| Konu: | Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 127 |
| Tarih: | 18.08.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Şimdi burada aslında teşvik sistemine çok radikal bir ekleme yapılıyor. Az önce yatırımları konuştuk yani Hükûmetin tabii ki yatırım ihtiyacı olduğunu hep söylüyoruz, yatırım konusunda aslında bir arayış içerisinde olmasını da işin doğrusu takdirle karşılıyoruz. Ancak şunu ifade edelim ki: Burada aslında bu madde kendisi bir kod kanun olabilecek bir madde ama tek maddede düzenleniyor ve baktığımızda son derece muğlak yazılmış, kötü kullanıma açık ve Anayasa'ya aykırı unsurlar taşıyor.
Şimdi, ciddi bir teşvik kullanımında, ciddi bir esneklik veriyor fakat bu esnekliği dengeleyici şeffaflık, hesap verebilirlik anlamında madde bu tür unsurlar taşımıyor; bu ciddi bir zafiyet.
Şimdi, mesela projelerin seçilmesi hususu var. Projelerin seçilmesi hususunda madde ilk hâlinde Ekonomik Koordinasyon Kurulunu yetkili kılıyordu. Biliyorsunuz, Ekonomik Koordinasyon Kurulu aslında karar alma yetkisi olmayan, altında uzman çalıştırılmayan, bunun uzun dönem yatırımlar için bir hafıza oluşturması gerekir; o tür imkânları olmayan bir kuruldur. Biz buna itiraz ettik Plan ve Bütçe Komisyonunda. Yüksek Planlama Kurulunun burada seçici kurul olması gerektiğini ifade ettik. Bizim dediğimiz şekilde bir değişiklik olmasa da yine bizim dediğimiz mahzurları ortadan kaldırmaya yönelik olarak Ekonomi Bakanlığı burada seçici organ oldu.
Şimdi, burada diğer bir sıkıntı, işletme dönemine ilişkin olarak agresif teşvikler içeriyor burası, bunun haksız rekabete yol açma endişesini taşıyoruz.
Diğer bir sıkıntılı olabilecek husus. Büyük yatırımlara devletin yüzde 49'una kadar ortak olma imkânı getiriliyor burada fakat bu yapılırken buna ilişkin hiçbir kriter ortaya konulmuyor. Yani hangi şartlarda bu yatırımlara ortak olunabilir, bunlar burada düzenlenmiyor. Bunların aslında mutlaka düzenlenmesi gerekir.
Diğer bir husus: İşte "Devlet kırk dokuz yıllığına arsa, arazi tahsisi yapabilir." diyor. Burada şöyle bir hüküm var: "Yatırımın tamamlanması ve öngörülen istihdamın sağlanması durumunda beş yıl sonra o araziyi bedelsiz olarak devredebilir." deniliyor. Bu da yine son derece suistimale açık, iyi düzenlenmemiş ve hazine arazilerinin peşkeş çekilmesine müsait bir hükümdür. Bunun düzeltilmesini talep ettik ancak bunlar düzeltilmedi.
Diğer bir husus: Ucu açık bir şekilde devlet alım garantisi veriyor. Yani bir yatırım yaptıracaksınız, ürettiğiniz malı da ben alacağım diyor. Bu, belli sektörlerde, belli mallarda olabilir, bunu anlayabiliriz, örneğin kan ürünlerinde bu örnek verildi fakat bununla ilgili de herhangi bir düzenleme olmaması devleti ciddi olarak ileride yükümlülük altına sokabilir. Bu endişeyi taşıyoruz. Keşke aslında bunlar düzeltilseydi, bunların düzeltilmesini hep talep ettik ancak bunlar düzeltilmedi.
Diğer bir husus: Burada şimdi, ciddi vergi indirimleri var. Türkiye'de sistemdeki bir sıkıntı da şu: Değerli milletvekilleri, biz, verdiğimiz teşvikler nedeniyle ne kadar bir -"vergi harcaması" diye adlandırılıyor bu- gelirden vazgeçtiğimizi devlet olarak bilmiyoruz yani teşvik ediyoruz, birtakım işler yapıyoruz fakat bunun devlete maliyeti nedir, bilinmiyor. Bu, 21'inci yüzyılda olacak bir şey, kabul edilecek bir şey değil. Şunu önerdik biz: Hiç olmazsa bu madde kapsamında yapılacak işlerde sistemimizi öyle kuralım ki yaptığımız... Çünkü, bir yatırım yaptırıyoruz, yatırımın devlete bir maliyeti olacak. Bunun devlete maliyetinin ne olduğunu net olarak görebilecek şekilde buraya hükümler konulsun dedik, bunu da maalesef kabul ettiremedik.
Son husus da, Anayasa'ya aykırılık açısından son derece önemli olan şöyle bir hüküm var: "Kanunlarla getirilen izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tesciller ile diğer kısıtlayıcı hükümler için Bakanlar Kurulu kararı ile istisna getirilebilir." Bu olacak iş değil, net bir şekilde Anayasa'ya aykırı. Ciddi olarak tartışıldı fakat burada da yine Hükûmeti ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunu ikna etme imkânımız olmadı.
Bu mahzurların ortadan kaldırılması durumunda bu maddenin ülkemiz açısından faydalı olabileceğini düşünüyoruz ancak bu mahzurlar ortadan kaldırılmadı. Umarım, önümüzdeki dönemde bunları düzeltici tedbirler alınır.
Ben Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)