GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:9
Tarih:19.10.2016

GÜLSER YILDIRIM (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum.

Evet, eğitimde yaşanan sıkıntılara bu proje okullarıyla başlamak istiyorum. Gerçekten şu an proje okullarını hayata geçirip ne yapılmak istendiğine dair buradan sormak istiyorum: Proje okullarının amacı nedir? 150 okulu şu an daha da paralı eğitime, Türkiye halkının çocuklarını paralı eğitime tabi tutmaya yönelik; bir de AKP'nin o okullarda ikinci bir FETÖ uygulamasıyla kendine ideolojik olarak tabandan çocukken yetiştirmek istediği, ayrıca saraya bağlı, AKP'ye bağlı yeni bir ideoloji yaratmak mıdır? Bunu bu şekilde sormak gerekir.

Türkiye'nin eğitim sorunu o kadar büyük ki sanki bu 150 okulla, bu proje okullarıyla bütün bu eğitim sorunları çözülecekmiş gibi. Gerçekten burada eğitime, eğitimin bilimsel tarafından çoğulculuğuna, demokrasisine önem vermek gerekirken ve çocukların küçükken toplumun bütün sorunlarına cevap olabilecek eğitimi alabilmeleri bir sorun olarak ortadayken maalesef, bu yapılan projeyi, şu an hayata geçirmek istediğiniz projeyi toplumu daha da bir ideolojiye bağlı hâle getiren, bir yere bağlayan ve orada ikinci bir dalgayla kendinize bağlı bir ideoloji yetiştirmeye hizmet eden bir proje olarak görüyoruz.

Bakın, eğitime bu kadar önem verdiğinizi iddia ediyorsanız gelin bölgede, Şırnak'ta, Nusaybin'de, Gever'de oradaki çocukların eğitiminden başlayalım. Eğer eğitime bu kadar önem vermiş olsaydınız aylarca, bu kış boyunca o çocukların nasıl eğitim gördüğüne gerçekten birazcık bakardınız ve ona göre bir çözüm politikası üretirdiniz. Ama bu burada da eğitimde ne kadar büyük bir ayrımcılık yaptığınızı bir kez daha gösteriyor.

Bizim içimizi acıtan en büyük şey nedir biliyor musunuz? Burada konuşurken, bu sıralarda bu halkın vekili olarak oturma sıfatını alan, o desteği alan insanların gerçekten toplumun en derin sorunlarına, başta eğitim ve diğer bütün sorunlarına ne kadar duyarsız kaldığını, sadece talimatla, önlerine gelen bir talimatla hareket ettiklerini, bunun en zor, en kabul edilemez şey olduğunu bir kez daha buradan söylemek istiyorum.

Burada oturan her vekilimizin kendi toplumunun sorunlarına, eğitimine, emeğine, özgürlüğüne, Türkiye'nin demokrasisine yönelik büyük sorumluluk taşıması gerekirken ve kendi doğrularıyla buna çözüm bulması gerekirken maalesef sadece el kaldırıp indirmekle burada bulunuyorlar ve bu da tarihin gerçekten bizlere yüklemiş olduğu sorumluluğu ve görevi ne kadar yerine getirmediğimizin ayrıca bir sorumsuzluğudur. Yarın, öbür gün biz çocuklarımızın, toplumumuzun hangi yüzle karşısına çıkıp "Biz sizin orada gerçekten değerlerinizi, hakkınızı hukukunuzu, Türkiye'nin geleceğini savunduk." diyebiliriz? Bu da eğitimin bir parçasıdır. Eğer biz bu temelde kendi sorumluluğumuzu burada yaşayıp çocuklarımıza örnek olacaksak işte bu da eğitimin başlıca mirası ve temelini oluşturur. Onun için, benim buradan, bu Meclisten beklediğim bu ülkenin sorunlarına gerçekten daha duyarlı, daha sorumlu bir şekilde yaklaşmasıdır. Böyle elini kaldırıp indirmekle, talimatla hareket eden bir Meclis olmamalı, kendi yüreğini, beynini ortaya koyup, bu halka karşı sorumluluğunu bu temelde hayata geçirdiğimizde biz ülkemizi daha güzel günlere, çocuklarımızı daha eğitimli, daha düşünebilen, akademi ve dünya standartlarına, en ileri ülkelerin standartlarına getirebilen bir duruma ulaşırız eğer bu beyinle, bu sorumlulukla hareket edersek.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldırım.