| Konu: | Adana ilinin sorunlarına ve Cumhurbaşkanının bazı uygulamalarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 16.11.2016 |
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Adana'da tarım sektöründe üretici perişan durumda. Maliyetleri sattığı ürünle karşılayamayan çiftçimiz borç batağında. İşsizlik oranında da 81 il içerisinde ilk sıralarda bulunan Adana, batık kredi ve kredi kartı borçlarında da maalesef liste başı oldu.
Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz darbe girişiminden iktidar demokrasinin ne denli önemli olduğu dersini alacağına, tam tersine, bu durumu otoriter rejim kurmak için meşruiyet kaynağı olarak kullanıyor. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanına soruyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, ne bu hırs? Niye güzelim ülkemizi kutuplaştırıyorsunuz? 78 milyonu niye kucaklamıyorsunuz? Daha ne istiyorsunuz? Ne yapmak istiyorsunuz da önünüze engel çıkıyor? Eğitimi düzeltecek, üretimi artırıp ekonomiyi canlandıracak, yoksulluğu bitirecek projeleriniz var da sistem buna izin vermiyor mu? Bütün yetki, bütün güç elinizde, itiraz eden, söz geçirebilen tek bir kurum, tek bir güç kalmamış. Ne istiyorsunuz da yapamıyorsunuz? Başkan olursanız bugün yapamadığınız neyi yapacaksınız? (CHP sıralarından alkışlar) Elinizi tutabilecek, size engel çıkaracak tek bir kurum, tek bir kişi kalmamışken başkanlık sizin için niye bu kadar önemli? Yüz binlerce aileyi mağdur ettiniz. Derdiniz FETÖ'yle mücadele değil, olsaydı bugüne kadar siyasi ayağını ortaya çıkarırdınız. ABD'den FETÖ'yü istiyorsunuz, arkasından idam kararından bahsediyorsunuz. Hiçbir ülke anayasasında idam olan bir ülkeye kendisine sığınmış birini vermez, veremez. Bile bile milleti kandırıyorsunuz. Muhtarları kaçak sarayınıza topluyor, asıyorsunuz, kesiyorsunuz, efeleniyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Çok geçmiyor, efelendiklerinizden özür diliyorsunuz. Yapmayın, etmeyin, milleti kandırmayın. Söylemleriniz öncelikle ülke ekonomisine büyük zarar veriyor. Uluslararası endekslerde her bakımdan yerlerde sürünüyoruz. Dış dünyada itibarımız yerle yeksan olmuş durumda, ciddiye alınmıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, nasıl bir demokrasi anlayışınız var ki daha üç ay önce yüzde 86 oy alarak 1'inci olmuş bir rektör adayını atamayıp KHK'yla size yakın bir milletvekilinin kardeşini rektör olarak atıyorsunuz? Evlere şenlik gerekçeniz de maalesef çok mantıklı, "Rektör seçimleri üniversitelerde huzursuzluğa, gruplaşmalara neden oluyor." diyorsunuz. Yani seçim yani demokrasi huzursuzluğa neden oluyormuş. E, bu mantıkla yerel seçimleri de genel seçimleri de kaldırın çünkü o ortamda da zaman zaman seçim arefesinde gruplaşıyoruz, olsun bitsin. Padişah efendimiz çok yaşa, öyle mi istiyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Cumhurbaşkanım, yeter artık, dünyaya rezil oluyoruz. Seçim, demokrasidir; demokrasi, huzurdur. Ülkede, üniversitelerde huzursuzluğun, ötekileştirmenin nedeni sizin bu yönetim anlayışınız yani sizsiniz. Çekin elinizi üniversitelerin üzerinden (CHP sıralarından alkışlar) bakın o zaman nasıl birer bilim yuvası ve demokrasi kalesi oluyor üniversiteler.
Değerli milletvekilleri, ülke yangın yerine dönmüş durumda. Cumhuriyet tarihinde hiçbir dönemde bu denli yönetilemez durumda olmadık. Ülkenin rejimini değiştirmek istiyorsunuz. Demokrasi tramvayından indikten sonra girilen bu yol iyi bir yol değildir, bizden söylemesi.
Genel Kurulu saygıyla sevgiye selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Özdiş.