GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:13
Tarih:27.10.2016

MEHMET BABAOĞLU (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin, Çukurova bölgesindeki mısır üreticilerinin sorunlarıyla ilgili araştırma komisyonu açılması konusundaki önergesiyle ilgili aleyhte söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, popülist ve heyecanlı bir konuşma yapmak başkalarına hakaret etmeyi gerektirmiyor. O nedenle, bir önceki konuşmacının bu, grubumuza ve partimize yönelik isim bakımından da hakaretini kınıyorum. Yüce Meclis çatısı altında bu tür konuşmaların olmaması lazım, seviyemizin de ona göre olması gerekiyor.

Tabii, biz sürekli çiftçilerle beraber sahadayız. Allah'a şükürler olsun, AK PARTİ iktidarı döneminde çiftçilerimiz traktörlerini yenilediler, hep dört çekerli, klimalı traktörlere biniyorlar.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Takla attırıyorsunuz, takla!

MEHMET BABAOĞLU (Devamla) - Biz beraber gidiyoruz, onlarla beraber tarlalarda çift sürüyoruz, hem de klimalı, toz da gelmiyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, bunu da kaydedelim.

Biliyorsunuz, mısır üreticilerinin sorunlarıyla ilgili konuşurken, hakikaten, genel olarak çiftçilerle ilgili de çok, böyle her taraf mahvolmuş görüntüsü veriyorlar ama çiftçilerle görüştüğümüzde mısır üreticilerinin çok çok memnun olduklarını görüyoruz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Allah Allah!

MEHMET BABAOĞLU (Devamla) - Evet, evet, çok memnun olduklarını görüyoruz. (CHP sıralarından gürültüler) İsterseniz size şöyle bir tespit yapayım, belki bir gösterge olur: Arkadaşlar, 2002-2016 karşılaştırmalarını yaptığımız zaman kızıyorsunuz. 2002'de 2,1 milyon ton üreten çiftçi şimdi 6,4 milyon ton üretiyor. Kârlı olmayan, gelir getirmeyen bir ürünü niye eksin çiftçi yani bunun cevabını bir verin. Çiftçi zararına mı ekiyor? O nedenle, biraz insaf diyorum bu konuda.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Zarar ediyor, zarar ediyor.

MEHMET BABAOĞLU (Devamla) - Tabii, ithalat konusuna da bakmak lazım. Biz 2002'de yaklaşık 1,2 milyon ton ithal ediyormuşuz, değil mi? Şu anda 1,47 yani 1,5 milyon tona yakın ithal ediyoruz. Peki, bu kadar mısır tüketimi arttı, yem fabrikaları arttı, hayvan sayımız arttı; bu kadar tüketimin artmasına rağmen mısır ithalatının sadece yüzde 20 artıp ama üretimin yüzde 205 oranında artmasına ne diyorsunuz? Bir de bunu düşünün. Ortada rakamlar var. Dolayısıyla, bu konuda biraz insaflı olmak gerekiyor. Tarım Komisyonunun değerli bir üyesi olarak Orhan Bey'e bu konuları ilave etmek isterim.

Şimdi, grubumuz adına Rafet Bey desteklemelerle ilgili çeşitli konuları anlattı. Ben de Toprak Mahsulleri Ofisinin özellikle piyasayı regüle edici, esnafın daha düşük fiyatlarla çiftçinin malını almasını engellemedeki rolünü ve bu konuda özellikle Çukurova bölgemizde çiftçimize yaptığı katkıyı, desteği anlatmak istiyorum. Toprak Mahsulleri Ofisi, ülkemiz hububat piyasasının düzenlenmesine yönelik olarak piyasaları sürekli takip etmekte, piyasa koşullarının üreticilerin aleyhine seyrettiği durumlarda alım fiyatı açıklayarak peşin alım yapmakta, piyasa fiyatlarının üreticiler lehine seyrettiği durumlarda ise diğer müdahale araçlarını kullanarak üretimin sürdürülebilirliğini ve piyasaların düzenlenmesi adına politikalar oluşturmaktadır. Hak verirsiniz, tüm üretilen ürünü alması kapasite olarak da, bütçe imkânları olarak da zaman zaman her ürün için geçerli olmayabiliyor.

2016 yılı hasat başlangıcıyla birlikte, üreticilerimizin depolama ve finansman ihtiyacını karşılamak amacıyla 4 Ağustostan itibaren mısır üreticilerimize ürünlerini taahhütname karşılığı teslim etme veya 2015 yılı mısır alım fiyatı olan 725 TL/ton üzerinden emanete bırakarak avans kullanabilme veya kredi kullanım imkânı sağlanmıştır. Taahhütname karşılığı 314 bin ton mısır alınmıştır. Piyasa fiyatlarının Toprak Mahsulleri Ofisinin öngördüğü fiyat seviyesine düşmesi nedeniyle 26/8/2016 tarihinden itibaren, üreticilerimizin mağdur olmaması için mısır müdahale alım fiyatı 740 TL olarak açıklanmıştır. Peşin ve emanet mısır alımlarına da böylece başlanmış, bu kapsamda 92 alım merkezinde 8.421 üreticiden, 1 milyon 500 bin ton peşin alım yapılmış ve ürün bedeli olarak 1 milyar 67 milyon TL ödenmiştir.

