GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Eren Erdem'in, (2/918) esas numaralı 5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi Kontrol Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/59) münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:8
Tarih:18.10.2016

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de ikinci milletvekili olarak bu yasa teklifiyle ilgili düşüncelerimi açıklamak için huzurunuzdayım.

Aslında sayın milletvekilleri, yasa teklifi çok net. Sayın Özkan Yalım örtülü ödenekle ilgili düşüncelerini dile getirdi. Gerçekten, demokratik bir devletin şeffaf olması gerekiyor harcamalarında. O anlamda gönül istiyor ki örtülü ödeneği tamamen kaldıralım. Ancak bu yasa teklifi incelendiğinde günümüz şartlarında buna "Evet." demeyeceğinizi bildiğimiz için en azından sınırlandırılmasını talep ediyoruz. Ne deniyor teklifte: "Örtülü ödenekler kişisel harcamalar ile siyasi partilerin idaresi, propaganda ve seçim ihtiyaçlarında kullanılamaz." Buna hanginiz "Hayır." diyeceksiniz? "Hayır" dememelisiniz. Peki, bu öneri niye ortaya atıldı? Biz geçtiğimiz dönemlerde ve iktidarınız döneminde gerek Sayın Başbakanın gerekse Sayın Cumhurbaşkanının örtülü ödeneklerinin ölçüsüz bir biçimde her yıl çok büyük miktarlarda artış gösterdiği için ve bu örtülü ödeneklerin önemli bir kısmının maalesef siyasal çalışmalarda ve kişisel harcamalarda kullanıldığına dair yoğun kuşkular sebebiyle veriyoruz.

Biz size güvenmiyoruz örtülü ödenek konusunda. Size vatandaş olarak, milletvekili olarak güvenmek zorunda da değiliz ama eğer siz "Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik bir devlet, harcamalar da şeffaf olmalı." diyorsanız bizim gibi, bu yasa teklifine "Hayır." demeyeceksiniz, muhakkak "Evet." diyeceksiniz; ben öyle düşünüyorum. Sayın Osman Bak öyle düşünmüyor, bakışlarından anlıyorum.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Öyle mi?

Sataşma var Başkanım!

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Sayın milletvekilleri, huzurunuzda söz almışken bir iki konuda da uyarı görevinde bulunmak istiyorum.

Sayın milletvekilleri, "Üç aydır FETÖ'yle mücadele ediyoruz." diyorsunuz, değil mi? Aslında FETÖ'yle mücadele falan edilmiyor -ben milletvekili olarak uyarıyorum- FETÖ'yle mücadele ediliyormuş gibi yapılıyor; Anadolu'da da böyle, Ankara'da da böyle.

Şimdi, ne yapılıyor bütün şehirlerimizde? Bunların okullarına çocuk gönderdi diye kamu görevlileri meslekten ihraç ediliyor, bazı şehirlerde tutuklanıyor. Doğru mu? Doğru tabii. Bank Asya diye bir banka vardı, kurdelesini kimlerin kestiğini hatırlatmak istiyorum, sadece o fotoğrafı. Bank Asya'dan maaş aldı diye meslekten atılan, kamu görevinden ihraç edilen ve tutuklanan insanlar var bu ülkede. Siz FETÖ'cülerle mücadele etmiyorsunuz, garibanlarla mücadele ediyorsunuz "FETÖ'yle mücadele" adı altında.

Şimdi bu söylediğimden çok hoşlanmayacaksınız ama bu işin siyasi ayağına gidilmesi lazım, samimi olmak lazım bu konuda. Niye "siyasi ayak" diyoruz? Ya, bu FETÖ her yere sızmış; değil mi? Hastaneye sızmış, postaneye sızmış, askeriyeye sızmış, her yere sızmış. Peki, bunları buralara kim sızdırmış? Ülkeyi kim yönetiyor? Ülkeyi siyaset kurumu yönetiyor, ülkeyi siyasal iktidarlar yönetiyor.

Şimdi, siz "Bunların okuluna çocuk gönderdi." diye o kamu görevlisini meslekten atacağınıza bu okula kim ruhsat vermiş, hangi siyasi ruhsat vermiş, hangi siyasal partinin bakanı buna ruhsat vermiş, neden bunun üzerine gitmekten imtina ediyoruz? Bu Bank Asya yasal bir banka değil miydi 15 Temmuza kadar? Niye bunu yasaklamadınız? Hatta bazı kamu görevlileri, kamu kurumlarında çalışanların maaşlarını bu bankayla uzlaşmak suretiyle oraya yatırdı, adam da maaşını buradan çekti. Neden, bu bankayla ilgili -işlem yapmayanları en azından, bırakın açanları- işlem yapmayanlar hakkında herhangi bir işlem yapmıyorsunuz?

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Bakıyorum Hocam ya.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Kusura bakmayın, sayın milletvekilleri, bu konuda, AKP iktidarının ben samimiyetsiz olduğunu görüyorum, düşünüyorum ve her yerde söylüyorum.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Yanlış düşünüyorsun.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Siyasi ayağın üzerine gideceksiniz, gideceksiniz; korkmayacaksınız bundan. Geçmişte bu konuda sabıkalarınız olduğunu da biliyoruz, bu yapıyla nasıl el ele, kol kola yürüdüğünüzü de biliyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Bunlar ortaya çıkar diye korktuğunuzu da biliyoruz. Ama korkunun ecele faydası yok.

Bakın, sürekli basında yer alıyor. Bugüne kadar bu haberleri yapanların geçmişteki haberlerinin de doğru olduğunu görüyoruz. 80 AKP milletvekilinin ByLock kullandığı söyleniyor. Şimdi, ben, burada, açık bir çağrıda bulunuyorum hem MİT'e hem İçişleri Bakanlığına: Bu iddia doğru mu, değil mi? Bunu söylesin. ByLock kullanan milletvekillerinin, siyasilerin tamamının listesini her siyasal partiye göndersin, her siyasal partiye göndersin! (CHP sıralarından alkışlar) Kim FETÖ'cü, kim değil, bunlar ortaya çıksın.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Her habere inanma, her habere inanma sen ya.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Bakın, aranızda 80 FETÖ'cü milletvekili varsa ve siz, "Bu FETÖ'cülerle mücadele ediyorum." iddiasındaysanız, ben, kusura bakmayın, sadece yazıklar olsun derim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)