GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:108
Tarih:28.06.2016

BERDAN ÖZTÜRK (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 7'nci maddesinde verdiğimiz önerge üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değişiklik önergemizde belirtildiği üzere, izlenen yöntemin hukuksuzluğuyla birlikte zamansal olarak da dava daire sayısının azaltılması yoluna gidilmesini uygun bulmuyoruz. Uygun bulmuyoruz çünkü yapılan değişiklikler yargı bağımsızlığını sağlamaya ve adil yargılamaya dönük değişiklikler değildir. Hükûmetin ihtiyacına binaen ortaya çıkan ve yargıyı tamamen kendi denetimine almaya çalışan bir zihniyetin ürünüdür.

İstinaf mahkemelerinin uygulama ve işleyişi tecrübe edilmeden işbu değişikliğe gidilmesi usul ekonomisi açısından da uygun değildir çünkü Türkiye'de zaten yeterince uzun ve oldukça ağır işleyen yargı sürecini daha da uzatacak, adil yargılamaya ilişkin sorunları daha çok arttıracaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ncı Protokolü'nde davaların makul sürede bitirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Makul sürede bitirilmesi için öngörülen bu çözümün yeni çözümsüzlüklere kapı aralayacağı aşikârdır. Bu kürsüden iddia ediyoruz ki, istinaf mahkemeleriyle davaların daha da uzayacağı ve adaletin her zamanki gibi geç geleceğini belirtiyoruz. Amacın hasıl olması için soruna neşter vurulurken ihtiyacımız olan asli nedenlerin tartışılması ve ona göre çözümlerin üretilmesi gerekmektedir.

İktidara göre, söz konusu mahkemeler, ilk derece mahkemeleri ile Yargıtay arasında filtre görevi görecek ve yargının ağır aksak işleyen yönüne derman olacakmış gibi sunulan bu mahkemelerin bizatihi sorunun kaynağı hâline geleceğini şimdiden öngörebiliyoruz. Çünkü Türkiye'deki hukuk sisteminin yapısal sorunları mevcuttur. Bu yapısal sorunlara çözüm bulunmadıkça da bu tür sıkıntılarla karşılaşmaya devam edeceğiz. Adalet her zaman gecikecek ve geciken adaletin de adalet olmayacağını hepinizin takdirine sunuyorum.

Türkiye'de hukuk sistemimizin sadece temel üç tane problemini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunlardan en önemlisi yargının bağımsızlığıdır. Bir ülkede yargı bağımsız değilse o ülkenin demokratik bir ülke, hukukun üstünlüğüne inanan bir ülke olduğunu iddia edemeyiz.

Temel sorunlardan biri de adil yargılamadır ve yargılamanın kalitesidir. Bir de buna dibe vuran hukuk eğitimini ekleyebiliriz. Biz bu sorunlara çözüm bulmadıkça Danıştay, Yargıtay dairelerindeki üye sayılarının azaltılması, çoğaltılmasıyla adil bir yargı sistemini getirmemiz mümkün olmayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uzun süren tutukluluk süreleri, iyi hâl indirimlerinin subjektif kriterlere dayanması ve özellikle kolluk güçlerinin ve devlet görevlilerinin cezasızlık zırhıyla korunduğu bir ülkede hiç kimse kendini güvende hissetmeyecektir.

İslami literatürü kendine rehber edindiğini iddia eden bir partiye, aynı literatürün içinden şunu söylemek istiyorum: "Bir saat veya bir gün adaletle hükmetmek, bir sene veya altmış sene nafile ibadetten hayırlıdır." El Acluni'nin Keşfü'l Hafa eserinden alınmıştır bu ve ayrıca gene bu konuşmaya dair Ebu Davut'tan da bir alıntı yapmak istiyorum. "En faziletli cihat, zalim bir idarecinin yanında ona adaleti söylemektir." Evet, adalet, herkes için adalet. Fikri, siyasi düşüncesi, ideolojisi ne olursa olsun yarın öbür gün bir suç işlendiği zaman herkesin bağımsız yargı önünde hesap verebileceği bir adalet sistemi, bir yargı sistemi... Bu getirilen düzenlemeyle bu sisteme bırakın ulaşmayı, bırakın bu sistemi taahhüt etmeyi; otoriter bir yapının, otoriter bir anlayışın egemenliği altına girecek bir yargı sistemiyle karşı karşıya kalırız ve hepimizin -sizlerin de tabii ki- yarın öbür gün adil yargılanma ihtiyacı doğabilir. Bu yüzden bu yasa tasarının Anayasa'ya aykırı olduğunu bir kez daha belirtiyor, bu hatadan bir an önce dönülmesini temenni ediyoruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)