GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:108
Tarih:28.06.2016

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 8'inci maddesi üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım.

Elbette madde üzerinde konuşmalarım olacak, değerlendirmelerim olacak ama bizler, Halkların Demokratik Partisi olarak Sayın Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'a ulaşmakta çok zorluk çektiğimizden -kendisi telefonlarımıza çıkmaktan hoşnut olmasa gerek- görüşme taleplerimizi gerekçesiz, Parlamento çatısı altındaki çalışmalara asla uygun olmayan şekilde cevapsız bırakmasından kaynaklı olarak kendisine birkaç sorumuz olacak. Daha sonra madde üzerinde değerlendirmelere geçeceğiz.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şu anda da ulaşamıyorsunuz, şu anda da kapalı, ulaşılamıyor Sayın Bakana.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Devamla) - Sayın Bakan, aslında size hitap ediyorum şu aşamada.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Aradığınız kişi şu anda meşgul.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Devamla) - Cezaevlerinde sistematik olarak artan...

Sayın Bakan, lütfen, çok rica ediyorum...

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Konuşuyor yani, böyle bir üslup var mı ya?

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Devamla) - Sistematik olarak artan insan hakları ihlallerinden bugüne kadar haberdar mısınız, bir.

İkincisi, biz, Cezaevi Komisyonu olarak yaptığımız ziyaretlerde hem idare hem de oradaki bütün çalışanlar bir gizli genelgeden bahsediyor. Gizli genelge cezaevi müdürlerine, idarelerine ulaştıktan sonra Türkiye'deki tüm cezaevlerinde hak ihlalleri sistematik olarak artmaya devam etti ve -bugün burada asla yetiştiremem beş dakika içerisinde- yaşanan ağır insan hakları ihlalleri yaşanmaya başladı. Sayın Bakanın bugün burada Parlamento çatısı altındaki değerli arkadaşlarıma ve kamuoyuna bu gizli genelgenin ne olduğunu, muhteviyatının ne olduğunu, neyi amaçladığını mutlaka ve mutlaka açıklaması gerektiğini düşünüyorum ve bu anlamda beklenti içerisinde olduğumu tekrardan belirtmek isterim.

HARUN KARACA (İstanbul) - Bir genelge olduğunu biliyorsanız siz açıklayın o zaman.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Devamla) - Şimdi, yasaya dönelim.

Biz, burada AB uyum süreci çerçevesinde birçok tasarı üzerinde konuşmalar yaptık. Gerçekten, tasarı üzerindeki alt komisyon çalışmalarına artık değinmek istemiyoruz çünkü neden? Her tasarı alt komisyon çalışmalarında aynı süreçten geçti. Ne oldu? Sağlıklı bir alt komisyon çalışması asla yürütülmedi. Normal şartlar altında hukuk devletinin -eğer bizler bir hukuk devleti içerisinde yaşıyorsak- yasa yapma sürecinden asla bu tasarılar geçmedi. Bağımsız heyetlerden, STK'lardan görüşler alınmadı. Bir gece, iki gece içerisinde hızlıca hazırlanmış maddeler Genel Kurula geldi. Eminim ki iktidar partisindeki değerli arkadaşlarımın bile içeriğine, muhteviyatına ne yazık ki vâkıf olmadıkları tasarılar buradan apar topar geçmeye devam ediyor.

Tasarının 8'inci maddesi bize neyi söylüyor arkadaşlar? Devlete hâkim olan siyasal anlayışın devletin denetleyici gücü olan yargıda etkili olma çabasını anlatıyor aslında. Hukuku tarafsız, bağımsız ve etkin kılmak yerine iktidarın sopası hâline getirme çabasıdır 8'inci madde. "Şayet hukuka aykırı şekilde emir ve talimatlara karar veren bir hâkim varsa disiplin kuralları işletilmeli ve meslekten uzaklaştırılmalıdır." diyor.

Şimdi, bütün arkadaşlarımız Danıştayda bölümlerin azaltılmasına, hâkim sayılarının azaltılmasına değindi. Fakat, yine, Sayın Bakan bu tasarıya ilişkin basında şöyle bir açıklama yaptı: "Ayıklama operasyonu" dedi bu tasarı için. Peki, neyi, nereden ayıklıyoruz arkadaşlar? Eğer AKP bir zamanlar dost olduğu, kol kola gezdiği paralel yapıdan -siz adını böyle koydunuz- cemaatten bir şekilde mağdur olmuşsa, ben bir hukukçu olarak hem de hayatın doğal akışına göre bunu değerlendirip tartışabiliriz fakat o cemaatten, o operasyonlardan, o paralel yapıdan sadece sizler değil arkadaşlar, bugün, hâlâ dosyaları derdest olan, hâlâ onlarca yılla yargılanan insanlarımız var ve o zamanlarda oluşturulan soruşturma dosyalarından kaynaklı, hâlen cezaevlerinde tutsak olan insanlarımız var.

Aslında çok değinmek istedim ama zamanım yetmedi.

KCK, sadece bunlardan bir tanesidir. KCK için Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı o dönemde "Bir kumpas." dedi "Asla yakışmıyor." dedi fakat KCK davası hâlen derdesttir ve hâlen bütün çalışma arkadaşlarımız, bütün yöneticilerimiz için aynen o dosyalarla bağlantılı olarak hâlen yıllarca ceza istendiğini hatırlatmak isterim ve herkesi adalete çağırmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Herkese başarılar.

Tekrardan iyi geceler. (HDP sıralarından alkışlar)