GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Tasarısı Maddelerinin görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:55
Tarih:07.03.2016

HDP GRUBU ADINA ADEM GEVERİ (Van) - "..."(x)

BAŞKAN - Sayın Geveri, tutanaklara geçmiyor biliyorsunuz. Herkesin anladığı ortak dilden konuşmanızı istiyoruz.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Niye, yasak mı?

ADEM GEVERİ (Van) - "..."(x)

BAŞKAN - Sayın Geveri, resmî dil Türkçedir, Türkçe dışında hiçbir dilde tutanaklara kayıt düşmüyor, ona göre.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Aman Allah'ım!

ADEM GEVERİ (Devamla) - Değerli Başkan, saygıdeğer arkadaşlar; hepinizi selamlıyorum.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Arapça ayet okununca ses yok!

ADEM GEVERİ (Devamla) - Malum, biliyorsunuz, bir bütçe görüşmesi daha yapıyoruz ama maalesef bu bütçe, sadece ekonomik kalkınmaya yönelik, tamamen sermayedar ve özellikle kapitalist çevrelerle birlikte sadece bir zümrenin menfaati için hazırlanmış, masabaşı bir bütçedir. Doğal olarak da bizim baştan itibaren karşı çıktığımız ve sonuç itibarıyla da reddedeceğimiz bu bütçe, tamamen adaletten, haktan ve hukuktan maalesef, maalesef yoksundur.

Düşünün, ana dilini bile konuşamayan ve ana dilinin mücadelesini bile bu serbest kürsüde veremeyen bir kardeşiniz olarak, özellikle de çok değer verdiğiniz bir din kardeşiniz olarak, maalesef, insanlık adına ve inançlarım adına utanç duyuyorum.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Konuşuyorsun ya!

ADEM GEVERİ (Devamla) - Umut ediyorum ki devletin özellikle darbeci anlayışla oluşturduğu bu kanunların getirdiği bu yasaklar bir gün, özgürlük mücadelesi veren insanların sayesinde kalkacaktır ve hepimiz adına sevindirici bir imtihanı başarmış olalım ki Rabbülâlemin diğer dünyada bizi bundan hesaba çekmesin.

Elbette ki açmak isterdim ama Sayın Cumhurbaşkanı gibi şov olmasın diye zarf içinde getirdiğim bu yüce Kur'an, Kürtçe. Diyanetin bütün, doksan yıl boyunca yaptığı tek çalışmadır ve bu çalışmayı, maalesef, bir seçimin propaganda malzemesi yaptığı hâlde, bugün bu Kur'an-ı Kerim meali, yüce Kur'an-ı Kerim meali tek bir okulda, tek bir medresede ve tek bir üniversitede maalesef okutulamamaktadır.

REŞAT PETEK (Burdur) - Serbest.

ADEM GEVERİ (Devamla) - Kim şov yapıyor, onu sizin takdirinize bırakıyorum.

REŞAT PETEK (Burdur) - Kur'an-ı Kerim'in Kürtçesini de biz yapmışız, özgürlük gelmiş. Teşekkür etmeniz lazım.

ADEM GEVERİ (Devam) - Buyurun, bu Kur'an-ı Kerim'i 5 defa yasaklandığı hâlde yayınladık, 6'ncısında, halkımızın hizmetine sokulması için Diyanete verdiğimiz hâlde, maalesef, bir siyasi çıkara emel edildi ve nitekim bugün sadece raflarda kalmış durumdadır.

REŞAT PETEK (Burdur) - Teşekkür etmeniz lazım. Kürsüde de kürtçe konuştun, müdahale eden mi var?

ADEM GEVERİ (Devam) - İşte, burada okumak isterdim birkaç ayetini sabahtan beri ayet okuyan, hadis okuyan arkadaşlara; biz de adalet ve haktan, hukuktan bahseden yüce ayetlerden birkaç örnek vermek isterdik ama maalesef, buradaki faşizan, retçi ve inkârcı anlayışınızdan dolayı bu yüce Kur'an'ın içinde Kürtçe kalacaktır.

REŞAT PETEK (Burdur) - Hepiniz okudunuz, insaf! Bütün arkadaşların okudu. Hiç olmazsa arkadaşlarınızın okuduğuna sahip çıkın.

ADEM GEVERİ (Devam) - Evet, değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, bugün Dünya Kadınlar Günü. Maalesef, Dünya Kadınlar Günü'nü burada kutlamakla birlikte, dışarıda kadınlarımız inim inim zulüm çarkları altında inlemektedir. Bizler için, dini bütün Müslümanlar için namus olduğunu iddia ettiğimiz kadınların bugün başları yarılmakta; çırılçıplak -af buyurun- teşhir edilmekte ve maalesef, sokaklarda sürüklenerek, itilip kakılarak zindanlara tıkılmakta; yüce, kutsal olan örtüsü bile maalesef başından alınmaktadır.

NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Dağlardaki, kamplardaki kadınları da söyleyin.

ADEM GEVERİ (Devam) - Nitekim, bugün bile Kürt davasının, demokrasi mücadelesinin öncü kadroları olan HDP'nin buradaki bir milletvekili olarak demokrasi mücadelesi verirken, hâlâ, ailesi başörtüsünden mağdur olan bir milletvekili arkadaşınızım ve nitekim, bu hak mücadelesini onurla taşımaktayım.

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Yanlış partidesiniz.

ADEM GEVERİ (Devam) - Umut ediyorum, inşallah, sizler de bunu görür, 12 Eylülden beri mağdur edilen bu başörtülülerin haklarını iade edersiniz, sonra gelir burada onun övgüsünü herkesle paylaşırsınız.

