| Konu: | Adana ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 28.07.2016 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Adana ilinde kentsel dönüşüm ve bundan kaynaklı sorunlarla ilgili konuşma yapmak üzere söz almış bulunmaktayım.
Kentsel dönüşümün, kuşkusuz, nüfusu her geçen gün artan kentlerin yeniden planlanması, yapılanması ve nitekim, halkın daha rahat ve sağlıklı yaşayabileceği alanların yaratılması kaygısıyla ele alınması gerekmekteyse de pratikte kentsel dönüşümün çok daha trajik neticelendiğine şahit oluyoruz. Nitekim, çok boyutlu yönleri olan kentsel dönüşüm hem ekonomik hem politik hem hukuksal ve yönetsel hem de sosyolojik bir sorundur. Dolayısıyla, kentsel dönüşüm, birden çok değişkeni içerisinde barındıran ekonomik, sosyolojik, kültürel, tarihsel, siyasal ve her şeyden önemlisi insani boyutları da içeren bir meseleyse de kentsel dönüşüm projelerinde rant uğruna halkın sağlıklı ve insana yaraşır bir çevrede yaşama hakkından ödün verildiğini de gözlemliyoruz.
Kentsel dönüşüm çalışmaları, ülke genelinde ciddi sorun alanı olmakla birlikte, özelde, Türkiye'nin 5'inci büyük ili olan Adana için de büyük bir öneme sahiptir. Adana'da kentsel dönüşümle ilgili 33 proje alanı bulunuyor. İlk olarak Yüreğir Sinanpaşa Mahallesi'yle başlamışlardı, şimdi ise sıra Seyhan, Barbaros ve Bey Mahallelerine geldi. Yakın zamanda bunların sayısının artacağı da ifade edilmektedir. İsmetpaşa, Havuzlubahçe, Sucuzade, Barış, Mestanzade, Sakarya, Döşeme, Hürriyet, Başak, Yavuzlar, Kışla, Akıncılar, Karacaoğlan, Cumhuriyet, Belediye Evleri gibi mahalleler ise şu anda sıralarını bekliyorlar. Şimdiden, 33 proje bölgesi, 1.600 hektarı geçen alanıyla Adanalılar için tehlike arz eden bir boyuta ulaşmıştır.
Mahallelerin yaşam alanlarının, barınma hakkının iyileştirilmesi, sağlıklı bir kentsel dönüşüm elbette Adanalıların da temel talebidir. Ancak bu dönüşümün insan odaklı olması gerekmektedir. Mahalle sakinlerinin düşüncesinin alınması, kendi mahalleleri ve evleri konusunda söz sahibi olmaları gerekiyor. Yerinde dönüşüm, insana ve yaşamına değer vermek ve katılımcılığı geliştirmek demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Yeni yapılan evler olduğu gibi, iyileştirme ihtiyacı olan evler de var. Amaç depreme dayanıklı ev inşa etmekse tüm mahallelerin dümdüz edilmesi sorunu çözmüyor, daha büyük sorunlar doğuruyor.
Tüm bu alanlardaki gelişmeleri yakından izlediğimizde, Adanalıların kentsel dönüşümle ilgili karar mekanizmalarının dışında tutulduğunu ve bu karar mekanizmalarının rant odaklı alınıyor oluşunu ve Adana'daki kentsel dönüşüm çalışmalarının tümünden mahallelilerin, insanların dışlandığını ifade edebiliriz. Üstelik vatandaşa kendi mülkiyetinin akıbetine dair dahi bilgi verilmemesi, kişinin kendi mülkiyetine dair karar almasının engellenmesi ve vatandaşın kendi mülkiyet sahasında dahi söz sahibi kılınmaması başta insan haklarına aykırıdır. Tepeden verilen kararlarla önlerine sunulan seçeneklerden birine razı edilmeye zorlanmaktadırlar. Kentsel dönüşüm projelerinde vatandaş kendi mülk sahibi olduğu sahada borçlanarak ev sahibi olmaya yahut maddi gücü elverişli değilse kentin çeperlerine göçe zorlanmaktadır.
Adana'nın Seyhan Nehri kenarında dar sokaklarda sıkışmış olan Sinanpaşa Mahallesi AVM ve otel için görüntü kirliliği olarak nitelendirilmektedir. Kuşkusuz, vatandaş güzel ve temiz bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Ancak Sinanpaşa'da bir belirsizlik hâkim ve vatandaşlar gelecekleriyle ilgili bir bilgiye sahip değildir. Şimdilerde oralarda çok büyük AVM'ler ve bir otel var. Öte taraftan ise vatandaş kendi evinde kendini yabancı hissetmekte, ilerleyen yıllarda evsiz kalıp kalmayacağı korkusuyla yaşamaya mahkûm edilmektedir ve geleceğe dair belirsizlik vatandaşta ciddi bir huzursuzluk yaratmaya dönüşmüştür.
Gerçekten, TOKİ'lerin yaşam alanlarını daraltması ve bu konuda Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun beraberinde birçok il gibi Adana'da da büyük mağduriyetler doğurmaktadır. Şu anda Adana'nın birçok mahallesinde kentsel dönüşümlerle ilgili kaygılar had safhaya varmış durumdadır ve özellikle vatandaşın dışlanması, Adana'yı sağlıksız, plansız ilerleyen çarpık kentleşme sorunsalından kurtarmak için hepimiz büyük bir çaba içinde olmalıyız diyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)