GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Trafik Elektronik Denetleme Sistemi'ne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:110
Tarih:30.06.2016

YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Sayın Başkan, sevgili milletvekili arkadaşlarım; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Bugün, bayram öncesi, kara yollarında uygulanan, hepimiz için önemli olan bir uygulamayı Meclisin gündemine getirmek istedim ve bu yüzden de gündem dışı söz aldım.

Sevgili arkadaşlar, 2011 yılında çıkarılan bir yasayla trafikte belediyelere kısmi yetki verildi. Buna göre, belediyeler kendi kaynaklarını kullanarak Elektronik Denetim Sistemi kurabiliyorlar. Buraya kadar güzel ancak geldiğimiz noktada bu sistem "vatandaşa tuzak, yandaşa kıyak" sistemine döndü. Kısacası, bu sistemden elde edilen, biriken paranın yüzde 30'unu belediyeler alıyor, yüzde 17'sini müteahhit taşeron firmalar alıyor, geri kalan da Maliyeye.

Değerli arkadaşlarım, elbette devletin bu anlamdaki denetim sistemini yapması, Hükûmetin Karayolları Yönetmeliği'ne uygun bir hâlde güvenliği sağlaması kuşkusuz tartışılmaz. Ancak burada başka bir şey var, buraya dikkat çekmek istiyorum. Bu sistemi belediye yapmıyor, Hükûmet, devlet, ilgili bakanlık yapmıyor, bir müteahhit firma yapıyor. Bu müteahhit firmalar özellikle belediye imar planları içerisinde... Bakın, burası da çok önemli çünkü çift yollarda, duble yollarda uygulama 110 artı 10 yani 120 ama şehir imar planlarda ise uygulama 90 artı 9 yani 99. Dolayısıyla, belediye ve bu şirket anlaşıyor, on yıllık bir sözleşme yapıyor. Bu on yıllık sözleşme karşılığında 7, 8, 10 tane istasyonun bedeli 5 milyon lira, bakınız 5 milyon lira. Ama uygulanan, özellikle seçim bölgem Bilecek ilinin Bozüyük ilçesindeki uygulanan sistemden biraz rakamlar vermek istiyorum: 10 tane istasyonun aylık geliri ortalama 30 milyona yakın çünkü 10 istasyonda sizlerin de dâhil olduğu -belki milletvekili olarak ceza gelmiyor olabilir ama- bin tane araca ceza yazılıyor, tam bin tane, günlük ortalama; hatta ve hatta müteahhit firma "Çok ceza geliyor, ciro çok şişiyor, biz on yıllık sözleşme karşılığı yaptığımız masraf 5 milyon lirayı bir ayda karşılıyoruz, dolayısıyla yirmi dört saat bu sistemi çalıştırmayalım." diyerek bazı saatlerde bu sistemi kapatıyor.

Burada anlatmak istediğim şu değerli arkadaşlarım: Vatandaşımızın kara yollarında uygun bir şekilde araç kullanmasını istiyor muyuz? Evet, istiyoruz. Ama bu sistem kaza yapma ihtimali, oranı yüksek olan yerlere kurulmuyor, tam aksine, kaza yapma ihtimali az olan, sadece ve sadece "Süratten yakalansın ve ceza ödesin." diye kurulan bir sistem. Bugün tesadüf İçişleri Bakanımız burada. Bu sistemle ilgili, yani vatandaşa tuzak, yandaşa kıyak sistemiyle ilgili bir önlem alınması gerekiyor. Önümüzde bir Ramazan Bayramı var, kutlamasını yapacağız, okullar kapandı, üniversite sınavları bitti, vatandaşımız bayram tatili nedeniyle yurdun değişik il ve ilçelerine gidecekler. Ama maalesef bu sistemle, yani bu tuzak sistemiyle de karşı karşıya kalacaklar.

Değerli arkadaşlarım, özellikle bu TEDES sistemini, ilgili bakanlıkların bir kez daha bu konuyu gözden geçirmesini, vatandaşa tuzak, yandaşa kıyak sisteminin kaldırılmasını, eğer böyle bir sistem kurulacaksa ilgili bakanlıklar tarafından kurulmasını... Toplam maliyeti 5 milyon lira olup sadece ve sadece müteahhit ayda 5 milyon lira kazanıyorsa bunun adı, dediğim gibi, "vatandaşa tuzak ve yandaşa kıyak sistemi"dir.

Değerli arkadaşlarım, son olarak da, önceki akşam patlamada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum tabii. Yaralılara geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum. Ama patlama akşamı Ankara'da yağmur vardı, gökyüzü utandı, gökyüzü üzüldü, gökyüzü ağladı, utanması gerekip de utanmayanlara inat bu oldu diye düşünüyorum.

Yaklaşmakta olan Ramazan Bayramı'nızı kutluyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)