GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/746) ile İç Tüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:8
Tarih:18.10.2016

BESİME KONCA (Siirt) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün Dilek Doğan'ın, 25 yaşındaki Dilek Doğan'ın, büyük ihtimalle adam gibi yaşamak ve adam gibi ölmek isteyen birinin, İstanbul'da bir polisin kurşunuyla katledilmesinin yıl dönümüdür. Dilek Doğan katledileli bir yıl oldu. Kamerada görüntüleri vardı, ev baskını yapıldı ve ailesinin gözü önünde katledildi fakat davaya dair herhangi bir sonuç söz konusu değil. Ailesi gözaltına alındı, avukatları gözaltına alındı, ağabeyi gözaltına alındı. Dilek Doğan'ı katleden sanıklar ailesi hakkında suç duyurusunda bulundu ve bu hukuksuzluk hâlen devam ediyor.

Şimdi, biz, suçlar deryasında damlaları sayarak bu iktidarın on dört yıllık hükûmeti döneminde yapılan suçları açıklamaya çalışıyoruz ve beş dakikada bunu yapmaya çalışıyoruz.

Şimdi, hakkında söz aldığım 9'uncu madde şöyle diyor: "Kanun hükmünde kararname kapsamında karar alan görevlilerin hukuki, idari, mali cezai sorumluluğu doğmaz." Türkiye'de yıllardır bütün hükûmetlerin yaptığı... Bu kürsüde, muhalefetler tarafından derin devletin, JİTEM'in, kontranın, bilmem Hizbullah'ın, bilmem kimin yıllarca işlediği hukuksuzluk, cinayetler, 1980 darbesinde yaşanan işkenceler, 17 bin faili meçhul, yıllardır çocuklarını arayan Cumartesi Anneleri'nin, Barış Anneleri'nin adaleti, hakkı, hukuku sağlamak için, yasal düzenlemeler için buralarda söz hakkı alındı, konuşmalar yapıldı. Fakat ilginçtir, AKP döneminde şöyle bir şey oldu: Önce hukuksuzluğun önünü açmak için yasa teklifleri getiriyor Parlamentoya, bunları muhalefetin bütün çabalarına rağmen, salt çoğunluğuna dayanarak yasalaştırıyor. Bu suç işleme yasalarını çıkardıktan sonra da bu suçları işleyenleri korumak için tekrar yasaları Meclise getiriyor. Bugün olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamelerinin pratiği budur ve bu, Türkiye tarihinde, Türkiye siyasetinde bir ilktir. Belki geçmiş hükûmetler, evet, demokrasi adına, insan hakları adına, hukuk adına, özgürlükler adına, eşitlik adına yasa çıkaramıyordu. Belki bu derin devlet dediğimiz, bu gizli dediğimiz, bu darbe rejimi dediğimiz gerçeklik karşısında bir duruşları yoktu ama bugün bu Hükûmet çok çok rahat, açık bir biçimde önce suçları Meclise getiriyor, bunun için yasa çıkarıyor; sonra, bu suçları işleyecek olanları, bundan görevli kıldıklarını, sorumlu kıldıklarını korumak için tekrar yasa çıkarıyor. İşte, bu Hükûmet anayasal, yasal, siyasal, hukuki bir hükûmet olmaktan çıkmıştır ve son hâliyle, olağanüstü hâl ilanıyla, kanun hükmünde kararname çıkarma yöntemiyle bu Hükûmet hükûmet olmaktan çıkmıştır. Bir gayrinizami, bir antidemokratik, bir hukuk dışı örgüt hâline, teşkilat hâline gelmiştir. Salt çoğunluğu olan, tek başına hükûmet olan bir Hükûmet olmaktan çıkmıştır.

Şimdi, darbeyi araştırıyoruz, cemaatle mücadele ettiğini söylüyor. Bugün yapılan cemaatle mücadele değil, darbeyle mücadele değil, bu zihniyetle, cemaatle, darbeyle yarışıyor, yarışıyor. Yıllardır, bugüne kadar cemaatin nasıl büyüdüğünü, nasıl kendi referansları altında geliştiğini... Hani, "sızma" diyorlar ya bugün, aslında sızmamıştır, Hükûmetin garantörlüğünde gelişmiştir, yaygınlaşmıştır. Fakat evet, kısmen bize sızma olarak niye yansıyor? Çünkü biz cemaati takip eden, Gülen'in vaazlarını dinleyen bir toplum değildik. Ama, biz yıllardır, on dört yıldır "Tek başına Hükûmetim." diyen Hükûmeti duyuyoruz, dinliyoruz ve bugün yaptıkları bu cemaatin yaptıklarından, darbecilerin yaptıklarından çok daha fazladır. Cemaatten biri çıkıp "Ben madam gibi öleceğime adam gibi ölürüm." demedi, "Başka bir cümle kuracaktım, kalsın." demedi, kadınlara her türlü hakareti onlarca, yüzlerce televizyon canlı canlı vermedi, kadına karşı işlenen cinayetleri, Cizre'de, Sur'da, Nusaybin'de yapılanları... O zaman da kanun çıkardınız askeri, polisi korumak için, cezalardan bertaraf etmek için, dönüp size darbe girişiminde bulundular ama bugün yine aynı şeyi yapıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BESİME KONCA (Devamla) - Yine darbeyi, yine terörü soruşturmak adı altında yasa çıkarıyorsunuz ve yine bu çıkardığınız yasaların geri dönüp bu Hükûmete gereken yaklaşımı göstereceğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)