeki bu çalışma ve yükle ilgili rakama baktığımızda çok küçük, ifade edilmeyecek kadar küçük olduğunu görebiliyorsunuz. Yani, Türkiye Cumhuriyeti hükûmetleri bu konuda oldukça hassas, tıpkı yetim evlatlarımızla ilgili, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yaptığımız tüm hassasiyeti burada da gösterebiliyoruz. Reyhanlı'daki o kampa gittiğim zaman bu hissiyatı yaşadım; yine Kilis'teki o yapıyı gördüğümde, Gaziantep'te... Zaten bu illeri özellikle belirtiyorum, 3 milyonu aşkın mültecinin neredeyse üçte 1'inden fazlası bu 5 ilimizde yoğunluk kazanmış durumda. Dolayısıyla bu hassasiyetimiz çok değerli, bundan sonra yapılacak çalışmalar da çokça değerli. Bunun altını dikkatle çizmek istedim.

Sonra, Grup Başkan Vekili Sayın Özel'in ifade ettiği "eğitim" başlığı çok değerli. Ben bunu önemsiyorum. Bu "eğitim" başlığında gözden kaçan rakamlar arasında, Suriyeli çocukların bir kısmının okul dışında kaldığını görebiliyorsunuz. İşte, "Şu kadar bin çocuk sayısı var." deniyor. Resmî kayıtlarda eğitimde gözüken rakamlar var. Dolayısıyla, bu arada ifade edilen acaba çocuk işçisi mi, acaba farklı mı oldu, bununla ilgili o hassasiyeti Saygıdeğer Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız rakamlarıyla vererek, bu konudaki hassasiyetini de dikkatle ifade ederek, bu sorumluluğun da altını dikkatle çizerek belirtmiştir çünkü eğitim çok önemli, o çocukların Türkçe eğitimi hem Türkiye'ye hem Suriye'ye döndükleri zaman vatanlarına, vatanımıza faydalı evlat olabilmeleri için yapılabilecekler çok değerli. Dolayısıyla, devlet koruması, Avrupa'da kaybolan sayı, ben onlara girmek istemiyorum. İstanbul Milletvekilimiz Sayın Benli'nin işaret ettiği rakamlar var. Bu konuda Çocuk İstismarı Komisyonunun hazırladığı çok önemli ayrıntılarla, çok güzel ve titiz çalışarak, Sayın Yılmaz Tunç Başkanlığında tüm siyasi partilerden değerli milletvekillerimizle birlikte çalışılmış olan o rapor sonuçlarının devamı, onun kanunla ilgili bölümleri, yasama çalışmalarını birlikte çıkarabilmemiz, yönetmelik ve genelgeyle ilgili yapılacak olanların da yine bu masada, ilgili bakanlıklarda çıkartılabilmesi ve takibinin yapılabilmesi çok değerli.

Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi aleyhinde olduğumu ifade ediyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Aa, o kadar güzel konuşup...

TÜLAY KAYNARCA (Devamla) - Ama bir taraftan da yine bugün yapılacak olan Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun yasal düzenlemesiyle ilgili çalışmanın da çok önemli olduğunu ve tüm milletvekillerimizle birlikte ortak bir kanaatle inşallah bugün bu çalışmayı, bu yasal çalışmayı tamamlayacağımıza yürekten inanıyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - O kadar güzel konuştunuz "evet" vereceğinizi sandık.

TÜLAY KAYNARCA (Devamla) - Bazen muhalefette olmak ile iktidar sorumluluğunda olmak çok farklıdır Sayın Özel. Bu konudaki hassasiyetinize katılıyoruz. Bu konudaki hassasiyetiniz Türkiye Cumhuriyeti devleti çocuklarımız için, tüm mülteci, sığınmacı bütün evlatlar için aynı hassasiyettedir.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Vallahi oy vereceğini sandım ya.

TÜLAY KAYNARCA (Devamla) - Tüm kurumlarındaki rakamlar da açık ve nettir. Bu konuda destek olan Saygıdeğer Başbakanımıza, kıymetli Bakanımıza, ilgili bakanlıklardaki tüm değerli hazıruna da ben huzurlarınızda teşekkür ediyorum, iyi çalışmalar diliyorum, hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)