Konu: | Bilirkişilik Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 16 |
Tarih: | 03.11.2016 |
MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Evet, Bilirkişilik Yasa Tasarısı'yla ilgili partim adına söz konusu maddede söyleyeceklerim, hem Bilirkişilik Tasarısı'yla ilgili hem de yaşanan hukuksuzlukların bir bütünüyle ilgili olacak.
Aslında, bizlerin burada pozitivist yaklaşımı, hukuktaki pozitivizmi bir kez daha gözden geçirip belki de tartışmamız gerekiyor. En önemli yazarlardan Haldun Taner'in "Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım", Orhan Kemal'in de "Murtaza"sı vardır yani kural kuraldır, kuralı uygulamak gerekir, içeriğine ise hiç de bakmamak gerekir.
Yani, burada Adli Tıp Kurumunun yıllarca vermiş olduğu kararlara baktığımızda bir bütününün tartışmalı olduğunu hep birlikte göreceğiz. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra üyelerinin birçoğunun gözaltına alındığı, görevden el çektirildiği Adli Tıp Kurumunun demek ki zamanında vermiş olduğu kararların, gerçek, hukuka uygun, demokrasiye uygun kararlar olmama olasılığının çok yüksek olduğu kararları vermiş olduğunu gördük. Hakeza, o dönem yargılamayı yapan hâkim ve savcıların şu anda bir kısmı cezaevlerinde ya da görevden ihraç edilmiş durumda. Demek ki o dönem hep birlikte yaptığınız operasyonlar sonucu tutuklanan kişilerle ilgili verdiğiniz kararların hukuka uygunluğu şu an, bugün bir kez daha tartışmalı hâle gelmiştir.
Bizler verilmiş tüm kararları ya da "yasa" adı altında çıkarılmış tüm yasaları tartışmasız, bir bütün olarak doğru kabul edersek evrensel hukuk kurallarından, insan hak ve özgürlüklerinden, temel hak ve yasalardan uzaklaşmış oluruz. İktidarın dönem dönem değiştiği, yönetenlerin dönem dönem değiştiği, belki de o kürsülerin çokça el değiştirdiği ve en önemlisi, yasama faaliyetinin yürütüldüğü bu Meclis çatısı altında verilen kararlar bütünüyle gözden geçirilmeli, tartışmaya açık kararlar olduğu, yasalar olduğu asla unutulmamalıdır.
Bilirkişilik Yasa Tasarısı'na ilişkin verilen söz konusu önergemizde de belirttiğimiz üzere, Adli Tıp Kurumunun torba yasa şeklinde bilirkişilik kurumu içerisinde değil, tek başına, ayrıca tartışılması gereken çok önemli bir kurum olduğunu dile getirdik ve önergemizi de o şekilde alt komisyonda söz konusu komisyona ilettik.
Buradan şuraya gelmek istiyorum: Yani, İHD kararlarına baktığımızda ya da bu anlamıyla, insan hak ve hukukuyla ilgili söz konusu raporlara, kamuoyuna sunulan raporlara baktığımızda ve en son "OHAL" adı altında, özellikle, Türkiye'nin birçok yerinde ve güneydoğuda, doğuda, bölgede yaşanan tutuklamalara baktığımızda, verilen kararların her birinin tartışmalı olduğu açıktır. Vekili olduğum Bitlis'te yirmi bir gün gözaltında tutulan Ovakışla Belediye Eş Başkanları ve Meclis üyeleri tutuklanıp cezaevlerine gönderildiler. Oysaki belediyecilik anlamında bölgenin en iyi çalışan belediyesi olduğunu dile getirebilirim.
Ulaştırma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığından haftalardır randevu talep ettiğimiz hâlde kendileri tarafımıza bir randevu vermemişlerdir. "Bitlis Tatvan Devlet Hastanesi" adı altında yapılan bina Tatvan'a kilometrelerce uzaklıkta. Bölgenin kış koşulları düşünüldüğünde ise insanların trafik kazalarına kurban gitmesine göz yuman bir tasarıyla halkımıza güya bir hizmetmiş gibi sundukları Tatvan Devlet Hastanesinin bir an önce şehir merkezine taşınması gerektiğini dile getiriyoruz.
Askerî hastanelerin insanlara yani sivil vatandaşlara açılması kararından sonra, GATA dâhil, bütün vatandaşlara açılmışken Tatvan Asker Hastanesi Özel Harekât Dairesine devredilmiştir.
Hakeza, Tatvan'a bağlanan Ahlat-Bitlis-Üçyol kavşağının yeniden yapılması gerektiğini defalarca dile getirdiğimiz hâlde söz konusu yerle ilgili bir oyalama, bir erteleme ve söz konusu sorunları gidermeme yönünde bir çalışma söz konusu.
Buradan, Ulaştırma ve Sağlık Bakanlığına yeniden sesleniyorum: Neden bizlere randevu vermiyorsunuz? Konuşacaklarımızdan mı korkuyorsunuz ya da cevap veremeyeceğiniz şeyler mi var?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MİZGİN IRGAT (Devamla) - Dolayısıyla, biz söz konusu Bilirkişilik Yasa Tasarısı'nı bu şekliyle kabul etmiyoruz.
Herkesi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)