| Konu: | 674 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/760) ve İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 10.11.2016 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5'inci maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Osmanlı'nın yedi yüz yılda yapamadığı fabrika, yol, okul, refah artışı, okuryazar sayısı, kadın erkek eşitliği ve diğer çağdaşlık göstergelerini bir enkaz üzerine on beş yılda inşa eden Atatürk'ün adını anmaktan gurur ve onur duyan herkesi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)
Bugün 10 Kasım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefalı, onurlu, gururlu, yurtsever insanların kalbine sonsuza kadar yerleştiği gün. 10 Kasımı bir yeniden doğuşun kutlaması olarak görenler, bir milat olarak görenler zavallıdır. Anadolu'da böylesi durumlar için "Aç tavuk rüyasında kendini buğday ambarında görür." derler.
Gündemimiz, Ata'mızın kurucusu olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisinde halk iradesinin bir kişiye devredilmesine karşı duruştur. Bu bir kişi kim olursa olsun, siyasi görüşü ne olursa olsun, herkes, bütün partiler karşı çıkmalıdır. Biliyoruz ki bu ısmarlama yasa metinleri bir kişilik iradenin talimatıdır. Halkın, millî iradenin Cumhurbaşkanı olarak seçtiği kişiyi devlet başkanı olarak ilan etmek kimsenin haddi değildir, olsa olsa yalakalıktır. Meclis başkan vekilinin de böyle bir yalakalığa sessiz kalması gerçekten utanç vericidir, millî iradeye saygısızlıktır.
Konuştuğumuz 5'inci madde ve sonrasındaki birkaç maddeyle Adli Tıp Kurumunu kendinize bağlıyorsunuz ya da bağlamaya çalışıyorsunuz. Adli Tıp Kurumunda FETÖ'cüleri temizledikten sonra kurumda kim ihtisas yapacak, siz karar veriyorsunuz yani gitti FETÖ'cü geldi ÇETÖ'cü.
Adli Tıp Kurumu size çok hizmet etti zamanında. O balyoz ve Ergenekon davalarında Adli Tıp Kurumunun nasıl işinize yaradığını çok iyi biliyorsunuz. Şimdi, işinize yarayacak elemanların sayısını artırmaya çalışıyorsunuz. İşte, bu yüzden biz de size diyoruz ki: Fırsatçısınız. Darbeyi, darbe girişimini kendi lehinize fırsata çeviriyorsunuz. "İyi ki darbe olmuş." dediğinizi işte şimdi buradan anlıyoruz. AKP Hükûmeti olarak 15 Temmuza kadarki beceriksiz yönetiminizle ülkemizi darbenin eşiğine getirdiniz ve çukura düşürdünüz. Facianın sorumlususunuz, hâlâ yerinizde oturuyorsunuz. Beterin beteri var mı? Var.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Millet karar verir buna.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ders almamış gibi ülkemizi daha da kötü duruma sürüklüyorsunuz. Bu kötü durumun da adı "iç savaş"tır. Faşizm yolundaki baskıcı yönetiminiz fason yasalarla, KHK'larla kendini net olarak göstermektedir. Açık ve net bir şekilde mezhep maskeli bir faşizmi ülkemize getirmeye çalışıyorsunuz. Buna asla izin vermeyeceğiz. Bir kişilik iradeye asla boyun eğmeyeceğiz.
Görüyoruz ki AKP iktidarı, AKP Hükûmeti en uzun süreli ortağı olan FETÖ'den öğrendiği kumpas metotlarını şimdi tüm muhalefete uyguluyor yani boynuz kulağı geçmiş durumda. FETÖ'den ne öğrendiyseniz şimdi aynı yöntemleri bütün muhaliflere uygulamaya çalışıyorsunuz. Ergenekon, Balyoz kumpaslarında olduğu gibi şimdi Cumhuriyet gazetesine de kumpas yapmaya çalışıyorsunuz ya da bu kumpası bir şekilde görmezden geliyorsunuz, tıpkı o dönemlerde savcısı olduğunuz Ergenekon davasında olduğu gibi Cumhuriyet'i karalamaya çalışıyorsunuz. Hemen arkasından Cumhuriyet Halk Partisine kumpas kurmaya çalışıyorsunuz. Bu oyunlarınız tutmaz, Cumhuriyet Halk Partisini hiçbir şekilde kumpasa getiremezsiniz.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Gerek yok ki!
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Algı yönetimi gerçekler karşısında değerini kaybetmiştir, her zaman da kaybedecektir.
15 Temmuzun hemen sonrasında burada bulunan bütün partiler, burada temsil edilen bütün partiler darbeye karşı çıkmıştı ama sonrasında siz bu güvene layık olamadınız ve hiç olamayacaksınız, üzülüyorum. (CHP sıralarından alkışlar)