GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 78'inci yıl dönümünde saygıyla andığına ve Atatürk'ün her yönünü, insani yönünü de görmek gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:19
Tarih:10.11.2016

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Büyük Atatürk'ün ölümünün 78'inci yılında onu rahmet ve minnetle anıyoruz.

Kahramanlar, toplumların kritik zamanlarında, çözülüş ve çöküş dönemlerinde ortaya çıkarlar. Toplumların böyle zamanlarda arkasına düşecekleri, kendilerine yol gösterecek bir mihmandara duydukları büyük toplumsal ve politik ihtiyaç, aynı zamanda, bunlara cevap veren, bunlara cevap verecek niteliklere ve yeteneklere sahip kahramanları öne çıkartır. Atatürk de Osmanlı İmparatorluğu'nun çöktüğü, tarihin büyük bir dönüşüm yaşadığı bir evrede bu kritik dönemden Türkiye Cumhuriyeti'ni, modern, çağdaş bir devleti kurarak bu toplumun geleceğini hayırla inşa etmiştir.

Atatürk'ün bu tarihsel rolünü ifa ettiği dönemde yani toplumların o gerileme dönemlerinde insanlar istikametin ne olduğu konusunda kararsızlıklar yaşarlar. Bir tarafta romantikler vardır, hatırlayınız, çok geniş bir tahayyül ufkuyla dünyaya bakan, bir tarafta da teslimiyetçiler vardır. En rasyonel, en tutarlı, o toplumların hem ihtiyacına karşılık gelecek hem de zamanı iyi okuyacak bir anlayışla Atatürk ve arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti'ni inşa ettiler. Dönüp tekrar tarihe bakarken birtakım varsayımlarla kimi eleştiriler getiriliyor. Bunlara mukabele olsun diye bunu ifade ediyorum. Tarihi kendi zamanı içinde okumak gerekir.

Atatürk'ün bize bıraktığı en önemli miras, bu memleketi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Biz bu mirasın sahibi ve takipçisi olmaya devam eden bir siyasal anlayışı temsil ediyoruz.

Atatürk'ün insan tarafı gerçekten çok önemli. Cemal Granda "Atatürk'ün Uşağı İdim" kitabında hatıratlarında bahseder. Bir gün 19 Mayıs dolayısıyla radyo konuşması yapar Atatürk ve konuşma yaptıktan sonra köşke döndüğünde Cemal Granda'yı görür. Cemal Granda o sırada akşamki ziyafet için sofraları düzeltmekte, kendi ifadesiyle canı burnunda bir hâldedir. "Cemal, konuşmamı dinledin mi?" der. "Zaten canım sıkkındı. Böyle söyleyince 'Paşam, ne konuşması, senin konuşmanla uğraşacak zamanım mı oldu benim, görmüyor musun?' dedim. Sonra, ne söylüyorum diye durdum. O büyük insan şöyle bana baktı. 'Cemal Cemal, bahçedeki havuzların fıskiyeleri fazla açılmış, git onları biraz kıs.' dedi. Son derece nazik bir biçimde haddimi aştığımı ifade etti." dedi.

Son derece önemlidir bu tür anekdotlar, insani tavırlar. Atatürk'ün her yönünü, insani yönünü de görmek gerekir.

Teşekkürler.