| Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 22.06.2016 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Biraz önce Muş Milletvekilimiz Sayın Ahmet Yıldırım kürsüdeyken, kendisine yönelik, aracındaki silahlar konusunda "Önce hesap ver." şeklinde bir sataşma oldu. O yüzden bu olayı, olduğu gibi size aktaracağım değerli milletvekilleri ve bunun, algının nasıl yönetildiği, nasıl yürütüldüğü, hakkımızdaki fezlekelerin nasıl hazırlandığı konusunda umarım kafanızda bir soru işareti bırakmayı başarırım.
15 Haziran 2016 günü, Muş Milletvekili olarak ilinde çalışmalarda bulunuyor ve o sırada, yolda güvenlik kontrolü sırasında bütün araçlar durduruluyor. Milletvekilimizin içinde bulunduğu araçta koruması, danışmanı ve Demokratik Bölgeler Partisi parti meclisi üyesi Ergin Balta; 4 kişi bulunuyor. Bu arada araçta, iddia ediyorlar ki... Bu silah meselesini bugün Valilik resmî sitesinde yayımladı ve bütün basına servis etti. Milletvekilinin aracı hukuksuz bir şekilde durdurularak kırk beş dakika boyunca geçişine izin verilmiyor ve milletvekilinin aracında bulunan 3 kişi, koruması, şoförü ve parti meclisi üyesi yine derdest edilerek gözaltına alınıyor. Bu arada, dikkatinizi çekerim, tek bir çakı olmadığı gibi, bunun sadece bir iddiadan... Burada ağırlıklı hukukçu milletvekilleri var, iddia olduğunun önemle altını çizmek istiyorum. Gerçekten bu Ergin Balta, bir ay önce Demokratik Bölgeler Partisi Genel Kurulunu yaptı, orada parti meclisine seçilen bir parti meclisi üyesi siyasetçidir. Burada, Muş Valiliği, yaptığı açıklamada, kendisinin bir silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yani, sanki, yasa dışı bir örgüt mensubunun aracında olduğu ve o şekilde onu korumaya çalıştığı, aracında silah olduğu şeklinde tümüyle asılsız, tümüyle iftiraya dayalı kendi sitesinde bir açıklama yayımlıyor arkadaşlar.
Şunu gerçekten önemle belirtmek istiyorum ki: Bir kere burada bu Parlamentonun sorgulaması gereken şey bir milletvekili aracı nasıl keyfî bir şekilde kırk beş dakika durduruluyor? Nasıl onun yanında bulunan 3 resmî görevli, Meclisin görevlileri gözaltına alınıyor, ters kelepçeyle sabaha kadar yirmi dört saat tutuluyor? Diğer üye Ergin Balta -kimliği açık, araştırabilirsiniz kimin tutuklandığını- bizim bileşenimiz olan Demokratik Bölgeler Partisi parti meclisi üyesi. Şimdi bu muhtemelen, kuvvetle muhtemel basına servis edildi, yarın öbür gün -ki bugün bütün manşetlerde çıktı- HDP'li vekilin aracında terörist bulundu, aracında silah bulundu, şöyle oldu, böyle oldu... Mesela, tıpkı, bizim Şırnak Milletvekilimiz Sayın Faysal Sarıyıldız hakkında olduğu gibi. Fezlekesinde savcı kendisi diyor ki: "Herhangi bir mühimmat bulunmadığı..." Not ediyor böyle siyah harflerle. Fakat bütün basını açıyoruz -ben fezlekeyi biliyorum yani iddianameyi, onu biliyorum- basın sanki orada mühimmat varmış gibi algı operasyonuyla bunu yönetiyor. İşte, şu anda, milletvekilimiz burada. Biz de bu olayı iftar saatinde öğrendik, basından öğrendik ve olayın kendisinden doğru biliyoruz tabii ki. Tabii ki Muş Valiliğinin bunu, bu şekilde yapmasının tesadüf olmadığı kanaatindeyiz. Bazı valilerin özellikle daha da özel görevli olduğunu artık anlıyoruz. İlk davetiye telefonla Muş'tan geldi; bu bir tesadüf mü, bilemiyoruz. Her 2 milletvekilimiz telefonla aranıyor ve ifadeye çağrılıyor. Neden Muş Valiliği, neden 15/6 -bugün ayın 21'i sanırım- altı gün sonra böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyorlar? Bunu gerçekten Genel Kurulun vicdanına, değerlendirmesine... Hukukçuların da böyle soyut, iddia, iftira niteliğindeki bir beyanı olduğu gibi kabul ederek, kendi milletvekili arkadaşını dinlemeden, o açıklamayı duymadan böyle bir beyanda bulunmasını gerçekten ben de bir hukukçu olarak talihsiz buluyorum.
Değerli arkadaşlar, bu herhangi biriniz de olabilirsiniz. Siz muhalefet sıralarında, biz iktidar sıralarında da olabilirdik ve hepimiz aynı sandıklardan çıkıp geldik buraya.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Vatana kastetmezdik ama.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Bu iftiralara, bu algı operasyonlarına lütfen inanmadan önce...
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Vatanın birliğine, bölünmezliğine kastetmezdik nerede olursak olalım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Lütfen, böyle boş boş konuşmayın ya.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Ne boşu, ne boşu?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Boş boş konuşmayın. Gelin, buradan cevap verin. Boş konuşuyorsunuz. Bu konuda...
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Vatan hakkında konuşmak sana göre boş olabilir, sana göre boş olabilir.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Sizin boş konuştuğunuz oradan sataşmanızdan belli. Varsa bir sözünüz gelin burada söyleyin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Söylüyoruz zaten.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Gelin, söyleyin.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Söyledik, dün de söyledik.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Biz de dinleriz sizi.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Her zaman da söylüyoruz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Burada, boş boş... Bir gazete haberiyle kimseyi suçlayamazsın. Böyle bir hakkın yok.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Her zaman söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz.
BAŞKAN - Sayın Danış Beştaş, teşekkür ederim efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Hiç kimse için...
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Şu anda boş konuşuyorsun. Esas boş konuşan sensin.
ALİCAN ÖNLÜ (Tunceli) - Sus biraz, it!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - ...hiçbir karşılığı yok.
Terbiyeli ol, terbiyeli ol! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Danış Beştaş, çok teşekkür ederim efendim.
Sayın Şahin, lütfen efendim.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Biraz saygılı olun ya! Saygılı olun, saygılı, yerinizden müdahale edeceğinize saygılı olun ya.
ALİCAN ÖNLÜ (Tunceli) - Sus! Sabahtan beri...
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Sayın Başkan, kabul edilebilecek bir durum değil yani.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, şimdi, bir hatip kürsüde konuşurken...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Başkan, ben konuşurken sizin onları uyarmanızı bekliyordum yani.