GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:10
Tarih:20.10.2016

ERDAL ATAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; doğru bir ekonomik politikanın sürdürüldüğü bir ülkede KOBİ'lere yönelik yapılmak istenen bu iyileştirme politikası belki yüzde 5-10'luk bir yarar getirebilir fakat krizlerle yürütülen bir ekonomik politikanın olduğu bir ülkede, maalesef, getirilen bu yeni düzenleme de KOBİ'leri büyük sermayelere hizmet eder hâle dönüştürmekten başka işe yaramayacaktır. Hâkim sermaye, uygulamış olduğu neoliberal politikalarla zaten dünya üzerinde KOBİ'lerin tümünü neredeyse ya iflas ettirmiş ya da kendisine bağlamış durumda. Bu bütün dünya açısından böyledir yani sadece Türkiye açısından bu durum böyle değildir; Amerika'da da, Avrupa'nın bütün ülkelerinde de, Türkiye'de de KOBİ'ler yüzde 99'u, büyük işletmeler ise yüzde 1'i oluşturuyor. Ticaret ve yatırım, kredi meselelerinde de aynı şekilde o yüzde 1'lik, hatta binde 1'lik olan o küçük kesim yani o büyük işletmeler, KOBİ'ler de dâhil olmak üzere ekonominin yüzde 70'ine yakınını kendisine bağımlı hâle getirmekte ve elinde bulundurmaktadır. Bugün bizim coğrafyamızda da yüzde 99,7 ya da 99,9 civarında olan küçük işletme, küçük, orta boy işletmeler, aynı şekilde, büyük işletmelerin esiri hâline getirilmiş durumdadır. 3 bine yakın bir sayıya sahip olan bu işletmeler içerisinde yani coğrafyamızdaki bütün işletmeler içerisinde 5-10 bin işletme dışında -ki bunlar içerisinde de belki bin tanesi neredeyse ekonominin tümünü belirliyor- 3 bine yakın küçük, orta boy işletmelerin tümü iflasın eşiğine getirilmiş durumda. Ticaretten sadece yüzde 35 bir pay alıyor, kredilerin yüzde 25'ini alıyor. Yine aynı şekilde yatırım ve diğer meselelerde de yüzde 50'nin altında, 35'lerde, 40'larda seyrediyor. Yüzde 1'lik, hatta binde 1'lik olan o kesim ise, bu coğrafya da dâhil, dünyanın bütün ülkelerinde ticaretin yüzde 65'ini, kredilerin yüzde 75, yüzde 80'ini, yatırımların yüzde 65'ini, yine bu gayrisafi millî hasılanın da yarısından fazlasını kendi ceplerine indirmektedirler. Hükûmetler de bu politikaları destekleyen tasarılarla bu meseleyi organize etmektedir.

Çok uzun olmayan bir dönem içerisinde, dünyada olduğu gibi bizim coğrafyamızda da küçük ve orta boy işletmeler, yani bu KOBİ'ler, büyük işletmelerin ya satış mağazalarına ya onlar için yan ürün üreten işletmelere, atölyelere dönüşecek, büyük bir kısmıysa iflas edecektir. Getirilen bu politikanın benzer politikalarını Hükûmet doğru organize edemediği için 2000'lerde olan kriz bugün kapıdadır, tarım alanındaki, diğer alandaki küçük esnaf, üretici, tümünün de sonu yine aynı şekilde yazarkasalar ve diğer kriz sonucunda ortaya çıkmış olan iflaslarla bir tepkiyle ortaya çıkacaktır.

Zaten küçük üreticinin vermediği bir şey kalmamış ki, bütün fabrikasını, işletmesini, hepsini zaten veriyor. Bu getirilen yeni tasarı da sertifikalarını, patentlerini, markalarını, çiftliklerini, bunların tümünü, yani ağaçlar da dâhil tümünü büyük işletmelerin almasını sağlamış olacak çünkü mevcut krediyi veren işletmelerin de hepsi büyük işletmelerin elinde yani bankaların hepsi bu büyük işletmelerin elinde. Büyük işletmeler, mevcut kredinin yüzde 70'ini elinde bulunduruyorsa, bundan vaz mı geçecek? Yani biz taşınırları da verdiğimizde "büyük işletmeler" dediğimiz o tekeller bundan vaz mı geçecek? Hayır, çünkü zaten bankalar, kredi kuruluşlarının tümü onlara bağlı. Getirilen bu politikayla, belki 3-5 bin KOBİ'den nispeten işi iyi giden bir kesim yararlanabilir ama diğerlerinin hiçbirinin bu noktada şansı yoktur, tümden bir şekilde bu büyük işletmelere bağımlı hâle gelmiş olacaktır.

Hükûmet bir an önce bu politikayı şöyle değiştirmelidir: İç ve dış politikadaki savaş, işte, komşularla kötü ilişkiler üzerine kesilen ticaret ve diğer meselelerin tümünü ortadan kaldırabilecek doğru bir politikaya yönelmeli, yine aynı şekilde, bu KOBİ'lere de en azından faizsiz, devlet destekli kredi sunarak ancak bunları ayakta tutabilir. Aksi hâlde, bu mevcut düzenleme büyük işletmeleri destekleyen bir oyundan ileri gidemeyecektir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)