GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:113
Tarih:14.07.2016

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; partim ve grubum adına, görüşülmekte olan 404 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 28'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, 28'inci madde, geneli itibarıyla vergilendirme hususunda Bakanlar Kuruluna vergiyi sıfıra kadar düşürebilme yetkisi tanımaktadır.

Vergiyle ilgili çalışmalar yapılırken, uygulamada meydana gelebilecek olası problemlerin önceden görülebilmesi adına, detaylı ve teknik bir çalışmaya tabi tutulması gerekmektedir.

Daha önce Plan ve Bütçe Komisyonunda alt komisyona sevk edilen Gelir Vergisi Kanunu gibi temel kanun tasarıları şeklinde incelenmesi gerekmektedir. Oldu bitti mantığıyla bu madde net olarak görülmektedir. Bizler yatırım ortamının iyileştirilmesine karşı değiliz fakat bunun hangi koşullarda ya da hangi pratikler doğrultusunda şekillendirileceğinin iyi belirlenmesini istiyoruz.

Tasarı da geneli itibarıyla, yatırım ortamının iyileştirilmesi amaçlanmaktadır fakat gerek gerekçeler gerekse içeriği bakımından, tasarı, maddi kaynakların yeniden dizaynı ve maddi güce sahip olanların şartlarının iyileştirilmesinden ibarettir. İktidarın uzun süredir görmediği veya görmezden geldiği asıl problem, maddi koşulların düzenlenmesiyle yatırımların artmayacağı, tam tersi, sosyal ve toplumsal demokrasinin gelişimiyle yatırımların artacağı gerçeğini kabul etmiyor olmasıdır.

Yatırımlar güven ortamının tahsis edildiği, barışın ve sosyal adaletin hüküm sürdüğü, buna bağlı olarak ideal ve doğru toplumsal politikaların uygulandığı ortamlarda gerçekleşebilir. Fakat, bugün Türkiye'de gerek barış ortamı olsun gerekse sosyal hak, özgürlük ve adalet gibi evrensel değerler olsun, her biri yok edilmekte, tekçi ve merkeziyetçi bir yaklaşımla her problemin çözüleceğine inanılmaktadır. Özellikle doğu illerinde meydana gelen hukuksuz sokağa çıkma yasakları, güvenlikçi politikalar, aynı zamanda yanlış ve öngörüsüz bir biçimde uygulanan dış politikalar sonucu, sıfır sorun yerine sıfır komşu ilkesinin benimsenmesi, basın ve medya kuruluşları üzerinde uygulanan baskılar, yargı ve hukukun saf dışı edilmesi ve hizaya çekilmeye çalışılması, milletin iradesinin kayyumlarla ve gayrihukuki yöntemlerle saf dışı edilmeye çalışılması, totaliter bir devlet rejiminin oluşturulmaya çalışılması, Türkiye'de yatırım için gerekli koşulların sağlanmasını da imkânsız bir hâle getirmektedir.

Değerli milletvekilleri, birçok konuda hâlâ sosyal eşitlik sağlanamamıştır. Gelir dağılımı üzerinde inanılmaz bir uçurum bulunmaktadır. Bugün ülke servetinin yüzde 54'ü yüzde 1'lik nüfusun kontrolündeyken, atılan her adım ve geliştirilen her politika halkın değil sermayenin menfaatleri doğrultusunda şekillenecektir. Yani hem halk için siyaset yaptığınızı iddia edip hem de yapılan tüm yasal düzenlemelerde sermayenin çıkarlarının gözetilmesiyle sosyal devlet anlayışı sergileyemezsiniz.

Bugün bu kanun tasarısıyla Damga Vergisi Kanunu'ndaki muafiyet ve istisnalar olsun, Gider Vergileri Kanunu'ndaki muafiyet ve istisnalar olsun, Harçlar Kanunu'ndaki, Emlak Vergisi Kanunu'ndaki, Katma Değer Vergisi Kanunu'ndaki muafiyetler ve istisnalar olsun, hiçbiri uzun vadede bir randıman sağlayamayacaktır. Devletin hangi koşullarda olursa olsun sosyal barışı ve sosyal adaleti gözetmesi gerekmektedir. Yani, bir yandan halk için siyaset yaptığınızı iddia edip diğer yandan ülke vergi gelirlerinin yüzde 70'inden fazlasını işçiden, memurdan, çiftçiden alıyorsanız ve AKP iktidarı yaptığı yasal düzenlemelerle vergi borcu olan yandaş şirketlerin borçlarını ya af yoluyla sıfırlıyor ya da uzlaşma yoluyla kuşa çeviriyorsanız buna "halk için siyaset yapmak" değil "halkın parasıyla siyaset yapmak" denir.

Yani, kısacası, bu yasa tasarısının özünü ifade etmek gerekirse, AKP iktidarı şirketlere en ufak detayına kadar vergi indirimi ve muafiyetler sağlarken, hatta ve hatta vergi oranlarını sıfırlara kadar indirirken emekçilerin, yoksulların, halkın en temel gereksinimlerini görmezden geliyor; dolaylı yollardan üzerlerindeki vergi yükü daha da artırılıyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)