Türkiye mısır üretiminin, 6,4 milyon ton üretimin 1 milyon tonu Adana ili hinterlandında gerçekleştirilmektedir. Adana ilindeki mısır üretimi, Türkiye mısır üretiminin yüzde 15'ine denk gelmektedir. Adana'da birinci ürün mısır hasadı eylül ayı sonu itibarıyla tamamlanmış, 590 bin ton civarında mısır alımı gerçekleşmiş olup karşılığında 433 milyon TL ödeme yapılmıştır. Adana ilinden yapılan mısır alımı TMO'nun toplam mısır alımının yüzde 45'ine karşılık gelmektedir yani buranın özellikle altını çizmek istiyorum, yüzde 45'ini almaktadır. Toprak Mahsulleri Ofisi diğer bölgelerde olduğu gibi Adana Şube Müdürlüğü hinterlandında da üretim ve TMO'ya olan mısır arzı dikkate alınarak üreticilerin randevu almalarında ve ürün teslim etmelerinde herhangi bir problem yaşanmaması için işyerlerimizde günlük ve toplam alım kapasitesini artırmak için işyerleri arasında yönlendirme, depolar arası aktarma ve üçüncü şahıslardan depo ve kurutma cihazı kiralaması yapılması suretiyle kapasiteyi artırmıştır.

Yine, Toprak Mahsulleri Ofisi, hasat döneminde mısır satışı yapmamakta, üreticiden satın almış olduğu mısırları üreticilerin satış işlemlerinin büyük ölçüde tamamlanmasından sonra piyasada mısır ihtiyacı doğduğunda satışa sunmaktadır.

Toprak Mahsulleri Ofisi, Adana yöresinde depo yapımına önem vermekte ve Ceyhan'da 100 bin tonluk bir depo yapımı için de sözleşme imzalanmış durumdadır.

Tabii, Türkiye'de mısır üretiminin daha fazla artmasında özellikle 2000'li yıllardan, 2012'den itibaren Konya Ovası'nın, Konya, Karaman, Aksaray, Niğde bölgesinin mısır üretimine geçmesi, Türkiye'nin mısır üretimine, gücüne önemli ölçüde destek vermiştir. Biliyorsunuz, daha önce hiç mısır kültürü olmayan Konya Ovası'nda, bu saydığım KOP bölgesinde, Konya, Karaman, Aksaray, Niğde illerinde Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Bayram Sade Hocamız ve diğer arkadaşlarla beraber o bölgeye mısırın yaygınlaştırılması konusunda çok ciddi çalışmalar yaptık. "Ya, yetişir mi bu bölgede mısır?" deniliyor idi. Şu anda Çukurova bölgesinde özellikle monokültür tarım nedeniyle, hastalık ve zararlıların çok olması nedeniyle verimin 960 kilogram/dekar olduğu ama Konya Ovası'nda ortalama 1.016-1.020'lerde verim gerçekleşmektedir.

Tabii, bu konu, mısırın damla sulamayla sulanması... Genel olarak mısırla ilgili bir kanaat vardır, suyu çok tüketen bir üründür. O nedenle, mısırın üretiminin sınırlanması, suyu kısıtlı olan yerlerde sınırlanmasıyla ilgili bazı görüşler vardır ama bu, gerçekçi değildir. Konya Ovası'nda mısırın yüzde 90'dan fazlası damla sulamayla, en tasarruflu sulama sistemiyle yetiştirilmektedir. O nedenle, Konya Ovası, Türkiye'nin mısır ithalatının azaltılmasında anahtar konumundadır. Bu bakımdan, son günlerde, biz, Konya Ovası'nda dane mısırın desteklenmesinin ve alımının sonlandırılacağı, azaltılacağı yolunda çeşitli duyumlar da almış bulunuyoruz. Bu, doğru değildir. Biz sürekli olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımızla iş birliği içerisinde, görüşmeler hâlindeyiz. Bu konuda herhangi bir sorun görülmemektedir. Mısır, diğer ürünler, havza bazlı üretim, bu konuda planlama çalışmaları yürütülüyor.

İnşallah, bu konuda elimizden gelen her türlü desteği vererek çiftçimizin daha fazla gelir elde etmesi yolunda her türlü gayreti gösteriyor, bu önergenin aleyhinde olduğumuzu beyan ederek yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Babaoğlu.