| Konu: | Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 127 |
| Tarih: | 18.08.2016 |
ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, öncelikle, bugün yine hain saldırıda, Elâzığ'da hayatını kaybetmiş olan şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; çok sayıda yaralımız var, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Bu vahim olayların tekrarlanmaması için de dualarımızı eksik etmemeyi buradan tekrar etmek istiyorum.
411 sıra sayılı Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 20'nci maddesindeki önergemiz üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Aslında, 19'uncu maddeyle ilgili benim ilave etmek istediğim birtakım hususlar var, şöyle ki: 1999 depremi sonrasında, özellikle insanlarda çok büyük umut oluşturan bir kentsel dönüşüm yasası oluşturuldu. Bu yasadan sonra, özellikle riskli binalarda oturan insanlar büyük umutla bu binaların onarılacağını, yıkımdan sonra sağlam binalarda oturacaklarını düşündüler. Ancak, millet yararına olan bu kanun, maalesef, bu nispette kullanılmadığı gibi, bu kanunun uygulaması rantsal bir dönüşüme dönüştü. Bunu hepimiz biliyoruz, özellikle İstanbul Milletvekili olarak... Birçok büyük alanda, önemli lokasyonlarda, ana caddeler üzerinde 40 dönümlük, 50 dönümlük büyük alanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edilerek büyük büyük projeler hâline getirildi. Her bir daire 1 milyon, 2 milyon, 3 milyon TL'ye satılmak suretiyle, maalesef, zenginlere satışa sunuldu. Orada aslında amaç neydi? O alanlarda oturan insanların yani deprem riski altında olan kişilerin ev sahibi edilmesiydi. Maalesef bu yapılmadığı gibi, zenginlere daha fazla rant sağlandı ve büyük büyük emlak şirketleri de bunun rantını elde ettiler.
Şimdi, 19'uncu madde de aslında bende hemen aynı çağrışımı oluşturdu. Bu kez şöyle diyor: "Kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu ya da doğal afet yaşanan yerlerde özel mülkiyette bulunan korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının onarımı ile restorasyonuna yönelik proje ve uygulama işleri maliklerinin ve diğer ilgililerin muvafakati aranmaksızın ve bedelsiz olarak Bakanlık tarafından gerçekleştirilir. Bu kapsamda yürütülen uygulama işleri bir yıl içerisinde yapılır. Bir yıl içerisinde tamamlanmazsa bu süre dört yıla kadar uzatılabilir."
Buradan ne anladığımıza, bir kez, bakmamız gerekiyor. Yine, aynı şekilde bu sefer gerekçe ne gösteriliyor? Terör olayları gösteriliyor. Gerekçe ne gösteriliyor? Olağanüstü hâl gösteriliyor. Gerekçe ne gösteriliyor? Yine, deprem gösteriliyor ama bu kez onarım ve restorasyon var. Peki, onarım ve restorasyon ne için yapılır normal koşullarda? Milletin menfaatleri için yapılır ancak milletin menfaatleri burada yine söz konusu olmayacaktır. Bu mesele de yine, bu alan da yine birtakım kişiler tarafından suistimal edilerek ranta dönüştürülecektir. İşte, burada dikkat çekmek istediğim, kentsel dönüşüm yasası nasıl ki rantsal dönüşüme dönüştüyse burada da restorasyonla ilgili atılacak olan, millet menfaatine atılması gereken adımların yine aynı şekilde rantsal dönüşüme dönüşmemesi.
Bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak özellikle milletimizin menfaatleri için çalışmalarımızı hep sürdürdük, bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. Bu tarz tehditleri gördüğümüz zaman özellikle depremzedelerin haklarının verilmediği bu dönemde, özellikle deprem riski altında olan binalarda hâlâ insanlar yaşamaya devam etmesine rağmen, özellikle hâlâ o binaların onarımı mümkün olmasına rağmen devlet ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı o binalara herhangi bir destek vermemesine rağmen biz bu restorasyonlarla ilgili rantsal bir dönüşüm tehlikesini göz önünde bulundurarak bunun önlenmesi için de gereğinin yapılmasını özellikle vurgulamak istiyorum.
Tekrar çok teşekkür ederim, sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)