GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:128
Tarih:19.08.2016

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu teklifin de sonuna geliyoruz. Evet, bir sürü şey söyledik, muhtemelen teklif de geçecek, ancak gerçekten bu Mecliste bir yıllık yaptığımız çalışmalara baktığımızda, ben, iktidarın kendisinin bir paralel evrende yaşadığına artık ikna oldum, çünkü anlattıklarını ve gerçekliği yan yana koyduğumuzda arasında müthiş bir farkın olduğunu görüyoruz. Biz, ülkemizde sanki şu anda müthiş bir refah içerisindeyiz; ekonominin durumu çok iyiymiş gibi, herkesin evinde yastıkların içerisinde altınlar, paralar varmış gibi, bir de bu fazlalıktan, bu bütçe fazlalığından bir fon kuracakmışız. Aslında, bunun gerçekten bir hayal ürünü olduğu çok net ortadayken, dediğim gibi, biz, zaten yılın başından beri iktidarın bütün çalışmalarının ya da yansıttığı, gösterdiği bütün çalışmalarının aslında bir hayal ürünü olduğunu, esasında manipüle ettiği gerçekleri buradan net olarak görüyoruz. Bu çalışmaya neden gerek duyuldu, açıkçası çok anlam veremiyoruz, çünkü şu anda Türkiye iflasın eşiğinde, bu çok net görülüyor. Ekonomimizin çok iyi olduğu buradan her defasında söylense, bu şekilde halka anlatılsa da biraz gazeteleri açıp, o farkında olmadığımız halkın gündemine bir geri dönersek, insanların üzüm için cenaze namazı kıldırdığını, yine bu yaz süreci içerisinde insanların turist için turist duasına çıktığı bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte, dediğim gibi, kalkıp bir de "Biz bir fon kuralım, buradan halkın cebindeki üç kuruşu da alalım ve birilerini zenginleştirelim." üzerinden şu anda bir yasa tasarısını konuşmuş bulunuyoruz, konuşuyoruz ve konuşmaya devam ediyoruz. Ve her defasında, gerçekten, yine, dediğim gibi, bizi şaşırtan bir durum: Avrupa ülkeleriyle, diğer gelişmiş ülkelerle kendimizi bir şekilde karşılaştırma durumu... Keşke bunu diğer durumlarda da karşılaştırsak, o ülkelerdeki demokrasi üzerinden de karşılaştırsak, "Ya, esasında bir ülkenin ekonomik refahının artması için, bir ülkede gelişmişlik seviyesinin artması için en önemli şey demokrasidir, iç barıştır." desek ve asıl meselemize geri dönsek, işte, emin olun o zaman bu şekilde birilerini zengin edecek fonlar kurmak yerine halkın gerçek gündemine dönmüş olacağız.

Bütün arkadaşlarımızın da bugün buradan ifade ettiği şeyi ben bir daha söylemek istiyorum: İçte ve dışta sürekli bir çatışma hâli varken, iç ve dış barış sağlanmamışken ülkenin bu şekilde gelecek kanun tasarılarıyla, hayal ürünleriyle, yani gerçeklerle hiçbir şekilde bağdaşmayan bu şekilde projelerle biz bu ülkeyi kalkındıramayız arkadaşlar. Bu ülkenin kalkınmasının tek bir yolu ve yöntemi var: İçte ve dışta barışı sağlamak, iç barışı ve iç demokrasiyi yüzde 100 hâle getirmek ve esasında bu kapitalist sistem yerine doğamızdaki şeye geri dönmek, ekolojik ekonomiye geri dönmek. Evet, fonlar kuruluyor. Bu fondan kim zenginleşecek? Birileri birine rant sağlayacak ve bunun üzerinden kendini zenginleştirecek. Fakirin daha fakir olacağı, zenginin daha zengin olacağı bir fona biz buradaki, Meclisteki milletvekilleri olarak katkı sunacağız. Bu fonu kullananlar ne yapacak? Evet, belki köprüler kuracak, evet, belki yollar yapacak ama bu yolları yaparken, bu köprüleri yaparken halka hiçbir şekilde sormayacak, doğayı talan edecek ve en sonunda biz ülkeyi batırmakla kalmayıp aslında dünyanın da sonunu getirmek için adım adım bunu örmeye devam edeceğiz. İşte, biz diyoruz ki: Bu yanlıştan geri dönelim. İşte, demokrasiyi sağlamak için, toplumsal barışı sağlamak için, esasında, gelip biz asıl meselelerimizi burada konuşalım. Eğer onları çözersek, emin olun, Türkiye'deki ekonominin gelişmemesi için önümüzde hiçbir engel yok. Gelin, halkın gündemini burada konuşalım. Halk cebindeki parayı sizden, iktidardan korumaya çalışırken siz sanıyor musunuz ki bu fonlara güvenecek ve bu fonlar üzerinden biz bu ülkede bir kalkınmayı sağlayabileceğiz ya da bu halka hizmet ettiğinize inandırabileceğiz. Buna halkın artık inanmadığı çok açık ve net ortada.

Ben bu kanun tasarısının bir daha halka da sorularak, halkın da görüşü alınarak tekrar değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)