GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:21
Tarih:16.11.2016

ERHAN USTA (Samsun) - Bu 1'inci maddedeki önergemize geçmeden önce, Sayın Bakanın az önce yaptığı bu emekli maaşlarıyla ilgili açıklamalarına da bir katkı yapmak istiyorum.

Tabii ki aradan on dört yıl geçti, on dört yıllık bir Hükûmet. Nominal TL rakamlarıyla konuşmak çok anlamlı olmuyor, reellere bakmak gerekiyor ve burada en uygun yöntem ortalamaya bakmaktır çünkü en düşük emekli maaşına baktığınız zaman, orada hepsi bin-2 bin kişi olabilir ama yekûnun olduğu yer ortalama, adı üzerinde, bir kavram olmazdı zaten. Sadece bir rakam vereceğim. Emekli Sandığı aylığının ortalama reel artışı on dört yıl yani 2016 Temmuz-2002 Aralık. Bu verdiğim rakam Kalkınma Bakanlığının haftalık ekonomik gelişmeler raporudur yani Hükûmetin, bir Bakanlığın raporu, 11,9. Yani arkadaşlar, on dört yılda ortalama Emekli Sandığı emekli aylıklarındaki kümülatif reel artış yüzde 11,9. Şöyle bir hesap edersek, yıla 1 düşmüyor, yüzde 1 reel düşmüyor. Yani, hani, "refah payı" filan dediniz ama en az yüzde 2'lerden, 3'lerden bahsedilir. Dolayısıyla, yani çok ciddi bir şey yapılmış gibi bir intiba oluşması... Bu Türk lirası rakamları, aradan on dört, on beş yıl geçtikten sonra kullanılması doğru değil, yanıltıcı. Tekrarlıyorum: On dört yılda Hükûmetin ortalama Emekli Sandığı emeklilerine verdiği reel artış yüzde 11,9'dur; yılda 1 puan dahi değil. Eğer bu çok övünülecek bir şeyse bununla övünmeye devam edilebilir.

Şimdi gelelim bu 1'inci maddeye. Bu maddede, esas itibarıyla, bütün kamu maliyesi reformunu altüst edecek ve Türkiye'nin geçmişte -şimdi onun detaylarına girmeyeceğim üç beş dakikada bunları anlatma imkânımız yok- çok sıkıntı çektiği işlere geri dönülme eğilimi var; eğilimi de değil, aslında o şimdi kanunlaştırılmaya çalışılıyor.

İlk önce, bir defa şeyi söylemek lazım: Burada Anayasa Mahkemesinin iptal kararını karşılamak üzere yapılan şey Anayasa'ya aykırı. Bir; Anayasa Mahkemesi 5018'in 21'inci maddesini iptal etmedi -ki biz burada değişiklik yapıyoruz- Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği şey 2015 Yılı Bütçe Kanunu'nun ilgili maddesi, 6'ncı maddesi.

Şimdi, burada güya şekil açısından hani onu karşılıyormuş gibi yapıp Anayasa'nın temel felsefesine aykırı bir işlem yapıyoruz; o da nedir? Bir defa, Anayasa'yla bütçeler korunma altına alınmıştır. Örneğin, işte, bütçe kanunu sıradan bir kanun değildir. Bütçe kanununu mesela Cumhurbaşkanı veto edemez veya işte, kanun hükmünde kararnameyle bütçeye ilişkin hükümlerde değişiklik yapamazsınız veya Plan ve Bütçe Komisyonunun oluşumuna baktığımızda, mesela hiçbir komisyonda böyle bir şey yokken orada 40 üyedir; 15-25 demiştir, bütçeyi koruma altına almıştır.

Şimdi, koruma altına alıyorsa, bu bütçeyi Parlamento yapıyor ve Parlamentonun da burada haklarının korunması lazım. Şimdi, burada yaptığımız şey: Tamamen Parlamentonun -hakikaten bunu herkes söyledi de söyledikçe böyle sanki altı boşmuş gibi bir algı çıkıyor- Parlamentonun bütçe hakkını altüst edecek bir şey yapıyoruz. Yani Sayın Bakanın az önceki ifadelerine bakınca onlar çok makul. Tabii, çok ince, detayda birtakım bütçe tahsisatları yapıyorsunuz, buralarda paralara ihtiyacınız olabilir ama burada bütçenin, şu andaki bütçe açısından baktığımızda, toplam bütçenin yüzde 10'una gelecek 63 milyar lira gibi bir ilave tahsisat olabilir mi? Eğer biz 63 milyar lira kurumlar arasında ödenek aktarması yapacak kadar bütçeyi öngöremiyorsak biz bütçe yapmıyoruz demektir. Bakın, çok yıllı bütçenin konuşulduğu bir dünya konjonktüründeyiz; üç yılda bütçeleri detaylı yapıyor dünya ülkeleri. Biz de yapmaya çalışıyoruz belli ölçüde. Yani bunu bir yıl içerisinde, bugünkü rakamla söylüyorum "2017 yılı bütçesi için 63 milyar lira kurumlar arasında ödenek aktarması yapmak makuldür." diyorsak, bunu savunuyorsak vallahi benim diyeceğim bir şey yok zaten. Hele hele bir de şimdi kurum içerisindekilere de aslında teorik olarak baktığımızda -detaylarını vermeyeceğim şimdi, sürem bitiyor- 129 milyar liraya kadar gidiyor. Böyle bir şey olamaz. Az önce AKP adına konuşan arkadaşımız ifade ettiler "Bekleyen para var." Bekleyen para filan yok arkadaşlar. Açık veren bütçede, Allah aşkına, bekleyen para olur mu? Burada yapılmak istenen ve yapılan şey -aslında son hükümle de onu koyuyor- bütçeyi tamamen bir torba hâline getirmek, hiçbir planlama olmadan "Tamam, yıl içerisindeki gelişmelere göre bir şeyler yapalım. Oradan oraya paraları alalım, verelim." demek ve bunu, artık bütçenin yüzde 20'lerine kadar bir büyüklükte yapmak hiçbir şekilde doğru değil. Bu, herkese zarar verir. Bu, Parlamentonun bütçe hakkının gasbıdır. Bu, Parlamentonun bütçe hakkının önemi de ülkenin yani maliye politikasının sağlığı, sıhhati açısındandır.

Sürem bittiği için daha fazla uzatamayacağım ama diğer maddelerde belki bu konuya biraz daha devam etmek gerekir. O yüzden Anayasa'ya aykırı buluyoruz ve bu maddenin bu kanun metninden çıkartılmasını talep ediyoruz, önergemize de destek bekliyoruz.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)