GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:128
Tarih:19.08.2016

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Önce bir konuda Sayın Bakanıma soru soracağım. Geçenlerde, birkaç gün önce, ÇAYKUR'da 40'a yakın mevsimlik işçi, 1.300 liraya çalışan insanlar, paralelci FETÖ örgütüne üye diye işten atıldılar. Araştırıyoruz, ediyoruz, hiçbir şey söylemiyorlar, yakınlarına da diyorlar ki: "Ankara'dan MİT'ten filan geldi." Ya, MİT'ten mevsimlik işçilerle ilgili ne gelir Ankara'dan? MİT darbeyi bilememiş, Başbakana haber verememiş ÇAYKUR'daki mevsimlik işçilerle mi uğraşıyor, hayret ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Bu konuya bir bakalım.

Bir başka konu: Bazı valiliklerden özel şirketlere yazılar yazılıyor, "Bu sebepten görevden alınan devlet memurlarına asla iş verilmemesi..." deniliyor. Değerli arkadaşlarım, bunlar suç işlemişse zaten hapiste yatacaklar. Kaldı ki öyle olsa bile aileleri ya da hiç suç işlediği belli olmayan öğretmenler, bütün bunlar bu ülkede yaşamayacak mı, aç mı kalacaklar, çoluk çocuk, herkesi cezalandıracak mıyız? Biraz insaflı olalım.

Değerli arkadaşlarım, görüşmekte olduğumuz Türkiye varlık fonu kurulmasıyla ilgili yasa teklifi konusunda söyleyeceğim birkaç cümle var, fazla uzatmayacağım. Şimdi, siz on dört yıllık bir iktidarsınız. Bu on dört yılda ekonomiye baktığınız zaman -arkadaşlarımız da ifade etti- öyle rant ve inşaata dayalı bir ekonomi gidiyor, büyüyor, işte, kişi başına 10 bin dolarlara kadar yaklaşıyor ve 2008, 2009'dan bu yana burada takılıp kalıyor. Şimdi, bunu yaparken de dünya kadar kaynakları kullandınız. Türkiye müthiş bir şekilde borçlandı, gelecek kuşaklar borçlandı. Şimdi, varlık fonu diye getirmiş olduğunuz bu fon ya da şirket benzerleriyle hiç uyuşmuyor, dünyadaki diğer örnekleriyle uyuşmuyor. Arkadaşlarımız ifade ettiler, ne yani bizim petrolümüz, doğal gazımızdan dolayı fazlamız var ne bütçemiz filan fazla veriyor. Gelecek kuşaklar için biriktireceğimiz bir şey yok. Bu fon ya da bu şirket gelecek kuşaklar için değil, gelecek kuşaklara bir şey bırakmak için değil, tam tersi gelecek kuşaklardan bir şey almak için.

Değerli arkadaşlarım, bütün varlıkları bir yere toplayacağız, buradan büyük projeleri finanse edeceğiz, bir yerlere gidecek, Kanal İstanbul yapılacak, etrafında AVM'ler, evler, inşaat yani ikinci dönem inşaatla -başka bir şey bilmiyorsunuz- bir atılım yapacaksınız ve bunun paraları, borçları filan da gelecek kuşaklara havale edilecek, onlardan alacağız.

Başka bir şey daha yaptınız dün 75'inci maddenin (4)'üncü fıkrasıyla. Sadece gelecek kuşakları borçlandırmadınız, onların suyuna, toprağına, havasına, çevresine de el koydunuz. Çok vicdansızsınız değerli arkadaşlarım.

Bakın, size bir şey söyleyeyim: Türkiye tarihinde, belli dönemlerde ekonomide sıçramalar olmuştur. İşte, Menderes'in zamanı gitmiş duvara... Sadece, aslında, darbe oldu -Allah rahmet eylesin- o değil yani ekonomi sıkıntıya girmiş. Daha sonra Demirel döneminde, Özal döneminde olmuş ve her sefer bir krizle, problemle geçilmiş.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ne hayırlı işler yapılmışsa o dönemlerde yapılmış.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Şimdi, sizin döneminizde de bir yere geldi, Türkiye ekonomisi bir yerlere kaldı. Demin söylediğim sebeplerden dolayı -ki bu sebepleri biraz açayım- siz Türkiye ekonomisini gerçekten katma değer üretecek bir ekonomi yapamadınız, yapmadınız, öyle bir şey düşünmediniz. Siz rantla, inşaatla paylaşmaya filan koyuldunuz, böyle olduğu için de tıkandınız. Türkiye ekonomisinin bugün yaşadığı dert "Kaynak yok, tasarruf yok." hepsi doğru ama esasen katma değer üreten bir ekonomi değil çünkü eğitime yatırım yapmadınız, AR-GE'ye yatırım yapmadınız, demokrasiyi geliştirmediniz, hukuk devletini geliştirmediniz. Bütün bunları yapmadığınız için duvara tosladınız, toslamak üzeresiniz. Şimdi borç para almak için, borç para verecek olan insanların ya da çevrelerin -her neyse- dünya finans sisteminin size dayattığı her şeyi yapıyorsunuz. Aslında baştan beri onlar size borç para vermek istiyordu, faiz alacaklardı; her dediğini yaptınız, şimdi de her şeyi yapıyorsunuz. Türkiye'nin bütün varlıklarını karşılık göstererek, ipotek ederek borç alıyorsunuz, yaptığınız şey budur. Ben de hayret ediyorum, niye bu Batı dünyası -ki para orada, finansörler orada- size karşı? Ben anlayamıyorum. Niye sizi devirmek istiyorlar? Aslında her dediğini de yapıyorsunuz. Durum nedir? Acaba diyorum bütün bu tehditlerle, bu şeylerle size daha fazla iş mi yaptırmak istiyorlar, daha fazla mı faiz almak istiyorlar? Anlamıyorum.

Bakın, değerli arkadaşlarım, gerçekten bu gidiş, gidiş değil. Yani bununla siz demokrasiyi daha da daraltarak, hukuk devletini -ÇAYKUR işçilerinde olduğu gibi- bir şekilde askıya alarak ve gerçekten üreten ekonomi için yatırımlar yapmayarak, rant ekonomisini inşaat ekonomisiyle paylaşarak Türkiye'ye yanlış yapıyorsunuz. Türkiye bu şekilde yoluna devam edemez değerli arkadaşlar.

Saygılar. (CHP sıralarından alkışlar)