| Konu: | Bilirkişilik Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 03.11.2016 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bilirkişilik Kanunu Tasarısı'yla ilgili çalışmalar devam ediyor ama bu tasarı gerçekten önemli şüphesiz, çok önemli. Yargı tarafsızlığı, bağımsızlığı ve bilirkişi kurumunun kararlara etkisi konusunda hepimiz, özellikle hukukçular ve davaların tarafı olanlar aşağı yukarı bir fikre sahiptirler ama şu anda Mecliste gerçekten Türkiye'nin gündemini mi konuşuyoruz, Türkiye'nin şu anda kanayan onlarca, yüzlerce yarası varken, vatandaş birçok meselede şikâyetlerde bulunurken, biz burada sanki Türkiye'de şu anda olağanüstü hâl rejimi yokmuş gibi, sanki kanun hükmünde kararnamelerle ülke yönetilmiyormuş gibi, rutin bir Meclis faaliyetini yapmış gibi görünüyoruz yani bunu gerçekten doğru bulmuyoruz, çünkü, Bilirkişilik Kanunu Tasarısı'yla ilgili dün de görüşlerimizi ifade ettik, aslında Mecliste bulunan dört partinin birlikte değerlendirmesi ve en uygun kurumu, yapılandırmayı karşılıklı tartışmayla, görüş alışverişiyle ve uzlaşmayla çıkarması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
Burada tabii ki iktidar partisinin parmak sayısı, milletvekili sayısı fazla olduğu için yasama faaliyeti sadece tek bir partinin getirdiği kanunlarla, tasarıların kanunlaşmasıyla netice buluyor ve bu da maalesef muhalefetin sözünün ve önerilerinin bir karşılık bulmamasıyla neticeleniyor.
Diğer bir meseleye, özellikle bugün gündeme gelen ve bizim için çok önemli olan ve Türkiye'de birçok insanı, binlerce insanı ilgilendiren pasaportların iptal edilmesi meselesine biraz değinmek istiyorum. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra şunu tekrar tekrar hatırlatmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz: 15 Temmuz darbe teşebbüsüne bu Meclis çatısı altında bulunan herkes aynı tepkiyi göstermiştir. Darbeciliğe, zorla el koymaya, silah gücüyle halkın iradesini teslim almaya dönük darbe girişimleri tabii ki kabul edilemez ama "darbeyle mücadele" adı altında yeni bir darbeciliğin sergilenmesi, yine halkın iradesi olan bizlerin bir o kadar karşı durması gereken bir mesele olarak da orta yerde duruyor. Bir yandan 15 Temmuz darbe girişimi sebebiyle OHAL ilan edilecek, diğer yandan bu darbe girişimi bahanesiyle çıkarılan ya da verdiği olanakla çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle, yine halkın iradesini temsil eden yerel yönetimlere kayyum atanacak, KHK'lerle yapılacak bu. Kanun hükmünde kararnamelerle -madalyonun diğer yüzü- yine halkın iradesini gasbetme, zorla el koyma fiilleriyle karşılaşılacak. İşte, şu anda -haftaya sanırım kanun hükmünde kararnameler görüşülecek- bu kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa'ya uygunluğu, amacıyla, süresiyle sınırlı olması gerektiği gerçeğini maalesef yeterince tartışamıyoruz.
Pasaportlara el konulması da bunlardan sadece bir tanesi. Bugün Şırnak Milletvekilimiz Ferhat Encu'nun Atatürk Havalimanı'nda pasaportuna el konularak yurt dışına çıkışı engellendi. Resmî bir görevle, diplomatik bir faaliyet için yurt dışına giderken bir milletvekilinin içine düşürüldüğü durumu Meclisin gerçekten dikkate alması gerekiyor. Yine, Ferhat Encu bir milletvekili ama şu anda binlerce akademisyen, iş insanı, kadın hakları savunucuları, gazeteciler eşleriyle birlikte, çocuklarıyla birlikte, pasaportlarına el konulduğu için seyahat haklarını kullanamıyorlar, turistik bir gezi yapamıyorlar, iş çalışması için gidemiyorlar ya da iş dünyasından insanlar kendi ticari faaliyetlerini sürdüremiyorlar. Bu konudaki çalışmanın kesinlikle tekrar tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Şu anda kriz masaları kurulmuş olabilir ama böyle bir hakka el atmayı, insanların dolaşım hakkını engellemeyi hem de bu şekilde, havaalanında bu pasaportlara el konulmasını gerçekten çok güçlü değerlendirmeliyiz.
Değerli arkadaşlar, başka bir anekdot: Bugün Sayın Ferhat Encu'yla ilgili verilen karar, bu sabah havaalanında el konulmasından iki saat önce alınmış. Yani böyle bir tesadüfe hiç kimse inanmaz herhâlde. Eminim, siyasi kimliklerimizi çıkarırsak, hepimiz çıkarırsak sizler de bu gerekçeye inanmayacaksınız. İki saat öncesinden pasaport iptal kararı verilecek, iki saat sonra el konulacak. İşte, burası halkın iradesini gerçekten temsil ediyorsa hepimizin bu hukuksuzluklara hep birlikte karşılık vermesi gerekiyor. Yoksa bu batan gemide hepimiz birlikte kaybolacağız diyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)