| Konu: | Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 127 |
| Tarih: | 18.08.2016 |
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Efendim, elimizde 411 sıra sayılı bir metin var. Gerçekten, metne baktığımızda -bazı konuşmacılar dile getirdiler şu ana kadar, gecenin bu saatine kadar- inanın baştan aşağı okuyunca bir sürü yazım hatası, imla hatası, harf hatası, içerik hatası hatta bir sürü tekrarlar var, kendi içerisinde çelişkiler ihtiva eden tekrarlar var.
Şimdi, tabii, doğaldır, bu kadar kısa zamanda bu kadar hızlı bir seri üretime geçmek bu hataların yapılmasını kaçınılmaz kılmakta. Bir de tabii bunların böyle alelacele yapıldığını görünce yani Bekri Mustafa fıkrası gibi... Hani, cenaze namazı kıldırıyor ya, "Soran olursa dünyanın hâli ahvalini 'Bekri Mustafa artık imam olmuş, cenaze namazı kıldırıyor.' deyin yeter, anlarlar." Biz de şunun gerçekten kompoze edilmesine, yazılmasına, ifade edilmesine baktığımızda bu konudaki hassasiyetimizin hangi seviyede olduğunu görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, gerçekten, şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama organı. Burada bir mutfak benzetmesinden, gerçekten lezzetli bir yemek hazırlama örneğinden hareketle şunu söylemek istiyoruz: Güzel bir şey hazırlayacaksak bunun yolu mutfaktan geçer. Serviste fazla lezzet öne çıkmaz ama mutfak çok önemlidir. Bu da komisyonlardır. Komisyonlarda ciddiyetle, özenle, bir de herkesin fikrini alarak, tuzunu, biberini, tadını, sebzesini, etini orantılı olarak koyarak ortaya güzel bir yemek hazırlamak, bunu da getirip burada çok güzel servis etmek gerekir. Ama biz, maalesef, mutfakta yapmamız gerekenleri buraya getiriyoruz, bütün malzemeleri yığıyoruz buraya; efendim, tuzunu, biberini, patlıcanını, böreğini, şuyunu, buyunu, "Haydi, buradan güzel bir şey çıkaralım..." Çıkmaz. Ne çıkar biliyor musunuz? Gecenin bu saatinde biraz da böyle rahatlatma adına söyleyeyim, Cem Yılmaz'ın o repliği çıkar; böyle, ortaya karışık bir şey çıkar ama karşılığı yok. Nedir bunun adı? Ortaya karışık bir şey; 411 sıra sayılı ortaya karışık bir şey koyduk, içinde her şey var.
Değerli milletvekilleri, bakın, gerçekten her şeyde böyle, bu da sıkıntı yaratıyor. Yaptığımız hatalar, aceleye getirip... Hani acele işe şeytan karışır ya. Bu, basit bir misal yani. Niye acele ediyoruz; kime, neyi yetiştirmeye çalışıyoruz? Ne olur, mutfakta derinlemesine, hep birlikte, enine boyuna, bütün özelliklerini katarak "Akıl akıldan üstündür.", "Bir elin nesi, iki elin sesi var." mantığıyla hareket edilse, ortaya daha sağlıklı bir şey çıksa şurada da vaktimiz alınmaz bu kadar, uğraşmayız. Dünyanın hiçbir parlamenter sisteminde, Allah aşkına, gecenin bu saatinde... Ben gerçekten takdir ediyorum ve endişe ediyorum; şu anda uyumamaya çalışan değerli milletvekili arkadaşlarımı takdir ediyorum çünkü gerçekten yani insani bir şeye karşı kendilerini direndirmeye çalışıyorlar. Allah korusun, inşallah, sağlıklarıyla ilgili bir olumsuzluk yaşanmaz. İlle de böyle bir şey mi yaşanması lazım? Neyi böyle aceleye getiriyoruz? Niye?
Hatırlayın, benzer bir çalışmayı vize muafiyeti için yapmıştık ama maalesef, o bir aylık emeğimiz boşu boşuna gitti. Ne oldu karşılığında? Yaptık, zayi oldu gitti, bir hükmü kalmadı. Biz, yavaş yavaş ama emin adımlarla, sağlıklı, torba yasayla tekrar düzeltme ihtiyacı duymadan, güzel güzel, üzerinde mutabık kaldığımız maddeleri gerçekten Türkiye'deki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde düzeltirsek daha iyi olur. Yoksa efendim, sürekli "Bizim çocuk bina okur, döner döner yine okur." misali olur; sürekli aynı şeyi tekrar ederiz, yeni torba yasalarla eski torba yasalarda yaptığımız hataları telafi etmeye çalışırız. Evet, "Parlamentoda gece sabahlara kadar çalışıyoruz." imajı güzel bir şey ama inanın, ortada üretim yok; sadece efendim, kendimizi avutuyoruz ve kandırıyoruz diyorum.
Hepinizi gecenin bu saatinde saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)