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Sen o zaman yanlış partidesin ya!

ADEM GEVERİ (Devam) - Siz inşallah doğru partidesiniz...

NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Elhamdülillah.

ADEM GEVERİ (Devam) - ...ve doğru partide siz bu eksikleri, demokrasinin yüz karası olan bu hak gasplarını yerine getirirsiniz, biz de yaptığınız iyi şeyleri nasıl takdir ediyorsak bu yapacağınız güzel şeyleri de takdir edeceğiz.

Evet, değerli arkadaşlar, maalesef, üstattan bahsedildi, üstadın sözlerinden bahsedildi ama Abdülhamit'ten beri, Kemalist, cumhuriyetçi, retçi rejimden beri ve bugün yine on iki on üç yıldır iktidarda olan AK PARTİ Hükûmetine rağmen, hâlâ üstadın bir vasiyeti yerde kalmakta, üstüne bir de cenazesi ortada yok, mezarı ortada yok.

MURAT BAYBATUR (Manisa) - Bizimle mi alakalı o?

ADEM GEVERİ (Devamla) - Umut ediyoruz, inşallah onu bulursunuz. Van'da da bir tane, kendi vasiyeti olan, bütün İslam âlemi için önerdiği çok dilli bir üniversiteyi de kurarsınız, bizleri de hem sevindirir hem mahcup edersiniz. Ama, malesef, siz adaleti ıskaladığınız için, kalkınmayla kafayı yediğiniz için sizin bu saatten sonra hakkı hukuku yerine getirebilme cesaretiniz -maalesef- bitmiştir.

Evet, değerli milletvekili arkadaşlarım, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 12'nci maddesi üzerinde Halkların Demokratik Partisi Grubunun görüş ve önerilerini belirtmek üzere söz almış bulunmaktayım. Umut ederim, yeten, kalan vaktimde bir şeyler paylaşmaya çalışacağım. Adaletsizliklerinizi biraz dile getireceğim.

Merhum Malcolm X'in güzel bir sözü vardır: "Bize kalmayacak dünya için bize kalacak günahlar biriktiriyorsunuz." Bu sözden her Müslüman kendi nefsi için birçok tavsiye ve uyarı çıkarabilir. Bu söz üzerine, en çok da bugün iktidar fitnesiyle imtihan edilen AKP'li arkadaşlar düşünmelidir. Belki vicdanları sarsılır, kendilerine gelirler ve kendilerine bizzat çekidüzen verirler. Neden mi kendilerine çekidüzen vermeleri gerekiyor? Çünkü, şu an üzerinde konuştuğumuz 12'nci maddeyi hazırlayanların ve burada hararetle savunanların dünya hırsı çoktur, vicdanları çürümüştür. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan, bir müdahale edin ya! Bu ne ciddiyetsizlik ya!

ADEM GEVERİ (Devamla) - Evet, maalesef, para, güç, hırs, ihtiras, körlük, acımasızlık iktidarın değişmez birer özelliğidir. Bunların insanın nefsini okşayan, egosunu besleyen, insanı sarhoş eden şeyler olduğunu biliyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bravo (!)

LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan...

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Sayın Başkan, lütfen müdahale eder misiniz.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri... Sayın Yaşar, lütfen...

LEZGİN BOTAN (Van) - Müdahale edin Başkan ya!

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Biraz değişin ya, biraz değişin, vallahi, billahi!

LEZGİN BOTAN (Van) - Bu ne ciddiyetsizlik! Ayıp bir şey ama!

ADEM GEVERİ (Devamla) - Önlem alınmaz ve ölçü kaçırılırsa insan zulmün karanlık girdabında boğulup gidecektir.

Değerli milletvekilleri, isminin içinde "adalet" kelimesi geçen ve kendini dinî referansla tanımlayan kadrolar tarafından yönetilen AKP iktidarının adalet ilkesine uygun hareket etmediğini hep beraber üzülerek izliyoruz. Unutmamak gerekir ki İslam yeryüzünde iman ve adalet ilkeleri olmaksızın anlaşılmaz ve hâkim kılınmaz. Müslümanlar arasında adalet ilkeleri yok olup gitmişse zaten Müslümanların Müslümanlıklarından da söz etmek mümkün olmaz. Adalet ilkesi Müslüman bireyler ve topluluklar arasında bir eşitliğin, bir uyumun ve dengenin sağlanmasını emreder. Üstat Bediüzzaman Saidi Kürdi der ki: "Tam ve mükemmel olan adalet, bir ferdin hakkını bütün insanlar için de olsa feda etmeyen adalettir."

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - 6-7 Ekimde Van'da külliyeyi niye yaktınız?

HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Diyarbakır'da camileri yakanlar kimlerdi, patrikhanelere kurşun sıkanlar kimlerdi?

ADEM GEVERİ (Devamla) - Buyurun işte, gerçek Üstat Saidi Kürdi'ye sizi, arkadaşlar, davet ediyorum.

Böyle bir adalette hiçbir kimsenin en küçük hakkının bile çiğnenmemesi esastır. Bir şahıs kendi rızasıyla hakkından vazgeçmediği müddetçe, bütün insanların faydası için de olsa onun hakkı çiğnenemez. İlahi adalet için, bir insanın hukuku bütün insanların hukuku kadar kıymetlidir. O hukuku çiğneyen bir kimse bütün insanlara zarar vermiş olur ve maalesef zulmetmiş olur, bu da onun ahireti için -üzülerek belirtiyorum- son derece kötü bir akıbettir.

Bu vesileyle, hak, adalet ve hürriyetin hüküm sürdüğü yarınlara kavuşmak temennisiyle sizlere saygılarımı arz ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)