| Konu: | 669 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (1/751) ve İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 09.11.2016 |
MUSTAFA MİT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 419 sıra sayılı 669 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 5'inci maddesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, kanun hükmünde kararnamenin 5'inci maddesiyle Millî Savunma Üniversitesi kurulmuştur. Üniversite, kara, deniz, hava harp okulları ile kurmay subay yetiştirmek ve lisans üstü eğitim vermek amacıyla yeni kurulacak enstitülerden, astsubay meslek yüksekokullarından oluşmaktadır.
Türk ordusunun subay, astsubay ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuş olan okulların bir üniversite çatısı altında toplanması, orduya katılan subay, astsubayın akademik disipline sahip olması yerinde ve olumlu bir düşüncedir. Ancak birçok konuda olduğu gibi, bu konu da yeterince araştırılmadan, incelenmeden, tartışılmadan aceleye getirilmektedir.
Her ne kadar üniversite olarak adlandırılsa da nihayetinde özel bir mesleki eğitimin gerekliliği bilinen bir gerçektir. Bu kapsamda ancak genel değerlendirme yapabilecek durumdayız.
Öncelikle, harbiye tecrübemiz de dikkate alınarak, dünyadaki örneklerinin dikkatlice incelenerek altının doldurulması gerekmektedir. Her şeyden önce millî ve manevi duyguları haiz, yüksek morale sahip bir ordu millî güvenliğimizin temel unsurudur.
Subay, astsubay yetiştirmek üzere verilecek eğitimin teorik ve pratik yönden çağın gereğine uygun olması gerekmektedir. Dünyadaki gelişmelerin takip edilerek eğitim programlarına dâhil edilmesi, harbiyenin teorik, pratik eğitim tecrübelerinden istifade edilerek mesleğin gerektirdiği yüksek ahlak ve ruhun verilebilmesi temel hedef olarak alınmalıdır.
Bilindiği üzere, askerlik geçmişte de gelecekte de dünyanın her yerinde yüksek disiplin gerektirmektedir. Tecrübi olarak istifade ediyoruz. Geçmişte yaş itibarıyla karakterin oluştuğu, iyi kötü, doğru yanlış kavramlarının zihinlerde yer etmeye başladığı, ahlaki formasyonun oluşmaya başladığı dönemlerden başlayan askerî eğitim hayatın her alanına yöneliktir.
Burada ifade etmeye çalıştığımız hususların teşkilat yapısı ve eğitim programı oluşturulurken dikkate alınacağını ümit etmekteyiz.
Değerli milletvekilleri, bu kararnamenin temel gerekçesi olan 15 Temmuz darbe girişiminde rol alan askerlerin ve askerî personelin kilit konumda olması, bir daha böyle bir teşebbüsün olmamasına yönelik tedbir arayışını gerektirmektedir. Düşünce olarak bir daha darbe olmaması için çare aramak elbette ki siyaset kurumunun ve Meclisimizin görevidir. Ancak, kendi disiplini içerisinde çalışacak ordunun içine siyasetin girmemesi, siyasetin etkisinin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Anayasa ve yasalarda tanımlanan değerlere dayanan görev tanımlamalarında kendi iç denetimi, Millî Savunma Bakanlığının denetimiyle denetlenmelidir. Anayasa ve yasalarda belirtilmiş amaçlara ve görev tanımlarına uymayan bakış açılarının beslediği farklı aidiyetler derhâl ordudan uzaklaştırılmadır.
15 Temmuz tecrübesi, yasa ve disiplin kurallarının şahsi yorumlarla esnetilmemesi veya kuralların görmezlikten gelinerek yok sayılması neticesinde bir anlayışın ordunun yönetim kademelerine hâkim olmasına yol açmıştır. Bu sistem böyle olduğu takdirde bir başka devletin orduya nüfuz edebilme imkânını sağlamaktadır ve Türkiye'de olan da budur ve bunun sonunda bir felaketle karşı karşıya kalmışızdır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)