| Konu: | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 122 |
| Tarih: | 03.08.2016 |
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 409 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 8'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
AKP iktidarının on dört yıllık Hükûmeti döneminde getirmiş olduğu tasarı ve tekliflerin bu 9'uncusu oluyor. 2003 yılında 4811, Vergi Barışı Kanunu; 2006'da 5458, Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması; 27/02/2008'de 5736, Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun; 2008'de yine 5811, Bazı Varlıkların Millî Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun; yine 2009'da 5917, bütçe kanunlarında yer alan bazı hükümlerle ilgili düzenleme; 2011'de 6111, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması, Sayın Demiröz; 2013 yılında 6486, Sosyal Sigortalar, Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda düzenleme ve son olarak 2014 yılında 6552 sayılı Kanun, İş Kanunu ve bazı kanunlarda yapılan değişikliklerle yeniden yapılandırmayla toplam 8 defa yeniden yapılandırma yapılmış, bununla birlikte 9'uncusu yapılıyor arkadaşlar.
Peki, bir ülkede 9 defa vergi ve alacakların yeniden yapılandırılmasına neden ihtiyaç duyulur? Bu insanlar vergilerini neden veremiyorlar, neden ödeyemiyorlar ki sürekli iktidar kendi on dört yıllık hükûmeti döneminde 9 kez yeniden yapılandırmak mecburiyetinde kalıyor? Demek ki ülkede ekonomi iyi değil, işler iyi değil, AKP ülkeyi iyi yönetemiyor, Türkçesi budur arkadaşlar. İyi yönetemediğiniz için sürekli aflarla, sürekli yeniden yapılandırmalarla Türkiye'de bir ekonomik rahatlık ve ferahlık sağlamaya çalışıyorsunuz ki bu doğru bir yöntem ve doğru bir usul değildir arkadaşlar. İyi yönetemediğinizin nedenleri çok açık ve net bir şekilde uzun bir süredir ortalıkta gözüküyor ama bunu ancak yeni taze para kazandırarak piyasayı rahatlatmayı düşünüyorsunuz. Bunların hiçbirisi doğru değil, böylelikle zamanında vergisini vermiş olan insanlara karşı da yapılan büyük bir haksızlıktır. Onunla ilgili de verilmiş önergeyi reddettiniz çünkü zamanında vergisini veren insanların, iş adamının, sanayicisinin, esnafının da bir ödüllendirilmesi gerekir ama Sayın Maliye Bakanımız onları değil, "Daha çok ben nasıl piyasadan para toplarım?" onlara bakıyor. Onunla ilgilidir ki bu toplanacak paralarla ekonomiye bir rahatlık getiremeyeceksiniz. 2014 yılında Maliye Bakanının Müsteşarı iken yine Plan ve Bütçe Komisyonunda biz 6552'yi yaptık ama taksitleri daha bitmedi, vatandaşın ödemesi daha bitmeden yeni bir kanun teklifine ihtiyaç duydunuz ve Parlamentoya getiriyorsunuz. Dolayısıyla bunlar bir çözüm değil.
Arkadaşlar, darbeye karşıyız, her türlü askerî ve sivil darbelere karşıyız ve buna karşı mücadele edeceğiz.
15 Temmuz akşamı İzmir Torbalı Pancar'da şöyle bir olay oluyor: Asker uğurlaması var.
Sayın Başkan Vekilim, Sayın Meclis Başkan Vekilim, hukukçu Sayın Bahçekapılı, size de söylüyorum, asker uğurlaması var. Bilirsiniz ki köylerde, mahallelerde asker uğurlaması bir şenliğe döner; gençler, kadınlar, kızlar halay çekerler, türkü söylerler, şarkı söylerler, ağıt yakarlar, yemek yerler, içerler, oynarlar, zıplarlar, büyük bir şenlikle askeri uğurlarlar. 15 Temmuz akşamı Torbalı Pancar'da asker uğurlaması bir buçuğa kadar devam ediyor. Bir buçukta gençler meydana geliyorlar, bir bakıyorlar ki sela okunuyor. İmamı tutuyorlar: "Hocam, hayrola, ne iştir?" "Darbe oldu, talimat geldi, sela veriyoruz." "Bugüne kadar o kadar şehit verdik, neden hiç sela verilmedi? Hadi biz de hazır ola geçiyoruz, İstiklal Marşı okuyacağız." diyorlar. Okursun okumazsın, imamla kısa bir tartışma... Bir vurma yok, kırma yok, dövme yok, hiçbir şey yok. Jandarma geliyor, 20 kişiyi gözaltına alıyor, sabaha kadar ifadeleri alınıp serbest bırakılıyor ama mahalle baskısı o kadar çok ki -bu mahalle baskısının AKP baskısı olduğunu biliyoruz- o kadar baskı yapılıyor ki ertesi gün 20 kişi bir kez daha gözaltına alınıyor ve ifadeleri alınıyor sabaha kadar arkadaşlar, bu 20 kişiden 8 kişi tutuklanıyor. Bir tanesi anne. 17 yaşındaki oğlunu almaya gidiyor, diyor ki: "Oğlum gel hadi, geç oldu, eve gidelim." Eve giderken anneyi ve 17 yaşındaki oğlunu da alıyorlar arkadaşlar. Bakınız, şimdi, demin benden önce söylediler; Sercan Çıran, Mert Genç, Yılmaz Bala, Salim Akıncılar, Serdar Kar, Doğan Arsu, Pakize Çıran, Egemen İmre ve bir de Gamze Şahin diye bir kardeşimiz Facebook'ta bir şey paylaştı diye darbeye teşebbüsten, TCK 312'den arkadaşlar -imama karşı yapılan hareketi- darbeye teşebbüsten dolayı, TCK 312'den dolayı şimdi tutuklular arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSA ÇAM (Devamla) - Dört gündür Adalet Bakanını arıyorum. Yarın İzmir'e gideceğim, cuma günü İzmir'deyim. Dört gündür Adalet Bakanını arıyorum arkadaşlar, görüşeceğim kendilerini cezaevinde ziyaret etmek için, dört gündür Sayın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a ulaşamıyorum. Sayın Meclis Başkan Vekilimiz, size de buradan duyururuz; Sayın Grup Başkan Vekilimiz, size de duyururuz buradan, bakanlar telefonlarımıza çıkmıyor.
Teşekkür ederim arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)