GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:124
Tarih:10.08.2016

CHP GRUBU ADINA MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Diyarbakır ve Mardin'de meydana gelen saldırılarda hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum, yaralılara da acil şifalar.

Ben görüşmekte olduğumuz, Bireysel Emeklilik Yasası'nı değiştiren yasa tasarısı üzerine konuşacağım. Grup adına söz aldım ve sadece yasa tasarısı üzerinde konuşacağım.

Değerli milletvekilleri, "Bu yasayla, bu düzenlemeyle esasen ne yapıyoruz?" bu soruya bir cevap vermek gerekiyor. Yapılan şey şu: Hani bilirsiniz, bir Deli Dumrul hikâyesi var, köprü yapar, geçenden 1 lira alır, geçmeyenden döve döve 2 lira. BES çıkardık, geçenlerden 1 lira aldık, şimdi, geçmeyenleri zorla o köprüden geçirip ondan para alacağız. Bu böyle bir sistem. Anlatıldığı gibi, tasarının gerekçesinde belirtildiği gibi bu "Çalışanlar emekli olduklarında da çalıştıklarındaki refah seviyesini korusunlar, tasarruf yapsınlar, daha iyi bir hayata sahip olsunlar." diye çıkarılan bir yasa değil, milleti kandırmayalım.

Değerli arkadaşlarım, bu yasayla aslında esasen on yılda 10 milyar TL, belki de daha fazla bir para çalışanlardan alınıp sermaye kesimine aktarılacak. Bu olay bu, para meselesi. Şimdi, sürekli bir şekilde bugüne kadar hep işlerin, özellikle ekonomideki işlerin çok iyi gittiği anlatıldı duruldu ama hiç de öyle olmadığını apar topar, bir panik şeklinde getirilen yasalarla anlıyoruz. Neredeyse, müflis tüccar şeyi, "Nerede ne var, kimden ne alabiliriz ve biraz daha devam ettirebiliriz?" telaşı içinde gelen yasalar. Bu, bunlardan biri. Çalışanlara bu konuyla ilgili hiçbir şey sorulmamıştır. Sigorta şirketleri... Daha evvelki torba yasada yine sigortayla ilgili bir düzenleme yaptılar. Bu düzenlemeyi yaparken de maalesef millete doğruyu söylemedik. İşte, "Sigorta poliçe ücretleri yüksektir, bunu düşürmek için böyle bir düzenleme yapıyoruz." dendi. Aslında bu doğru değildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi milleti aldatmıştır, iktidar daha doğrusu. Yapılan şey sigorta şirketlerini belli sorumluluktan kurtarmaktı. Şimdi de sigorta şirketlerinin yapmış oldukları lobi çalışmaları gereği zararda olan sigorta şirketlerine bir can suyu vermeye çalışıyoruz, yapılan şey budur.

Değerli arkadaşlarım, kimden alacağız bu parayı, ayda 50 lirayı? Asgari ücretliden ayda 50 lira alacak sayın hocam. Kimden alacağız? 1.300 lira alan... 600 lira kiraya düşeyim mi? Bir simit hesabı yapayım size. Kaldı mı 700 lira. 200 lira da faturalara -olmaz ama- kaldı 500 lira. Günde 16,6 TL, 4 kişilik aile ise 4,1 TL. Şimdi bu aileden 1,6 TL'yi günlük alıyoruz. Hatırlayın, 55 kuruşu da işsizlik sigortasından dolayı almıştık.

Arkadaşlar, ne insafsızlık bu! Ne büyük bir insafsızlık bu! Yani gerçekten günde 1 dolar civarında parayla geçinen ailelerden para alacağız, para toplayacağız ve bunu, yüzde 90'ı yabancı sermayenin elinde olan sigorta şirketlerine aktaracağız. Yaptığımız şey budur. Yani burada durup da hiç kimseye, efendim, biz bir şey yapıyoruz, bu ülke aslında tasarruf etmiyor da tasarruf ettiriyoruz... Kime tasarruf ettiriyoruz değerli arkadaşlarım?

Bakın, devletin görevi adaleti sağlamaktır, ülkede üretilen zenginlikleri adaletli bir şekilde halka dağıtmaktır. Şimdi, siz, vergi sistemlerinizde ikide bir çıkarmış olduğunuz vergi aflarıyla zaten büyük bir adaletsizlik yapıyorsunuz. Bu insanlardan, yani şimdi zorunlu BES'e dâhil ederek ayda 50 lirasını alacağınız bu insanlardan zaten zorunlu vergileri alıyorsunuz yani. KDV'siyle, ÖTV'siyle her adım attığında bu insanlardan vergi alıyorsunuz. Zaten sizin en büyük adaletsizliğiniz vergilerinizin büyük çoğunluğunun, yüzde 70'e yakınının dolaylı vergi olmasıdır. Burada geçtiğimiz günlerde, zaten servet sahiplerine, zenginlere büyük bir af çıkardık, 10 milyarlarca lirasını affettik. Bunu yaparken "Vergi dolayısıyla asgari ücretlinin maaşı 50 liraya yakın azalacak, bunu düzeltelim." dediğimizde "Efendim, nerede yapacağız? Dengeler bozulur, 1 milyar TL'ye ihtiyaç var." dediniz. Bu nasıl bir iş arkadaşlar? Yani adalet duygunuz, vicdanınız buna gerçekten rahat bir şekilde el kaldırmaya izin veriyor mu? Veriyorsa insaf!

