GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş'in gündem dışı konuşmaya verdiği cevabın İç Tüzük'ün 59'uncu maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği iddiaları sonucunda gruplara onar dakika söz hakkı verilip verilemeyeceği hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:111
Tarih:12.07.2016

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Tabii, usulen aleyhte söz aldım ama tahmin edeceğiniz gibi lehte konuşacağım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ama Sayın Bakanı uyardınız Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Elitaş, lütfen...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hoşunuza gitmiyor bunlar.

İDRİS BALUKEN (Devamla) - Bir kere, Sayın Elitaş, AKP Grubu adına Sayın Ramazan Can değerlendirme yaptığında burada değildi sanırım. Sayın Can da yaptığı değerlendirmede, Sayın Bakanın yapmış olduğu konuşmanın AKP'li milletvekiline bir cevap niteliğinde olmadığını, konunun önemine binaen Hükûmetin yapmış olduğu bir açıklama olduğunu söyledi. Dolayısıyla, açık bir şekilde aslında İç Tüzük'ün 59'uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre bu konuşmanın yapıldığını tutanaklara geçecek şekilde belirtmiş oldu.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Yok böyle bir yorum.

İDRİS BALUKEN (Devamla) - Şimdi, Sayın Elitaş, bakın bu yaklaşımdan vazgeçmeniz lazım. Bu kadar önemli bir katliamla, Avrupa'nın orta yerinde bir soykırım uygulamasıyla ilgili Meclis, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda konuşmayacak da, muhalefet partileri bu konuda gelip kürsüden gerekli mesajları vermeyecekler de hangi konuda konuşacaklar?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Gündem dışında niye istemedi?

İDRİS BALUKEN (Devamla) - Bugün getireceğiniz hangi kanun tasarısı bundan daha önemlidir?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Gündem dışında niye istemedi diyorum.

İDRİS BALUKEN (Devamla) - Bakın, bugün burada Hükûmet adına gelen Sayın Bakan eğer Hükûmetin duyarlılığı üzerinden burada yirmi dakikalık bir konuşma yapmışsa, doğal olarak aynı duygu üzerinden -ki bu konuda ortak bir görüş birliği var, bugün siyasi parti gruplarında parti liderleri de bu doğrultuda değerlendirmeler yaptılar- burada bütün siyasi partilerin ortak bir mesaj vermiş olması son derece önemlidir. Dolayısıyla, sizin İç Tüzük'ü esneterek kendinize göre yorumlamanız doğru değildir. Etik olmayan yaklaşım, sizin İç Tüzük'ü esneterek kendinize göre burada realize etme çabanızdır.

Bakın, geçen hafta da aynı şey oldu. Yani, ben utanıyorum, geçen hafta bu Meclisin pratiğinden ben utanıyorum. Atatürk Havalimanı'nda patlama olmuş, 44 cenaze yerde, bu Meclis sadece yargıyı saraya bağlamak için sabaha kadar mesai yaptı ve defalarca itiraz etmemize rağmen bu konuda milletvekillerinin olaya müdahil olma hakkı bile gasbedildi. Evet, siz duyarsız olabilirsiniz belli konularda, 44 cenazenin yerde olduğu saatlerde davullu zurnalı köprü açılışları yapabilirsiniz ya da bu Mecliste, 44 cenazenin olduğu bir ortamda bir dakikalık bir saygı duruşunu bile çok görebilirsiniz. Düşünün ki Kanada Parlamentosu Atatürk Havalimanı için saygı duruşuyla başlıyor, Polonya-Portekiz maçından tutun da Eurocup'taki bütün maçlar saygı duruşuyla başlıyor ama bu Meclis kendi topraklarındaki kendi halkının gündeminden tamamen kopuk bir şekilde bir gündem işletiyor.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Senin Başkanın başlatsaydı. Kim engel olacaktı? Konuşuyorsunuz öyle!

İDRİS BALUKEN (Devamla) - Şimdi, bugün de mevcut durum aynı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İDRİS BALUKEN (Devamla) - Yani, bugün de bu şekilde böyle İç Tüzük'ü dolanmanıza falan gerek yok, bırakın Bosna katliamını bütün partiler buradan lanetlesin, insanlığa da gerekli mesajları versin diyorum.