Konu: | Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 128 |
Tarih: | 19.08.2016 |
KADRİ YILDIRIM (Siirt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Muhtelif konu ve tasarılar Meclise getirilirken bu konu ve tasarılar geniş halk kesimlerini ilgilendirirken pek dikkate alınmayan bir önemli prensibe dikkat çekmek istiyorum ki o da istişaredir. İstişare, doğruyu bulmak için ilgili kişi ve kesimlerin görüşlerine başvurarak yapılan görüş alışverişidir ve kararları da bu görüş alışverişinin sonucuna göre vermek veya vermemektir.
İstişare, kolektif bir akıl olgusu olduğu için diktatörlüğe giden yolu kapatmanın da en etkili ve önemli yoludur. Saidi Nursi'nin dikkat çektiği gibi tesâdümü efkârdan hakikat doğar yani farklı fikirleri, görüşleri çatıştırmaktan gerçekler ortaya çıkar.
Dinimiz İslam da istişareye büyük önem veren bir dindir. Örneğin Kur'an-ı Kerim'in bir ayetinde, Allah, Hazreti Peygambere hitaben şöyle emrediyor: "..."(x) yani "Bir şey yapmak isterken, bir şeye karar verirken insanlarla istişare et." Bu emre harfiyen uyan Hazreti Peygamber hiçbir şeye tek başına karar vermemiş, her kararı ortak akıl olan istişareye göre almıştır, hiçbir zaman "Her şeyi ben bilirim." dememiş, kendi görüşü olmasa bile, katılmasa bile istişare neticesinde ortaya çıkan karara her zaman uymuştur. Hazreti Peygamber bir hadisinde şöyle buyuruyor: "..."(X) Yani, "İstişare edenler zarar etmezler." Hazreti Ali Efendimiz de şöyle diyor: "İstişareyi terk edenler doğru yolu bulamazlar."
Mecliste bunun somut örneklerine rastlamamız az da olsa mümkündür. Örneğin, istişare edilmeden getirilen kayyum tasarısı ile Hakkâri ve Şırnak illerinin ilçe yapılmak istendiği tasarıların doğru olmadığı istişare neticesinde ortaya çıktı ve bu tasarıların şimdilik geri çekilmesinin de yine istişareyle doğru olduğu ortaya çıktı. Gönül ister ki, bundan sonraki tasarılar ve konular da 4 partimizin istişaresiyle ve kolektif aklıyla kabul edilsin veya reddedilsin; halkın ilgili kesimlerinin görüşlerine başvurularak kabul edilsin bunlar veya kabul edilmesin. O zaman, Hazreti Peygamberin buyurduğu gibi, "İstişare edenler zarar etmezler." ve o zaman Hazreti Ali Efendimiz'in buyurduğu gibi "İstişareyi terk edenler doğru yolu bulamazlar." Ben de bu Mecliste bu istişare mekanizmasının hakkıyla yerleşeceği ümidiyle yüce Meclisi, bütün saygıdeğer milletvekili arkadaşlarımı selamlıyorum ve bu son günde, son gecede bu tatilin hepimize hayırlara vesile olmasını diliyorum. (HDP sıralarından alkışlar)