| Konu: | Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 127 |
| Tarih: | 18.08.2016 |
AYCAN İRMEZ (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun tasarısının 13'üncü maddesi üzerinde söz hakkı almış bulmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, bugün 18 Ağustos ve 18 Ağustos 1992 Şırnak katliamını anarak başlamak istiyorum. 18 Ağustos 1992'de Şırnak'ta devlet tarafından sivil halka, PKK'lilerin şehre indiği iddiasıyla -sonrasında gerek dönemin tugay komutanı ve gerekse dönemin Valisi Mustafa Malay'ın verdiği röportajlarda bunların asparagas olduğu ortaya çıkmıştır- büyük bir katliam maalesef yaşatılmıştır.
Bugün, yine 18 Ağustos 2016, aynı vahşet, aynı katliam ve daha büyük kıyımlarla Şırnak hafıza ve mekân olarak yerle bir edilmiş. "Sokağa çıkma yasağı" adı altında Şırnak'ta evler, iş yerleri, tüm yaşam alanları yerle bir edilmiştir. Yaşatılan yıkım dünya savaşları esnasında şehirlerde oluşan yıkımla eş değerdedir maalesef. Bunların bir kısmı tank ve top ile bir kısmı da devletin yıkması için emrettiği şirketlerin yıkım araçlarıyla gerçekleştirilmiştir.
Bugün, 157'nci gününde; Türkiye Cumhuriyeti'nin 81 ilinden olan Şırnak hâlen sokağa çıkma yasağından dolayı kapalı, hâlâ giremiyoruz, hâlâ yasaklı ve hâlâ bir halk evinden, yurdundan uzak bir şekilde maalesef, çadırlar ve barakalarda yaşatılmaktadır. Sizlere soruyoruz: Bir ilin yasağı altı ay sürer mi? Bir halk bu devirde altı ay evinden uzak durabilir mi? Siz çadırlarda insanların yaşadığını biliyor musunuz? Bu yetmiyormuş gibi, Şırnak halkını aylardır bu mağduriyetle baş başa bıraktığınız gibi, yine bu torba yasada, 72'nci maddeyle, maalesef, bu mağduriyet göz önünde bulundurulmadan Şırnak ve Hakkâri il statüsünden çıkartılarak ilçe statüsüne alınmak istenmektedir. Bu, halkımıza yönelik ayrı bir cezalandırma politikasıdır, herkes de bunun bilincinde, başta Şırnak halkı olmak üzere.
Hani, alanlarda "demokrasi, demokrasi" ve "millî irade," dersiniz... Ama, Şırnak halkı her ne kadar alanlarda, sokaklarda ve buraya gelmekle gerçekleştirmiş oldukları eylemlerinde il olarak kalmak istemelerine rağmen, taleplerini bas bas bağırmalarına rağmen maalesef, iktidar hiçbir şekilde bu taleplerini göz önünde bulundurmamış ve Şırnak'ın şu an il statüsünden çıkarılarak ilçe statüsüne alınmasıyla ilgili madde torba tasarıda bulunmaktadır.
Mevcut durumda, Şırnak kent merkezi Hükûmetin emriyle dümdüz edilmiştir. Şırnak, Cizre ve Silopi'de binlerce kişi yaşamını yitirmiş, insanlar bodrumlarda diri diri yakılmış, cenazeler günlerce yerlerde çürümeye bırakılmış ve binlerce kişi göç ettirilmiştir. Darbeci oldukları gerekçesiyle tutuklanan generallerin komutasında dümdüz edilen bu iller... Şimdi de bu anlayıştan vazgeçmeyen iktidar, Hükûmet hukuki statüleri değiştirip bu işgalci ve katliamcı zihniyetin sürekliliğini artırmaktadır.
Siz hiç Şırnak halkına sordunuz mu? Hadi halkın talepleri sizin için çok geçerli olmasa da orada bulunan sivil toplum örgütlerine hiç sordunuz mu? İl olup olmamak ya da ilçeye çevrilip çevrilmeme, oradaki halkın hiçbir şekilde ne geleceğini ne de geleceklerine yönelik taleplerini göz önünde bulundurmayarak maalesef, böyle bir tasarı şu an hazırlanmış bulunmaktadır. Bu yapılanların hepsi bir zulümdür, bir vahşettir ve ayrıca, ayrı bir cezalandırma politikasıdır. Bunların hepsini göz önünde bulundurduğumuzda, Şırnak'ta hukuka, ahlaka ve insani tüm değerlere aykırı olarak ortaya konulan uygulamalara bir an önce son verilmesi gerekmektedir. İktidar olarak sizler Şırnak ve Hakkâri'nin geleceğine karar veremezsiniz. Eğer, siz, gerçekten millî iradeyi göz önünde bulundurmak istiyorsanız, Şırnak ve Hakkâri halkının taleplerini göz önünde bulundurup, dileklerini, fikirlerini, düşüncelerini baz alıp ona göre hareket etmelisiniz.
Biz, şunu da biliyoruz ki -tekrar söylemek istiyoruz- bu bir cezalandırma politikasıdır. Oradan vekil çıkartamadığınız için mi Şırnak ve Hakkâri illerini il statüsünden alıp ilçe statüsüne koymak istiyorsunuz?
Sizler "irade" diyorsunuz. Batı'daki halkın iradesi kıymetli de, Batı'daki halkın iradesi irade de ama kürdistan bölgesine geldiğimizde oradaki halkın iradesi kıymetli değil mi sizin için? Bunların hepsini bir kez daha halkımız adına buradan söylüyoruz ve umarız ki bu yanlıştan bir an evvel dönülerek o maddenin içeriği değiştirilerek ona göre kararlarınızı verirsiniz. (HDP sıralarından alkışlar)