| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 127 |
| Tarih: | 18.08.2016 |
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi aleyhinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, şunu ifade etmem lazım: Hem dün Van'da bugün sabah itibarıyla hem Elâzığ hem de Bitlis'te gerçekleşen o hain, o alçak terör olaylarında hayatını kaybeden kıymetli vatandaşlarımızın her birine Allah'tan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun, milletimizin başı sağ olsun. Yaralılarımız var dün ve bugün, Allah'tan şifa diliyorum tüm yaralılarımız için de. Bu terör belasından kurtulabilmek adına elimizden ne geliyorsa hatta bu süre içerisinde hem Fethullahçı terör örgütü hem de özellikle bu dönemde PKK terör örgütüyle ilgili yapılacak, yapılması gerekenleri yapacağız ama birlik ve beraberliğimizle de güçlü bir şekilde çıkabilmek adına buradan tüm millet, hep birlikte inşallah bu beladan kurtulacağız.
Ben bu süre içerisinde öncelikle 15 Temmuzla ilgili de birkaç cümle ifade etmek istiyorum. 15 Temmuz darbe girişimi gerçekten bu dönemde bizim dünyaya gösterdiğimiz, Türk milleti olarak, millî irade olarak dünyaya verdiğimiz fotoğraf gerçekten o birliğimizi ve kardeşliğimizi gösteren çok önemli bir fotoğraftı. Allah'a çok şükür ki Gazi Meclisimizde milletvekillerimizle birlikte yaşanan, arkasından tanklara vücudunu siper eden, ardından kurşunlara rağmen canı pahasına, canını veren vatandaşlarımız, Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın işaretiyle meydanları günlerce, yirmi yedi gün boyunca hiç boş bırakmayan vatandaşlarımız hem iç politikada hem dış dünyaya çok önemli bir mesaj verdi.
Ama bugün bizim mücadelemiz sadece Fethullahçı terör örgütüne karşı değil, DAEŞ'i de bir, PKK'sı da bir, FETÖ'sü de bir. Bütün terör örgütlerine karşı birlik ve beraberlik içinde olmamız lazım. Biz mücadelemizi yaparken, bu finansı ortaya koyarken ki az önce Sayın Akçay çok güzel bir cümle söyledi teklif ettiği öneriyi ifade ederken "Bizim mücadelemiz birlikte ve topyekûn olacak." dedi. 15 Temmuz işte bu topyekûn mücadelenin, millî iradenin en güzel cevabıydı. Evet, çıkarılan kanunlar var. Sayın Kuşoğlu'nun CHP'nin sözcüsü olarak ifade ettiği o bahsedilen, hep birlikte çıkardığımız, terörün finansıyla mücadeleyle ilgili çıkardığımız kanunlarda da yapılması gerekenler var. Bazen kanunu uygulanabilir kılan, kanunun yerine getirilmesiyle ilgili bu Meclis, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak verilen bu önergeye yönelik sorumluluğunu aslında hep birlikte de imza atarak belli bir noktaya getirdi.
Elbette yapılacak çok şey var, elbette bugünden sonra da anlatılacak çok şey var ama en önemlisi de 15 Temmuzun artık bir milat olduğudur. Evet, 15 Temmuz bir milattır, hiçbir şekilde bir öncesi ve bir sonrasıyla ilgili atacağımız adımları artık farklı değerlendirmek zorundayız; iktidar partisi olarak da muhalefet partileri olarak da biz bu sürece başka bakmak zorundayız çünkü milletimiz, aziz milletimiz bu oyunu bozdu, bu oyunu bozdu. Bu oyun sadece Türkiye için geçerli bir oyun değil, bozulacak; Suriye'deki de bir oyun, Afrika'da yaşananlar da üst akıl denen veya yapılar içerisinde oluşturulmuş bir...
Gerçekten, bu süre içerisinde atılacak adımları bir bütün olarak düşünerek hareket etmek gerekiyor. O yüzden, başka bakmak, bir bakmak, beraber bakmak zorundayız. O yüzden "Millî irade kazandı." derken, bu millî iradenin bir ve beraberliği konusunda önümüzdeki süreci başka değerlendirmek zorundayız; kanunlarımızla birlikte, atacağımız adımlarla birlikte...
Bakın, daha bugün Elâzığ ve Bitlis'te yine canımız yandı. Yine bu süre içiresinde neden PKK bugün bunları yapıyor? Neden PKK bu canları alıyorken, bu terör var iken dün bu kürsüde tutup bir başkası terörist açıklamasını buradan hâlâ sunabiliyor. Daha yara kurumamışken, daha Meclis kendi yarasını bile, bu bomba atılmış yapıda, bu yapı devam ediyorken dün tüylerim diken diken oldu, bu kürsüde o konuşmayı dinlerken ve bugün hâlâ bununla ilgili bizim en büyük silahımızın, en değerli varlığımızın dua, birlik ve kardeşliğimiz olduğuna inanıyorum. Çünkü, dünya burayı takip ediyor; dünya, Türkiye Cumhuriyeti devleti ne yapıyor; dünya, Türkiye'yi hem bulunduğu coğrafya itibarıyla hem 15 Temmuzda yazdığı destanla hem devamındaki o dik yürüyüşü ve başarısını takip ediyor. Niye? İbni Haldun'un çok güzel bir cümlesi var, ben birçok konuşmamda, hem mesleki hem siyasi çalışmalarımızı yaparken hiç aklımdan çıkarmam; der ki: "Coğrafya bir kaderdir." Gerçekten, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya kaderini en iyi anlatan, bu kaderi neden, nasıl, hangi argümanlarla yaşattığını gösteren öyle değerli bir şey ki. O yüzden ben bu önergeyi önemsiyorum. Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği, Sayın Akçay'ın ayrıntılarıyla işaret ettiği bu önergeyi önemsiyorum ama onun da söylediği gibi topyekûn mücadelenin değerinin de altını dikkatle çizmek istiyorum. Çünkü, ancak bu şekilde başarılı olabiliriz, ancak dünyaya 15 Temmuzda verdiğimiz o değerli millî irade zaferi mesajını devam ettirebiliriz, ancak yaralarımız birlikte sarabilirsek başarılı olabilir.
Ben bunun altını dikkatle çizerek ama bir taraftan da Meclisin gündemi var, Meclis çalışmaları içerisinde salı itibarıyla başladığımız bir çalışma var, 411 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine başladık, yatırımların proje bazında desteklenmesi ve diğer kanun hükmünde kararnameleri de içeren bu yasal çalışmanın, bu tasarı çalışmasının da 13'üncü maddesine geldik. Dolayısıyla, bu görüşmelerin devam etmesi açısından, bu çalışmalarımızın da sürmesi açısından bu duygu ve düşüncelerle de bu önergeye "hayır" dediğimizi ama Meclisin de salı itibarıyla başladığı yasal çalışmalara devam etmesi arzusunda olduğumuzu sizin takdirlerinize, Genel Kurulun da takdirlerine sunuyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)