| Konu: | IŞİD çetelerinin Rojava'nın Kamışlı kentinde yapmış olduğu katliamı bir kez daha lanetlediğine, İçişleri Bakanının polisin ağır silahlarla donatılacağı yönündeki açıklamasına, darbeyle ilgili gerekli tedbirler alınırken hukuk devleti ve insan hakları bağlamında yapılması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 28.07.2016 |
İDRAS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, dün IŞİD çetelerinin Rojava'da Kamışlı kentinde yapmış olduğu katliamı bir kez daha kınadığımızı, lanetlediğimizi ifade etmek istiyorum. 50'nin üzerinde Rojavalı yurttaşın yaşamını yitirdiği, 100'den fazla yurttaşın yaralandığı son derece vahşi bir saldırı gerçekleştirildi. Dünden beri Meclisimiz bu konuda sessizdir, tepkisizdir. Bu tavrı da son derece anlaşılmaz bulduğumu ve ayıpladığımı ifade etmek istiyorum. Dünyanın herhangi bir yerinde IŞİD saldırısı olunca kınayan Meclis, Rojava'da IŞİD saldırısı sonucu 50'nin üzerinde yurttaş yaşamı yitirince büyük bir sessizliğe gömüldü.
Şunu hatırlatayım: Kamışlı'nın Nusaybin'den, Kobani'nin Suruç'tan bir farkı yoktur. Oraya cetvelle çizilen küresel emperyal sınırlar sınırın iki hattındaki birinci derece akrabaları ayırmıştır. Kamışlı'da yaşamını yitiren her bir yurttaşın Nusaybin'de birinci derece yakını vardır. Örneğin, Mardin Milletvekilimiz Gülser Yıldırım'ın dün 9 yakını bu vahşi katliamda yaşamını yitirmiştir. Dolayısıyla ha saldırı Nusaybin'e, Suruç'a yapılmıştır ha Kamışlı'ya, Kobani'ye yapılmıştır. Bunu ben tabii umutsuz bir şekilde, bu Meclisin takdirine sunuyorum.
Diğer taraftan, ilan edilen olağanüstü hâlle birlikte birçok kanun hükmünde kararname hayata geçiyor. Biz, başından beri ilk günkü tutumumuzu ifade etmiştik, darbe girişiminin lanetlenmesi gerektiğini, darbeyle ilişkili olan kurumlarla ilgili gerekli tedbirlerin alınmasını ama bütün bunların...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Bağlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Lütfen, tamamlayın bir dakikada.
Buyurun.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Bütün bunların hukuk devleti ve insan hakları bağlamında mutlaka yürütülmesi gerektiğini ifade etmiştik. "Darbeyle mücadele" adı altında basın-yayın organları üzerinde ya da kamusal alan üzerinde bir cadı avına dönüştürülen uygulamaları tehlikeli bulmuştuk.
Şimdi, dünkü kararnameyle 3 haber ajansı, 16 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi ve dağıtım kanalının kapatılmasını doğrusu endişeyle takip ettiğimizi ve hukuk devleti kriterlerinin ne kadar uygulandığıyla ilgili de kaygılarımızın olduğunu ifade etmek istiyorum.
Diğer taraftan, İçişleri Bakanının bugün bir açıklaması vardı polisin ağır silahlarla donatılacağı yönünde. Yani, ağır silahlarla donatılmış asker ve ağır silahlarla donatılmış polis tablosu bu halkı, bu toplumu geren bir tablodur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Buradan çıkış demokrasiyle olur, demokratikleşme adımlarının hızla hayata geçirilmesiyle olur. Bütün Türkiye toplumunun 79 milyon olarak hızla rahatlamaya, huzura ve normalleşmeye ihtiyacı olduğunu ifade ederek teşekkür ediyorum.