| Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 28.06.2016 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve Genel Kurulun bu saate kadar çalışan emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli Başkan, maalesef İstanbul Atatürk Havalimanı'nda patlayan bombalar gündemimize bomba gibi düştü. Kimi rakamlara göre, Associated Press'e göre 50'nin üzerinde insanımız yaşamını yitirmiş ama şu andaki resmî rakamlara göre 32 yurttaşımız yaşamını yitirmiştir, 170 civarında da yaralı var. Ben yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum, halkımıza geçmiş olsun dileğinde bulunuyorum.
Değerli Başkan, buraya nasıl geldik? Ben size Gaziantep'te mahkemeye yansımış bir örnekle bu durumu anlatmak isterim: Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesine yansıyan bir davaya göre, 2012-2014 yılları arasında tam iki yıl süreyle tüm görüntüleri adım adım takip edilmiş, teknik ve fiziki takibe tutulmuş IŞİD militanları Gaziantep Burç ormanlık alanında -bugün basına yansıyan bir bilgidir- iki yıl boyunca takip ediliyor, orada silahlı eğitim alıyorlar, orada teknik eğitim alıyorlar ve askerî eğitim alıyorlar, hatta kamuflaj giyerek "paintball"la savaş oyunu oynuyorlar. Ve bu, iki yıl boyunca polis tarafından adım adım izleniyor. Bunların içerisinde kimler var biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Ankara Gar patlamasının planlayıcısı Yunus Durmaz da var ve bunlar iki yıl takip edilmesine rağmen, maalesef, hiçbir şekilde bir işlem yapılmıyor; şu anda bir dava dosyasında, tüm fotoğraflarla bugün basında ayrıntılı bir şekilde yer aldı.
Değerli arkadaşlar, buraya çıkan hatipler "IŞİD'i biz terör örgütü gibi görüyoruz." diyorlar, ama IŞİD'in Gaziantep'teki varlığı, Azez-Cerablus ya da Kilis-Karkamış hattını bugüne kadar nasıl kullandığını defaatle Hükûmete, yetkililere duyurmaya çalıştık, Gaziantep'te yüzlerce hücre evinin olduğunu ifade etmeye çalıştık, ancak buna yeterli önlemi alamayanlar, bombacılar kendilerini patlattıktan sonra, hatta sabık, devrik Başbakan "Listeleri var elimizde, ama kendilerini patlatmadıkları için tutuklayamıyoruz." bile diyebilmişti ve bunlar kendilerini patlattıktan sonra haklarında dava açılabiliyor, Yunus Durmaz'la ilgili dava da bu şekilde.
Değerli arkadaşlar, bu IŞİD militanları Gaziantep'te 2012'den 2014'e kadar cirit atıyor, adım adım izlenmesine rağmen bir işlem yapılmıyor, Suruç'ta önce kendilerini patlatıyorlar, Ankara Gar Meydanı'nda kendilerini patlatıyorlar. Aslında Ankara Gar Meydanı'ndaki istihbarat ellerinde var. Olaya gözlemcilik yapan militan, IŞİD çetesi, hedeflerinin HDP Genel Merkezi olduğunu, ama son anda barış mitingini seçtiklerini söylüyor. Bu bilgiler istihbarat hâlinde ellerinde olmasına rağmen önlem alamayanlar, bugün sanki hiç sorumlulukları yokmuş gibi rahat rahat "Efendim, biz IŞİD'le mücadele ediyoruz." diyebiliyorlar.
Değerli arkadaşlar, maalesef, şu anda konuştuğumuz yasayla ilgili, yasa değişikliğiyle ilgili çıkan AKP'nin hatipleri de şunu söylemeye çalışıyorlar: "28 Şubatta şöyle oldu.", "Efendim, 367 garabetinde böyle oldu." Yani, açık açık ifade ediyorlar: "'Tencere dibin kara, benimki senden kara.' anlayışıyla dün de böyle oldu, bugün de biz böyle yapıyoruz."
Evet, dikkatinizi çekiyorum değerli arkadaşlar, Yargıtayda, Danıştayda paralel örgütlenmesini kendi lehlerine çevirmek için yüksek yargıdaki sayıyı 250'den, önce 387'ye, ardından 516'ya çıkardılar; Danıştayda 95'ten 156'ya, sonra 195'e çıkardılar. Sonra birden paralelin terörist olduğu akıllarına geldi, yıllarca bize eziyet eden paralel onlara dokununca terörist oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Bize dokunduğu zaman hiç terörist olmayan paralel birden "terörist" ilan edilince şimdi de paralele dönmek için aynı işlemi devam ettirip bu sefer sayıyı azaltmaya çalışıyorlar. İnce ayar işlemleri ve bunları... Devleti ele geçirmek hiç kimseye fayda getirmez. Hukuk herkese lazım. Bugün birine lazımsa yarın size de lazım olur. (HDP sıralarından alkışlar)
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Hadi, yürü, yürü! Bitti süren.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Ne zaman gideceğimi sana sormam! Öyle el kol hareketi yapma! Terbiyesizleşme!