| Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 29.06.2016 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, size bir pasaj okuyacağım. "Hukuk sistemimize biz inanmazsak, biz güvenmezsek başkalarının inanmasını, güvenmesini bekleyemeyiz. Türkiye'de yasama, yürütme ve yargı bağımsız biçimde, her türlü etkiden, her türlü baskıdan uzak şekilde Anayasa'da tarif edildiği şekilde işlevlerini yerine getiriyor. Aynı şekilde, kurumlarımız tam bir uyum içerisinde, koordinasyon içerisinde çalışmalarına devam ediyor. Yargının aldığı her kararı biz de memnuniyetle karşılamıyoruz. Ülkenin, milletin menfaatine ters sonuçlar ortaya çıkabildiğini görüyoruz ama yargının kararlarına karşı çıkıp da 'AK PARTİ düşmanlığı yapıyorlar, Hükûmeti yıpratmaya çalışıyorlar.' demiyoruz. Beğenmediğimiz her yargı işlemine karşı yargıyı belli grupların hâkimiyetine girmekle, karanlık emellerin peşinde koşmakla suçlarsak bunun vereceği zararları nasıl telafi edebiliriz?"
Bunu 2009 yılında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söylüyor bir grup toplantısında. Kim konuşmuş olursa olsun, gerçekten güzel şeyler söylemiş, olması gerekenleri söylemiş ama bugün neredeyiz? Bu konuşmadan, 2009'dan 2016'ya gelince, bu konuşmadaki her kelimenin satır satır canına okuyan, tam aksini uygulamaya geçiren bir dönüşten söz ediyoruz. Bu sadece bir konuşma örneği, bunun gibi yüzlerce yargı bağımsızlığına, kuvvetler ayrılığına, demokratik bir hukuk devletinde yargının durması gereken yere dair Cumhurbaşkanının açıklaması var. Şimdi ne? Şimdi, çoğunluğun gücüne dayanarak -Meclisteki çoğunluktan söz ediyorum- yasa yapma gücüne -parmak sayısından söz ediyorum- güvenerek aslında kelimenin tam anlamıyla sadece ve sadece kendi çıkarlarını, partinin duruşunu, çıkarlarını esas alan, çoğunluğu azınlık üzerinde bir diktaya çeviren bir Meclis organımız var. Biz ne dersek diyelim, hangi parmağı kaldırırsak kaldıralım, en haklı eleştirileri yaparsak yapalım tek bir satır değişmiyor. Bu, çoğunluğun kendi gücüne dayanarak "Her istediğimi yaparım hiç kimse de karşı çıkamaz, karşı çıksa da ben buna güvenerek Hükûmeti ve ülkeyi böyle yönetirim." demektir. İşte, diktatörlük tam da böyle bir şeydir; demokrasilerde aslında barındırmaması gereken bir anlayıştır. Muhalefet niye var? Eleştirileriyle iktidarı ilerletmek için, daha demokratik adımları atmak için. Şimdi, biz bas bas bağırıyoruz.
Ya, bir ülke düşünün, daha geçen güne kadar kol kola, birlikte yargıyı dizayn eden, on binlerce insanı tutuklayan iki yapı ayrılmış ve bir yapı diğerini terör örgütü ilan etmiş. Terör örgütü olmanın ölçütü size ihanet edilmesi midir ya da kimin ihanet ettiğini... Ortaya söylüyorum, o tartışılır, bilmiyoruz biz o ittifakın ve ayrılmanın kodlarını. Yani ben iktidarsam bana karşı çıkan, bana biat etmeyen, benim sözlerimi dinlemeyen, benim hakkımda soruşturma açan herkesi terör örgütü ilan ederim gibi bir anlayış olamaz. PYD'ye de "Terör örgütü" diyorlar, Fethullah Gülen cemaatine de "Terör örgütü" diyorlar, yarın öbür gün başkalarına da terör örgütü diyecekler. Bugün İHH ile de aralarında Mavi Marmara gemisi sebebiyle, korkunç beyanatlar sebebiyle bir çelişki çıktı; yakında terör örgütü olacak.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Tabii, terör örgütü kesinlikle(!)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Yani bu ülke bu iktidar sayesinde terör örgütlerinden geçilmez olacak. Neden? AK PARTİ'ye, AKP'ye muhalefet ediyorlar diye. Ya, nerede hukuk? Nerede hukukun üstünlüğü? Nerede evrensel değerler? Bu işin merkezi siz olamazsınız; dünyanın merkezi siz değilsiniz. Türkiye'de sadece siz halkı temsil etmiyorsunuz, sizin aldığınız oy kadar daha fazla insan size karşı durumda ve işin korkunç tarafı size oy vermeyenlerin tutumu sadece bir iktidar partisine yaklaşır gibi değil, bir kutuplaşmanın artık gerçekten zirvede olduğu bir dönemi yaşıyoruz ve ilk konuşmamda da söylediğim gibi, subjektif ölçülerle tümüyle kendisini esas alan bir yargı dizaynı Türkiye'yi gerçekten daha karanlık günlere götürecektir ve bu en başta bu yasayı getirenleri götürecektir çünkü onlar bu yasayı yaparken...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - ...korktukları için yapıyorlar ama korku çözüm olmayacaktır diyorum, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)