GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 15 Temmuz 2016 darbe girişimine ve devam eden terör saldırılarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:128
Tarih:19.08.2016

SERAP YAŞAR (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 15 Temmuz darbe girişimi ve devam eden terör eylemleriyle ilgili gündem dışı söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Darbe girişimi sonrasında Diyarbakır, Van, Elâzığ, Bitlis'te art arda meydana gelen terör saldırılarında pek çok polis, asker ve sivil vatandaşımız şehit olmuş, pek çoğu da yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza hayırlı şifalar diliyorum.

Biliyoruz ki iyi ile kötünün mücadelesi, insanlık tarihi kadar eskidir. 15 Temmuz darbe girişimi de bu mücadelenin bir tezahürü olarak gerçekleştirilmiştir; çok şükür ki Başkomutanımız Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, Sayın Başbakanımızın cesareti, aziz milletimizin dirayetli asil direnişi sayesinde amacına ulaşamamıştır. Milletimiz, bu topraklarda defalarca bu mücadelenin ağır örneklerini yaşamış ve yaşamaktadır. Allah'ın izniyle, tarihinde olduğu gibi bugün de bu mücadelede galip gelecektir.

Yakın tarihimizde, hepimiz hatırlarız, 28 Şubat darbesini planlayanlar, büyük bir öz güvenle bu sürecin bin yıl süreceğini ifade etmişlerdi. Çok şükür Allah'a, değil bin yıl, on yıl bile süremedi. Bugün, terör örgütünün planladığı 15 Temmuz darbe girişimi için ne kadarlık bir süreç düşünüldüğünü bilmiyoruz ancak yaşadığımız olaylara bakarsak bir süre daha devam edecek. Terör eylemlerine baktığımızda tek bir kaynaktan yönetildiği görülen kötü hesaplar, faaliyetlerini sürdürmeye de devam etmektedirler.

15 Temmuzda milletimiz, kendi aklı ve ferasetiyle, engin vatan sevgisiyle kimsenin aklına gelmeyecek yöntem ve araçları kullanarak, tanklara, toplara, silahlara karşı cebinde toplu iğne olmaksızın, eşi benzeri görülmemiş bir galibiyet kazanmış ve darbecilerin planlarını boşa çıkarmıştır.

Şehit aileleri ve gazilerimize yaptığım ziyaretler sırasında 2 tane kadın gazimizi özellikle anmak istiyorum; bir tanesi, Vahide Şefkatlioğlu Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde hâlen yoğun bakımda yatmakta, kendisinin bacağı kesilmiş, eşi Mehmet Şefkatlioğlu şehit, kocasının şehit olduğundan haberi yok ve on beş yaşındaki evladı ona hastanede refakat ediyor. Aynı ailede bu, dayanılası bir acı değil açıkçası. Bir diğeri, Türkân Güder kendisi gazi, eşi Ümit Güder şehit, evladı gazi.

Yani, şunu sormak istiyorum: Aslında tek bir ailede yaşanan bu denli ağır acı, dayanılası bir şey midir? Açıkçası biraz hem kendime söylüyorum hem de bize akıl vermeye çalışan muhataplarımıza söylüyorum bunu. Biraz empati yapmalarını istiyorum. Ancak bu görüşmeler sırasında istisnasız her birinin, her gazimizin o gece şehit olabileceklerinin bilinciyle hareket ettiklerini de duydum ve gazilerimiz, şehitliğin bir nasip işi olduğunu, kendilerine nasip olmadığı için üzüntülerini dile getirdiler.

Buradan ifade etmek istiyorum ki şehitlerimiz ve gazilerimiz, vatan savunmasında verdikleri bu mücadeleyle isimlerini insanlık tarihine yazdırmış oldular. Darbeciler ve destekçileri ise nefretle anılacaklardır.

Ülkemiz, göç, terör ve son olarak da darbe girişimi olmak üzere dünyanın başına musallat olan ne kadar tehdit varsa hepsine birden maruz kalan tek ülkedir. Son dönemde batı ülkelerinde yaşanan terör eylemleri başta yöneticileri olmak üzere orada yaşayan tüm halkın dengesini ve ruh sağlığını bozmuştur. Fransa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni askıya aldığını açıklamış, olağanüstü hâli de uzatmıştır. Ancak, Avrupalı dostlarımızdan, darbeye karşı bize net, güçlü destek veren pek olmamıştır. Destekten daha çok, ilk günden itibaren, bize demokrasi dersi vermeye çalışıp, üst perdeden konuşup akıl vermeye çalışmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletidir. Maruz kaldığı tehlikeyle ölçülü tedbirler alarak mücadele etmek hakkına sahiptir ve bu çerçevede de tedbirlerini alacak, almaya da devam edecektir.

Batı dünyası, darbe girişiminden sonra alınan tedbirlerden endişe duyduklarını söylüyor. Bu tür eleştirilerin amacı, Türkiye'nin yaşadığı olayları hafife almak ve gözden kaçırmaya çalışmaktır. Bizim yaşadıklarımızdan daha çok, demokrasi düşmanlarının durumlarını merak ediyor olmaları ise demokrasiye ne kadar değer verdiklerinin bir göstergesidir.

Vatandaşlarımız, milletimiz, 15 Temmuzda verdiği asil mücadeleyle demokrasi tarihini yeniden yazmıştır. Kitaplarda demokrasinin beşiği olarak Batı'yı adres gösterenlerin, şimdi bir adres değişikliğine gitmeleri gerekecektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERAP YAŞAR (Devamla) - 15 Temmuz sonrasında bu adres Türkiye'dir. Bu başarı milletimizindir.

Aziz milletimizi, Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)