| Konu: | 667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/746) ile İç Tüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 18.10.2016 |
ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 6'ncı maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz darbe girişiminin sonucu oluşan huzursuzluk ve belirsizlikler milletimizi fazlasıyla etkilemekte, FETÖ'yle alakalı ihbarlar ve şikâyetler her geçen gün artmaktadır. Haksız mağduriyete uğradıkları için tarafımıza gelen müracaatlar her geçen gün artış göstermektedir. Hain FETÖ ve uzantılarının kökü kazınmalıdır, bunda hemfikiriz ancak ne yazık ki suçlu ile suçsuz birbirine karışmış durumdadır.
Değerli milletvekilleri, zannedilmesin ki tutuklama, ihraç, görevden uzaklaştırılanların feryadı var sadece, yüzlerce insan "Acaba biz de tutuklanır mıyız, ihraç edilir miyiz, görevden uzaklaştırılır mıyız?" gibi bir kaygı içerisinde. İşte tam burada milletimizin bu kaygılarına tercüman olmak istiyorum ve iktidar partisine sormak istiyorum: Görevden ihraç etme ve açığa alma kararları kesin verilere dayanmakta mıdır? Kurunun yanında yaş yanıyor mu? At izi it izine karıştı mı? Biliyoruz ki at izi it izine karışmıştır, kurunun yanında da yaş yanmaktadır. Bir memur kriterlere dayalı kuvvetli şüphe sonucu derhâl açığa alınmakta veya ihraç edilmektedir. Aşağıdan yukarıya yapılan bu uygulama şu an hangi kademeye ulaşmıştır? Dokunulmayan kademe ve kesimler var mıdır?
OHAL adaletten uzak bir süreç değildir ancak OHAL mağduriyetlere sebep olmamalıdır. OHAL, siyasetçinin yargı kurumlarına ve birbirine müdahil olacak şekilde fırsata çevrilmemelidir. OHAL, en başta milletimizin, devletimizin huzur ve güvenliğini esas almalıdır ve bu süreç beklenmeyen olaylara anında karşılık verilmesi amacıyla başlatılmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler, suçsuz ve mağdur olan milletimizin her zaman sesi olduk, olmaya da devam edeceğiz. Mağduriyetlerin olmaması için elimizden geleni yapmaktayız, yine yapmaya devam edeceğiz.
Değerli milletvekilleri, OHAL, FETÖ'yü kapsadığı kadar diğer terör örgütlerini de kapsamaktadır. Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü en az FETÖ kadar tehdit eden bir diğer terör örgütü de şüphesiz ki PKK'dır. FETÖ'cülerin ivedilikle temizlenmesi kadar PKK'ya yardım ve yataklık edenlerin de aynı hassasiyetle temizlenmesi ülkemizin huzuru ve güvenliği açısından oldukça önemlidir. Hemen hemen her gün ocaklara ateş düşmekte, gencecik fidanlarımızı toprağa vermekteyiz. Ülkemizi boyunduruk altına almayı hedefleyen, millî varlığımızı, birlik ve beraberliğimizi tehdit eden her türlü terörizmle mücadelemiz devam etmelidir.
Özellikle üzerinde durulması gereken bir başka husus ise hain FETÖ ve her türlü terör örgütlerinin oluşumuna destek verenlerin görevlerinden ihraç edilmesiyle boşalan kadrolara kimlerin getirileceğidir. Bu hususta önemli bir öneride bulunacağım: Muharip gazilerimize, Kore gazilerimize, Kıbrıs gazilerimize ya da vatanı uğruna canı pahasına mücadele ederek yaralanan fakat gazi sayılmayanlara ve ailelerine ve aynı şekilde şehit ailelerimize öncelik verilmesi gerekmektedir.
Zamanında vatansever, milliyetçi ve ülkücü kardeşlerimiz yerlerinden edilmeseydi şu an FETÖ yapılanması bu kadar yayılamayacaktı, vatanımız bu denli tehdit altında olmayacaktı. Ülkesi için canını vermeyi göze alan milliyetçi kardeşlerimizden ülkesine ve milletine hiçbir zaman, hiçbir şekilde zarar gelmez, gelmeyecektir.
Polis meslek yüksekokulundaki 1.803 kardeşimizin sonradan yapılan ve iki dakika bile sürmeyen sözde mülakatlarla atamalarından bir hafta öncesinde görev hakları ellerinden alınmıştı. Bu kardeşlerimizin yerlerine getirilenler ise 15 Temmuz hain FETÖ saldırısının ardından yapılan tasfiyelerle görevlerinden alınmıştır. FETÖ yüzünden görev hakları elinden alınan 1.803 atanamayan kardeşimizin mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir.
Aynı durum 1.709 şube müdürü için de geçerlidir. Birçoğu milliyetçi, ülkücü olan müdürlerimiz görevlerinden alınıp, yerine mülakatla müdürler alınmıştır. Danıştay kararıyla göreve iade hakları kazanılmıştır ancak -Sayın Avcı buradaydı biraz önce, kendisine söyleyecektim, hatırlatacaktım "Danıştay kararını uygulamayacağım." demişti- bu konuyla ilgili uzun süreden beri mücadele vermekteyiz ve şimdi öğreniyoruz ki mülakatla getirilen 1.709 kişi ihraç edilmiştir. Yani, kısacası hata üstüne hata. Bari bundan sonra hata olmasın, yeni mağduriyetler oluşmasın; liyakat esas alınsın ve haksız yere mağdur edilenler göreve iade edilsin.
Saygılarımla. (MHP sıralarından alkışlar)