Değerli arkadaşlarım, aslında yapılan iş dünyanın gelmiş olduğu yerle ilgilidir. Bir taraftan dünyayla savaşıyoruz, üst akıl filan diyoruz, herkes bizim düşmanımız filan diyoruz ama dünya ekonomik sisteminin bize dayatmış olduğu -aslında bütün dünya sistemleri- İşleri, söylenenlerin hepsini harfiyen yapıyoruz.

Bakın, 1980'li yıllardan başlayarak neoliberal bir sistem diye bir şey tartışılıyor dünyada. Çok basit bir şekilde anlatayım değerli arkadaşlarım. Bu sistem, kapitalizmin -ki kapitalizm zaman zaman tıkanır- tıkanıklığını aşmak için icat edilmiş bir sistemdir. Kapitalizm yani dünya sermayesi hız ve menzil konusunda sıkıntıya düşmüş ve gözünü sosyal devlete yani geniş kitlelerin ekmeğine, emeğine, gelirine göz dikmiştir. İşte bunlardan bir tanesi de sigorta sistemidir. Aslında zorunlu emeklilik yani devletin kamu emekliliği yavaş yavaş devreden çıkarılıp onun yerine özel emekliliğe geçilmeyle ilgili bir sistemdir, bir çalışmadır bu değerli arkadaşlarım.

Kapitalizm sürekli olarak bize der ki, aslında felsefeyi bunun üzerine kurar: Kaynaklar sınırlıdır ama ihtiyaçlar sonsuzdur. Değerli arkadaşlarım, bu büyük bir yalan, böyle bir şey yok. İnsanın ihtiyaçları sonsuz değil, sonsuz olan ihtiraslardır. İnsanın ihtirasları sonsuzdur ve bu sistem bunun üzerine oturmuştur. İşte, daha çok kazanmak istiyor, daha çok kazanmak istiyorlar ve bizim gibi ülkelere de uzmanları aracılığıyla, hatta üniversiteleri aracılığıyla bütün bunları telkin ediyorlar ve benzer yasalar bir bakıyorsunuz -çalışma hayatıyla ilgili, sendikayla ilgili, böyle zorunlu emeklilikle ilgili- bir anda birçok ülkede birden çıkmaktadır.

Değerli arkadaşlarım, bu yapılan aslında tasarruf konusunda da çok ciddi bir şey getirmemektedir. Bunun yerine daha başka tedbirler getirilebilirdi ve bu insanlardan ayda 50 lira çalınmazdı. Çalınma diyorum değerli arkadaşlarım. Meşru yapılacak tabii, yasa karşısında çalınma olmayacak. Zorunlu bir şekilde bu insanlardan alıyorsunuz bunu. Yani ona sormuyorsunuz. "Efendim, işte iki ay sonra çıkabilir, edebilir." filan gibi laflar var ama öyle değil. Zorunlu şekilde bu insanlardan ayda 50 lira alacağız ve bunun da Türkiye'deki tasarrufa çok büyük bir katkı sağlayacağı tartışma konusudur. Esasen bu, sigorta şirketlerine aşağı yukarı 5 milyon civarında... Bilmiyorum -çok etki değerlendirme raporları da sunulmuyor ne komisyona ne Genel Kurula, milletvekiline- ama çok büyük bir katkı sağlamayacak ekonomiye. Esasen, zarar etmekte olan sigorta şirketlerine yeni, zorunlu müşteriler kazandıracağız. Devlet böyle bir şey yapmaz değerli arkadaşlar. Devlet böyle bir şey yapmaz, devlet bu şekilde özel şirketlere -ki bu şirketlerin sermayesinin yüzde 90'ı yabancıdır- böyle bir şey yapmaz. Millî Meclis böyle bir şey yapmaz değerli arkadaşlarım. Bu Meclis millî Meclistir, Gazi Meclistir, İstiklal Savaşı yönetmiştir. 15 Temmuzda bu Mecliste milletvekilleri, sizler konuşurken bu Meclise bomba yağmıştır, böyle bir millî Meclistir. Böyle bir millî Meclise bu ülkenin en fakir fukara, günde 1 dolarla geçinmek zorunda olan insanlarından zorla para alıp bu parayı sigorta şirketlerine aktarmak yakışmaz değerli arkadaşlarım, böyle bir yanlışı yapmayın.

Bir şey daha söyleyip bitiriyorum. Değerli milletvekilleri, şu anda arka arkaya 3 tane yasa Plan ve Bütçe Komisyonuna geldi. Bunlardan bir tanesi BES'te yapılan değişiklikler, bir tanesi varlık fonuyla ilgili ki torbadaydı, torbadan çıkarıldı, diğeri ise torbada. Değerli milletvekilleri, sürekli olarak bu müdahalenin, darbenin Türkiye Büyük Millet Meclisine, demokrasiye yapıldığını söylüyorsunuz; doğru, böyledir. Demokrasinin beşiği, yani millî iradenin tecelligâhı Meclistir. O zaman Meclisi Meclis gibi göreceksiniz, saygılı davranacaksınız. Bir akşama doğru geliyor Plan ve Bütçe Komisyonuna, ertesi gün görüşülüyor, bir gün sonra da Genel Kurulda görüşülüyor ve ne konuştuğunuzu ne yaptığınızı bilmiyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, demokrasiyi şeklen kurtarmakla olmaz. Yenikapı'da sembolik bir şey yapıldı, doğru şeyler yapıldı ama esasen Meclisi işleteceksiniz. Mecliste milletvekilleri, milletin temsilcisi milletvekilleri, milletin tercihleri ve talepleri doğrultusunda yasa çıkaracaklar. Bu yasa çıkarken buradan etkilenecek olan gariban insanlara sorulmadı, bir tane işçi sendikası temsilcisi yoktu değerli arkadaşlarım.

Saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)