| Konu: | Miryokefalon Savaşı'nın 840'ıncı yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 12.10.2016 |
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Miryokefalon Zaferi'nin 840'ıncı yıl dönümü münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Aziz milletimizin tarihi, ülkemizi ve dünyayı etkileyen pek çok büyük zaferlerle doludur. Hele hele bu zaferler içerisinde öyleleri var ki ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın geleceğini etkileyecek çok büyük sonuçlar ortaya çıkarmıştır; sadece askerî ve siyasi sonuçlar değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal olarak dünyayı etkileyen sonuçlar da ortaya çıkarmıştır. İşte Malazgirt Savaşı, İstanbul'un Fethi, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları gibi zaferlerden biri de Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan ile Bizans Kralı I. Manuel arasında 17 Eylül 1176 tarihinde Denizli'mizin Çivril ilçesi Düzbel mevkisinde kazanılan Miryokefalon Zaferi'dir.
Bizans İmparatoru I. Manuel, Türkleri Anadolu'dan tamamen söküp atmak, Anadolu'dan Türk İslam varlığını silmek için Malazgirt yenilgisinin rövanşını almak istiyor, bu vesileyle büyük bir Haçlı ordusu organize ediyordu. Tüm Haçlı dünyasını ikna ederek tarihin en büyük Haçlı ordularından birinin hazırlıklarına başladı. Mutlak zafer için donanımlı, en iyi şekilde teçhiz edilmiş, devasa bir Haçlı ordusu oluşturdu. Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olan Konya'yı almak üzere yola çıkan Haçlı ordusu, Türk ordusuyla 17 Eylül 1176 günü Çivril Düzbel mevkisinde karşılaştı. İki ordu arasında büyük ve şiddetli çarpışmalar meydana geldi. Anadolu'yu vatan edinmiş Müslüman Türk devleti karşısında ne yapsalar boş, artık tarihin seyri değişmiş ve rüzgâr farklı esmektedir. O devasa Haçlı ordusuna karşı Kurtuluş Savaşı'ndaki gibi, 15 Temmuz zaferi gibi halk vatanını, bayrağını, devletini ve milletini canını siper ederek korumaya kararlıdır.
Il. Kılıçarslan'ın askerî ve stratejik dehası ve milletimizin kararlı mücadelesi karşısında bozguna uğrayan Bizans ordusu dağıldı. Selçuklu Devleti mutlak bir zafer elde etti. Böylece Haçlılar Anadolu topraklarından püskürtüldü. Malazgirt zaferiyle kazanılan Anadolu'daki Müslüman Türk hâkimiyeti Miryokefalon zaferiyle mutlak bir şekilde kabul edildi. Avrupalı tarihçiler de bu zaferin ardından Anadolu'ya "Türkiye" ismini verdiler. Bu zafer aziz milletimizin hiçbir engel tanımama konusundaki azminin ve kararlılığının açık bir göstergesidir. Bizlere emanet edilmiş olan bu toprakların günümüzde ve gelecekte de Türk toprağı olarak kalacağının bir güvencesidir.
Değerli dostlar, Miryokefelon adını, savaş esnasında Bizans ordusunun dinlenmek için konakladığı Çivril ilçesinin Düzbel mevkisindeki Sarıbaba Dağı'nda bulunan yıkık bir kaleden almaktadır. Yine, Bizans Kralı Manuel barış teklifini bu kalede vermiştir. Uzun, dar bir dağ geçidi girişini denetleyen Miryokefalon Kalesi üzerinde birçok kanlı savaşlar gerçekleşmiş yani tam anlamıyla bu zaferin adını aldığı Binbaşlar Kalesidir.
Değerli dostlar, bu önemli zaferin nerede gerçekleştiği konusunda yıllardır hep tartışmalar meydana gelmiştir. Ancak son zamanlarda bilim adamlarımızın ortaya çıkardığı üzere Manuel'in saray tarihçisi Joannes Kinnamos, "Manuel, ordusuyla Laodikeia'dan Menderes'in bulunduğu yere geldi ve tarihin rolü burada son buldu" demektedir.
Savaş tarihçisi Honazlı Niketas da savaştan üç yıl sonra yazdığı "Tarih" adlı eserde savaş yerini tarif etmiştir ve yer birebir Çivril ilçemizin Düzbel mevkisini işaret etmektedir. Yani Çivril ilçesi Türk İslam tarihine yön veren, Anadolu'nun tapusunu kazandıran zafere ev sahipliği yapması açısından tarihî öneme sahiptir.
İşte, tıpkı Miryokefalon gibi 20'nci yüzyılın başlarında benzer doğrultuda Haçlı dünyasının yeni hevesleri var olageldi. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi, PKK saldırıları işte bu emperyal heveslerden birkaçıdır. Ancak, sekiz yüz kırk sene önce olduğu gibi, 15 Temmuzda da aziz milletimiz birlik ve beraberliğiyle haçlı ittifakın tüm saldırılarını defetmiş, defetmeye devam edecektir.
Bu düşüncelerle, 840'ıncı yıldönümü olan Miryokefalon Zaferi'ni kutluyor, bu coğrafyayı kanlarıyla ebedî Türk yurdu hâline getiren tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)