| Konu: | Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 27.07.2016 |
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 403 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 5'inci maddesi üzerinde grubum adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımızın "Darbe, bize Allah'ın bir lütfudur." şeklinde bir söylemi oldu, üzerinde kimse durmadı ama önemliydi. Sayın Cumhurbaşkanına buradan sesleniyorum: Darbeyi lütuf olarak görmemek, lanetlenmesi gereken bir felaket olarak değerlendirmek en doğru tutumdur.
Bu felaketten eğer bir lütuf çıkarmak istiyorsak şunları sıralıyorum:
1) Bugüne kadar ağzınızdan düşürmediğiniz tekçi zihniyetten vazgeçmeniz için,
2) Yakın tarihe bakın lütfen, Türkiye'nin en büyük sorunu olan Kürt sorununun silahla, savaşla, vurmayla, kırmayla çözülemeyeceğini hatırlamanız için,
3) Türkiye'nin evrensel değerlere sahip çıkacağı, her halkı, her inancı, her kesimi kucaklayacak bir anayasa için,
4) AKP dışında partilerin de olduğunu ve bu partilerin de bu ülkede söz sahibi olduklarını hatırlamanız için,
5) Eleştiriye açık olmanız için,
6) Sizin gibi düşünmeyen akademisyenleri, gazetecileri, bilim adamlarını, sorgulayan bireyleri hakir görmemeniz için,
7) Üniversiteleri bilim yuvası hâline getirmek için tarafsız olmanız ve liyakate, hakkaniyete göre hareket etmeniz için,
8) Tam demokratik bir Türkiye inşa etmek için,
9) Tarafsız, herkesin güvenebildiği, adil yargılandığı bir yargı sistemi oluşturmak için,
10) Ve en önemlisi, kutuplaştırıcı söylemlerin halkta tedirginlik yarattığını ama darbelere karşı yekvücut hâline geldiğini görmeniz açısından bir lütuftur, size göre bir lütuftur bu darbe. Bunu görmek lazım. Bütün darbelere karşı, bütün halkımızın birlikte hareket ettiğini, yekvücut hâline geldiğini görmeniz için bunları sıraladım.
Yine, bunlara benzer onlarca madde sıralayabilirim ama hepsinin çözümü Meclis diyoruz. "Halkın iradesi, halkın iradesi..." diyorsunuz ama pratikte Mecliste bunu göremiyoruz. 6 milyon oyla gelmiş bir siyasi irade var, onların dokunulmazlıklarını kaldırıp askere, polise, kolluk kuvvetlerine dokunulmazlık getirmekle, halkın yüzde 80 gibi oylarla seçtiği belediyelere kayyum atamak için Meclise getirmeye çalıştığınız yasalarla sorunlar çözülmez; bilakis, büyür, kangrenleşir.
Şimdi, gelelim yasa tasarısına. Yine, önümüze Türkiye'nin güvenilir olmayan bir ortamı, demokrasi sorunu geliyor. Komşularıyla, dünya ülkeleriyle kavgalı ya da limoni ilişkilerde bulunan bir ülkeye, iç barışını sağlayamayan bir ülkeye, kırılgan bir ekonomisi ve demokrasisi olan bir ülkeye -kusura bakmayın, özür dileyerek söylüyorum- hangi ahmak yatırımcı yatırım yapmaya gelir?
Sekiz, dokuz yıl sonra Beşiktaş'ımız şampiyon oldu. Bakın, Beşiktaş'ın şampiyonluğunda pay sahibi olan Sosa, Gomez, güvenli bir ortam yok diye Beşiktaş'ımızı terk ettiler. Milyon dolarlar verdiğimiz, önerdiğimiz bir futbolcuyu bile Türkiye'ye getiremiyoruz, yabancı sermaye nasıl gelecek? Yatırımcı, böyle, güven ortamının olmadığı, kırılgan ekonomisi olan bir ülkeye gelmez; önce demokrasi, önce güvenilir bir ortam arar.
Nitelikli iş gücüne gelince: Vallahi, benim ülkemde o kadar nitelikli iş gücü var ki. Maalesef iş yok. 2 üniversite bitirip iş arayanlar mı dersiniz, üniversite mezunu olup asgari ücretle bir taşeronda iş bulmak için torpil arayanlar mı dersiniz, işe girmek için rüşvet verenler mi ararsınız; hepsi var. Ki bunların çoğuna benim gibi sizler de şahit olmuşsunuzdur. Tekrar ediyorum, nitelikli iş gücü var ama nitelikli iş yok, iş. Yeter ki biz istihdamı oluşturalım, çalışacak milyonlarca insan var ülkemizde.
Meslek örgütlerini, odalarını karşınıza almayın, onların görüşünü alın. Yurttaşlarının çalışma yaşamını geliştirmek, çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye uygun ekonomik ortam yaratmakla yükümlü olan devletin, yabancı kişilerin çalıştırılmasını uluslararası hukuka uygun olarak nesnel koşullarla sınırlama yetkisine sahip olması ve bu bağlamda yabancıların çalıştırılmasının izne bağlanması kaynağını Anayasa'da bulan zorunlu önlemlerdir. Bu düzenlemede, bunun tersine, yabancı uyruklu kişilerin Türkiye sınırları içerisinde çalıştırılmasında kendi vatandaşlarına göre ayrıcalıklı kurallar getirilmektedir. Bu durumu anayasal kurallarla ve kamu yararıyla, kamu düzeniyle bağdaştırmak mümkün değildir.
Bu yasa tasarısı, hizmet sunumunda vatandaşa değil yabancıya öncelik veren; vatandaşı için aradığı koşulları yabancıdan istemeyen; mühendislik, mimarlık, hekimlik ve benzeri hizmetlerde yabancılarda akademik ve mesleki yeterlilik aramayan; ülkemizde işsizlik oranının yüksek olduğu üniversite mezunlarını görmek yerine yabancı şirketlerin ülkeye getireceği mühendis, mimar, şehir plancısı olduğunu dahi bilmediğimiz, kontrol edilmeyen, beyana bağlı mühendis ve mimarların istihdamına olanak veren; vergi ödemesine...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - ...gerek olmaksızın yabancıların uzaktan ülkemize hizmet sunmasını sağlayan bir yasa tasarısıdır ve bu yasa tamamen geri çekilmelidir diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)