Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 110 |
Tarih: | 30.06.2016 |
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önümüz bayram ve bayrama ne yazık ki Türkiye toplumlarının iki farklı duyguyla girmesi gibi bir psikolojiyle giriliyor. Bu ülkeyi yöneten Hükûmetin Başbakanı "Bayram havası var." diyor ve bunun için trajikomik bir Mecliste... Üçüncü köprü diye Osman Gazi Köprüsü'nü açmaya çalışırken yaşamını yitiren 44 insanın cenazeleri hâlen gömülmemiş. Hâlen o insanların cenazeleri yerdeyken "bayram" demek gerçekten akıl dışı bir şey. İstanbul'da bu kadar cenaze var, Lice'nin de kendisi yakılıyor, yıkılıyor, bütün doğa katlediliyor, bu bile görülmüyor. Toplumu ve halkları ikiye bölünmüş, bir tarafı sevince boğulurken bir tarafı da üzüntüde olan Türkiye toplumu bayramı kutlayamaz. Devleti kendi içinde bölmek budur. Devletin politikası eğer halkları bölüyorsa burada bir sorun var demektir. Eğer biz acılarımızı ortaklaştıramıyorsak ya da sevinçlerimizi ortaklaştıramıyorsak devlet bütünlüğünden, vatan bütünlüğünden bahsetmek akıl dışı bir şeydir. Eğer siz bugün Lice'yi görmezseniz, İstanbul'daki 44 insanın yaşamını yitirdiği yeri görmezseniz burada istediğiniz kadar "devletin bütünlüğü, vatanın bütünlüğü" deyin, asla pratikte karşılığı olmaz çünkü duygular kopmuş demektir. Siz, Lice halkına devleti sevdiremezsiniz, Lice halkına bu Hükûmeti sevdiremezsiniz. Orayı yakarak, yıkarak, doğayı katlederek "Gelin, hadi biz sizin devletiniziz, biz sizin için her şeyi istiyoruz." deseniz bile kimse size inanmaz çünkü sayısız defa Lice yakıldı. Neden yakıldı? Bir Kürt sorunu var. Kürt sorununun siyasal statü, Kürt halkının bir siyasal statü talebi var ve bu talebine karşı devletin göstermiş olduğu refleks 1925'ten beri yakmak, yıkmak, katletmek, binlerce insanın ölümüdür.
Şimdi, bayram geliyor, iki gün sonra. Binlerce insan evinde taziyesini kurarken bu Hükûmetin Başbakanı "Bayram havası var." diyor ve bu kadar, binlerce insanın acısını görmezden geliyor. Bu, gerçekten kabul edilebilir, tahammül edilebilir bir durum değil. Eğer biz, buradaki insanlar bu acıları ortaklaştırmayacaksak kimse bize "Bu vatan bölünüyor." diye söylemesin çünkü vatanı bu Hükûmet bölüyor terör politikalarıyla.
Az önce Lice'yle ilgili yaptığım bir telefon görüşmesinden öğrendiğime göre bir aileden 2 kişi ağır yaralanmış, 1'i de yaşamını yitirmiş. Oraya giden kolluk kuvvetleri önce köye giriyor, sonra köyün etrafını sarıyor, o insanları köyün meydanına getiriyor, ondan sonra o kadar sivil insanın içinde tarama yapıyor, oradaki insanlar yaşamını yitiriyor. Şimdi, buradaki dünya oradaki dünyayı görmüyor. Biz burada aylardır diyoruz ki: Bakın, bunlarla olmaz. Ölümler ölümleri getirir. Ölüm ve öldürmeyle olmuş olsaydı 1925'lerde çözülmüştü, 1937'lerde çözülmüştü, 1938'lerde çözülmüştü, 1990'larda çözülmüştü. Demek ki ölüm ve öldürme üzerinden bu sorun çözülmüyor. Sorun nasıl çözülebilir? Bu iş, çözüm ve müzakere üzerinden çözülebilir. Yol yakınken, insanların bu kadar, daha fazla ölmemesini istiyorsak eğer, gelin, bu Meclisteki bütün partiler bir araya gelsin ve bu işi çözüm ve müzakere üzerinden tartışma yürütsün. Siz, tartışma yürütmekten kaçıp sadece şiddet üzerinden bu halkın taleplerini yok sayarsanız inanın ki halkları kaybedersiniz. Bakın, kürdistanda yaşayan insanlar Hükûmete karşı, AKP'ye karşı, CHP'ye karşı, MHP'ye karşı son derece tepkililer.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Size tepkililer, nerede bize tepkililer?
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Çünkü şunu çok iyi biliyorlar...
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Size hiç tepki yok mu?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Kürtleri, Kürt, Türk halkını siz öldürüyorsunuz, teröristler öldürüyor, kime tepkili ya?
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - ...diyorlar ki: "Biz burada ölürken insanlar bizim ölümümüzü terörize ediyorlar. Biz burada katledilirken bizim yaşadığımız alan kamulaştırılıyor, rant alanına dönüştürülüyor."
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Size tepkililer, size! Sokağa çıkamıyorsunuz.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Sur'da sokağa çıkın, sokağa!
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bize tepki gösterilseydi... Biz binlerce koruma ordusuyla gezmiyoruz bakın.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hayır! Bütün oylarını sen mi alıyorsun?
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Biz çok vasat, normal, sade bir milletvekili olarak gezerken sizler geldiğinizde binlerce polis ordusuyla, yüzlerce koruma ordusuyla geziyorsunuz. Bunun sebebi nedir? Çünkü bu halka yapmış olduğunuz terörden nasıl bir cevap alacağınızı bildiğiniz için yapıyorsunuz. Eğer bugün...
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Terörü PKK yapıyor, PKK!
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - PKK yapıyor diyerek, AKP yapıyor diyerek bu işi çözemezsiniz.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - PKK, PKK!
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - 1980'de de bu akılla yönetenler, 1990'da da bu akılla yönetenler bakın şimdi neredeler. On yıl sonra da sizin nerede olduğunuzu herkes konuşacak burada.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Tamam, millet nerede derse biz oradayız, milletle beraberiz.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - On yıl sonra burada sizlerin politikalarınız tartışılacak. Hayat bir günlük değildir, yaşam bir günle geçmiyor; bunun on yıl sonrası da var, on beş yıl sonrası da var. Çocuklarınız size gelip bunun hesabını sorduğunda "Biz onlara terör dedik, o yüzden böyle dedik." dediğinizde kimse size inanmayacak çünkü her şey arşivleniyor, her şey hafızaya alınıyor.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Size de inanmıyorlar zaten ya!
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)