GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:112
Tarih:13.07.2016

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 404 sıra sayılı Kanun Tasarısı'yla ilgili 2'nci maddede vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Çoğunluğu teknik düzenlemelerle dolu olan yeni bir torba tasarıyla karşı karşıyayız. Genel içeriğine baktığımız zaman işçiden, emekçiden, emekten yana herhangi bir düzenleme içermeyen, daha çok büyük şirketleri kayıran, sermaye ve rant çevrelerine birtakım vergi muafiyetleri getiren bir düzenleme var karşımızda. Tabii kanun yapma tekniği açısından torba tasarı olarak gelmesi ve tali komisyonlara gitmeden, daha doğrusu tali komisyonların bunu görüşmek için bir süreye bile sahip olmadığı bir ortamda yapılmış olması bu kanun tasarısının büyük bir panikle hazırlandığını gösteriyor. Niye büyük bir panik var? Nedir bu acele? Niye tali komisyonlarda tartışılmadan, bu şekilde, önce Komisyona, sonra Genel Kurula getiriliyor? Bunu biraz sorgulamak lazım. Çünkü içeride ve dışarıda yürütülen savaş politikalarıyla ekonomi çökme noktasına gelmiş. Para yok, sıcak paraya ihtiyaç var, bu nedenle, işte, en çok tartışılan geçici madde 2 düzenlemesinde olduğu gibi, yurt dışında vergisizlik cennetlerine buradaki paraları kaçıran ya da yurt dışında, bilmem, silah tüccarlığından birçok kirli işlere kadar bulaşmış olan çevrelere, "Yeter ki para getirin, ben hiçbir denetim yapmayacağım, size güvence vereceğim"in düzenlemesini yapıyorsunuz.

Biz, başından beri "Bu yanlış politikalarla ülkeyi felakete götürüyorsunuz." demedik mi? Bakın, hem dış politika hem iç politikada ülkeyi getirdiğiniz tablo ortada. Rusya uçağını düşürdünüz, yetmedi, -dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakanı çıkıp- "Talimatı ben verdim, yine olsa yine düşürürüz." diye efelendiniz, yetmedi, "Biz enerji konusunda, işte, gerekirse tezek yakarız, yine de kimseye el aman etmeyiz, avuç açmayız." dediniz. E, şimdi bakın geldiğimiz noktada ne oldu? İki turist kafilesi buraya geliyor diye, birkaç kasa limon sepeti Rusya'ya gidiyor diye neredeyse bayram ilan edeceksiniz. Yani, bütün bunlar yürütmüş olduğunuz yanlış dış politikaların sonucudur. Aynı şekilde, İsrail'le ilgili ilişkilerde de aynı, iç politikada yine aynı.

Savaşa can dayanır mı, savaşa ekonomi dayanır mı? Bir yıla yakın bir süredir dağ taş demeden bombalıyorsunuz, bütün şehirleri harabeye çevirdiniz. Şimdi bütün bunların bir ekonomik maliyeti olacağını düşünemiyor muydunuz? Üretim üzerine siz bugüne kadar hangi ekonomik politikayı oluşturdunuz? Sadece kredi kartlarından tüketim üzerine ve devlet eliyle teşvik edilen bir inşaat sektörü üzerinden bir ekonomi politikasını yürütürseniz geleceğiniz aşama, işte, bu olur. Yani, can havliyle "Aman, biraz sıcak para ülkeye getireyim de palyatif bir çözüm bulayım, ekonomik krizi erteleyeyim"in telaşı içerisindesiniz. Dolayısıyla, bu getirmiş olduğunuz düzenlemenin herhangi bir şekilde işe yaramayacağını ifade etmemiz lazım. Herhâlde yolsuzlukları, hırsızlıkları, hesabı sorulamayan örtülü ödenekleri, yandaşlara açılan, sağlanan rantları burada ifade etmeye gerek yok. Bu kadar savurgan, bu kadar pervasız politikalar yürütürseniz bu şekilde de can havliyle torba tasarılardan medet umar hâle gelirsiniz diyorum, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)