GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Şırnak ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:6
Tarih:12.10.2016

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Artvin'de Artvinlilerin yaşam alanlarına ve doğaya yönelmiş olan talanı buradan kınadığımızı ve orada direnen Artvin halkını selamladığımızı ifade etmek istiyorum.

Yaşam alanı ve doğa talanı sadece Artvin'de değil, Türkiye'nin birçok yerinde AKP Hükûmeti tarafından maalesef çok pervasız bir şekilde sürdürülmeye devam ediyor. Bunların başında gelen illerden birisi de Şırnak. Dün burada OHAL'le ilgili konuşurken özellikle ifade etmiştim. Şu anda Türkiye'de fiilî olarak 80 ilde olağanüstü hâl, Şırnak'ta ise insanlığın ve tarihin henüz isimlendirmediği bir zulüm ve ölüm rejimi vardır. Şırnak'taki mevcut rejimi henüz insanlık ve tarih isimlendirmemiştir. İki yüz on üç gündür yani tam yedi ayı aşkın bir süredir Şırnaklılar Şırnak'a ayak basamıyor. Yedi aydır bir kentte sokağa çıkma yasağı ve ablukalarla belli bir zihniyeti oraya taşıyıp kent merkezini tamamen âdeta haritadan silecek şekilde talan eden bir rejimle, bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Bakın, bugüne kadar Şırnak'la ilgili yapılan bütün yardımları engelleyen bir anlayış var yani Şırnak'ı yakan, yıkan, talan eden zihniyet Şırnak'a en küçük yardımların gitmesine bile engel çıkarıyor. Bugüne kadar giden bütün gıda malzemelerine, bütün ihtiyaç malzemelerine, buradan verilen talimatla valilik tarafından el konuldu. Hiçbir sivil toplum örgütünün, bırakın siyasi partiyi, hiçbir sivil toplum örgütünün Şırnak'a yardımları ulaştırmasına müsaade etmiyorlar.

Aynı şekilde, yaklaşan kış nedeniyle, şu anda çadırlarda yaşayan Şırnaklılar için orada bir barınak, bir ev kurma adına sivil toplumun malzemesini sağladığı, belediyenin altyapısını ve arsasını, arazisini tahsis ettiği çalışmaya da AKP Hükûmeti bizzat Erdoğan'ın talimatıyla çok bilinçli bir şekilde engel koyuyor. Yani Şırnaklıların kışı orada, çadırlar altında, soğukta geçirmesi için özel bir çaba, özel bir çalışma yürütüyor. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Bir kere sizin çıkıp burada bize cevap vermeniz lazım. Hükûmetseniz, bu devletin başında varsanız Şırnak'la ilgili projeniz nedir, çalışmanız nedir? Şu anda dışarıda bulunan 400 aile kışı hangi koşullarda karşılayacak? Eğer bize izin vermiyorsanız siz bu ailelerle ilgili nasıl bir proje önünüze koydunuz, nasıl bir çalışma önünüze koydunuz, bunu çıkıp burada mutlaka izah etmeniz gerekiyor. Biz biliyoruz niye yapmadığınızı, çünkü Şırnak'a konteyner kurduğunuzda, Şırnak'a prefabrik kurduğunuzda kendi toprağında kendi yurttaşını mülteci pozisyonuna getiren o resimden korkuyorsunuz. Onun için, bakın, buradan defalarca çağrı yaptık, bir daha yapıyoruz: Siz o resimden korkup eğer Şırnak'la ilgili herhangi bir şey yapmıyorsanız, bırakacaksınız, orada sivil toplum örgütü yapacak, halk kendisi yapacak ve Şırnaklılar bu kışı bir çatı altında geçirecek.

Değerli arkadaşlar, Şırnak'ta şu anda eğitim yok, Şırnak'ta eğitim durmuş durumda. Hani hep okulların sorunlarını, öğrencilerin, öğretmenlerin sorunlarını konuşuyoruz ya, Şırnak'ta eğitim yok, eğitim, sorunları konuşacak bir zemin yok. 64 bin Şırnaklı yedi aydır Şırnak'a ayak basamıyor. Ya, tarihin hiçbir döneminde böyle bir şey yok; Kenan Evren bile bunu yapmadı; hiçbir ilde, Saddam rejimi, Orta Doğu'nun en kanlı diktatörleri bile böyle bir zulmü reva görmediler. Çıkıp Halep için sahte gözyaşı döküyorsunuz, "Halep'e -bilmem- yıkım yapıldı, Halep'e insani yardım gitsin." diyorsunuz. Ya, Halep'ten önce bir Şırnak'a bakın siz, Şırnak'a insani yardıma izin vermiyorsunuz. Şırnak'a insani yardıma izin vermeyenler çıkıp Halep'e insani yardım çağrılarıyla kendi ikiyüzlülüklerini ortaya koyuyorlar. Biz bu durumu kabul etmiyoruz.

Bakın, buradan bütün duyarlı Türkiye kamuoyuna, Türkiye halklarına seslenmek istiyorum: AKP Hükûmeti bilinçli bir şekilde Şırnak'ı insansızlaştırmak, Şırnak üzerinden bütün Botan'ı insansızlaştırmak istiyor. Eğer bununla ilgili zerre kadar bir duyarlılığı olsaydı bugüne kadar yapardı. O nedenle, Hükûmetten ya da devletten beklenti içerisinde değiliz. Türkiye halklarının, mutlaka, bir an önce ayağa kalkması ve Şırnak'a elini uzatması gerekiyor.

Bir çağrım da Birleşmiş Milletleredir: AKP Hükûmeti elinde bulundurduğu devlet imkânlarıyla Şırnak'a özel bir konsept uyguluyor. Halep'e yapılan insani yardımların aynısını Birleşmiş Milletler bir an önce Şırnak için devreye koymalıdır. Bakalım Birleşmiş Milletler eliyle insani yardım gelince siz yine çıkıp o insani yardımları tıpkı Esad rejimi gibi engelleyecek misiniz, engellemeyecek misiniz.

Hepinize saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)