GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cezaevlerindeki sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:7
Tarih:13.10.2016

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İnsan Hakları Komisyonu toplantısından geliyoruz. Aslında, bugün konuşacağımız gündemi orada epey bir ayrıntılı ele aldık. OHAL öncesi ve sonrasında cezaevlerinde yaşanan ihlaller gerçekten önem arz ediyor. Olağanüstü hâl öncesinde yani 7 Haziran ve darbe arasında ve darbe girişimi sonrasında yaşanan ihlaller ne yazık ki hiç konuşulmuyor fakat hepimizin bildiği üzere olağanüstü hâl kararının aslında ilk yansımasını bulduğu alan cezaevleri.

Türkiye cezaevlerinde -geçmişine, tarihine baktığımız zaman- ağır insan hakları ihlalleri, işkence vakaları, ne yazık ki zaten yaşanan bir durum ve Türkiye, bu sebeple de zaten tazminatla yükümlü kılınmış ülkelerden biri. Fakat, son günlerde yaşanan ağır ihlalleri gerçekten konuşmak gerekir. Nedir bunlar? Mesela, tespit edilmiş işkence vakaları var gözaltı ve tutuklamaya kadar olan süreçte, bir de cezaevi idarelerinin bizzat, ne yazık ki, gözetimi altında, onların bilgisi dâhilinde yaşanan darp, fiziki ve psikolojik işkence ve bunun dışında çıplak arama; bunun dışında, olağanüstü hâlden sonra yaşanan ihlallerle bağlantılı ve bu uygulamaların artık kronik bir hâle gelmesinden kaynaklı cezaevlerinde açlık grevlerinin başlatılmış olması gerçekliği ve ne yazık ki ihlallerin daha da kronik hâle geldiğinin göstergesi.

Değerli arkadaşlar, bugün bir iki cezaevinden özellikle bahsetmek istiyorum. Şırnak Cezaevinden bahsedeceğim. Elimizden geldiğince bu konuyu gündemleştiriyoruz çünkü orada 2 çocuğumuz hayatını kaybetti ve bu 2 çocuğun hayatını kaybetmesi de -şu anda soruşturma devam ediyor ama- cezaevinde yaşanan uyuz vakasından kaynaklı olarak... Bu 2 çocuk, uyuz hastalığı sebebiyle tedavi edilmemelerinin ardından cezaevinde gerçekleştirdikleri isyan sonrasında cezaevinde çıkan yangında duman zehirlenmesinden -bakın, sonuç bu, rapor da şu anda elimizde- kaynaklı olarak hayatını kaybetti.

Tabii, Şırnak Cezaevi diğer bir yandan şu sebeple önemli: Şırnak'ta yedi ayı aşkın bir süre devam eden sokağa çıkma yasakları ne yazık ki cezaevini de etkiledi. Orada, lojistik destek -gıda, su kesilmeleri, elektrik kesilmeleri- oradaki tutuklu ve hükümlülerin aileleriyle görüşmesinin önüne geçti devam eden olağanüstü durumdan kaynaklı olarak. Umut ediyoruz ki yakın zamanda Şırnak Cezaevinde de diğer cezaevlerindeki gibi olağan bir durum yaşamaya başlarız.

Evet, bizim için önemli olan bir de Tekirdağ F2'den bahsetmek lazım. Burası bizatihi ziyaret ettiğimiz bir cezaevi ve yaptığımız ziyarette de biz aslında ihlalleri açık bir şekilde ortaya koyduk fakat olağanüstü hâlden sonra bu ihlaller çok daha şiddetlendi. Bunu çok iyi biliyoruz. Özellikle Sincan'dan Tekirdağ F2'ye nakledilenler hâlen çok ağır ihlallerle karşı karşıya kalmış durumda.

Bunun yanı sıra, kadın tutuklu ve hükümlülere yönelik de ciddi muameleler var, ciddi müdahaleler var. Özellikle -sanırım birkaç defa bunu dile getirdik ama bugün tekrardan dile getirelim- Alanya Cezaevinde kadın tutuklu ve hükümlülerin banyolarına kameraların yerleştirildiği... Bakın, "iddia edilen" diyoruz çünkü ne yazık ki hâlen orayı bir heyet olarak gidip ziyaret etmiş değiliz. Bu sebeple tarafımıza ulaşan, basına yansıyan çok ciddi iddialar var. Umut ediyorum ki alt komisyon üyesi olarak da ben, yakın zamanda Alanya ve buna benzer örneklerin yaşandığı cezaevlerinde yerinde tespit yapmak üzere bir ziyaret gerçekleştirebiliriz.

Evet, değerli arkadaşlar, ben konuyla bağlantılı olmayan fakat yine ülkenin geldiği durumu da ortaya koyacak bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Varto İlçe Millî Eğitim Müdürü Nuri Sait Yetkiner adlı kişinin Varto'da bir ilkokulu ziyaret ederken orada bulunan öğrencilere "Büyüyünce ne olacaksınız?" sorusu karşılığında çocukların "Öğretmen, avukat" demelerinin karşısında "Sizden olsa olsa çoban olur.", kız çocuklarına da "Sizden olsa olsa ev hanımı olur. Siz Kürt'sünüz, ne yapabilirsiniz ki bundan başka?" söylemlerini...

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Böyle bir söylemi kimse kabul etmez.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Devamla) - ...buradan Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bulunan bütün değerli arkadaşların dikkatine sunuyorum ve umut ediyorum ki bu konuda bakanlık bir açıklama yapar.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun. (HDP sıralarından alkışlar)